Perspective Perspective 34 | Page 28

D Dosya Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar? Yıldızlar, binlerce yıldır insanlar için başlıca ilham kaynağı oldu. İsimleri ve serüvenleri değişse bile değerlerinden hiçbir şey kaybetmediler. Eski çağların müneccimlerinden günümüz astronomlarına, burçlardan takım yıldızlarına uzanan yolda ışıkları asla sönmedi. Oğul Tuna [email protected] U çsuz bucaksız gökyüzü ve bunu süsleyen sayısız inci tanesi: yıldızlar. İnsanoğlu, bin yıllardır en iyi bildiği işi yaparak, yani yıldızları gözetleyerek şiiri, felsefeyi, sanatı ve bi- limi yarattı. Yıldızları seyre dalan insan, onlarda hayallerini gördü; aşkı, geçmişi ve geleceği gördü: Kendini gördü. 26 Eski Türklerin yultuz ya da yulduz de- diği bu “gökyüzündeki ışıklı cisimler”, başka hangi isimlerle anılmadı ki? Os- manlılar, bir âlem-i hayâle dalıp dalıp necm, kevkeb, sitâre veya ahter dedik- leri bu elmas parçalarında sevgilinin su- retini gördüler. Yıldız kayması, yıldız akması, yıldız poyraz, yıldız yağmuru gibi gök olaylarından yola çıkarak iyi geçinen kimselerin yıldızı barışıyor dediler; şöhretli ve sevilen kişilerin yıl- dızı dişiydi; baht- sızlara ise acıyarak yıldızı düşkün de- diler. Şans ve baht açıklığının simgesi olan yıldızlar; kimi zaman Yıldız Sa- rayı gibi ezgisi ku- lağa hoş gelse bile insanı tir tir titreten mekânlara da isim verdiler. Yıldız oldukların- dan şüphe edilme- diği dönemlerde; Jüpiter (Müşteri) ve Satürn’ün (Zuhal) kesiştiği 20 yıllık döngülerde (kırân) doğan şehzadele- rin büyük fatihler olacakları sanılır ve bu şehzadeler Osmanlılar, bir âlem-i hayâle dalıp dalıp necm, kevkeb, sitâre veya ahter dedikleri bu elmas parçalarında sevgilinin suretini gördüler.