R Röportaj
Herkesin Sahip Olmak İstediği Patron:
NEVZAT AYDIN
Defne Tatlıçeşme
[email protected]
Ü
lkede sadece 2 milyonun internet
erişimine sahip olduğu günlerden,
6 milyon kullanıcısı olan bir siteye
dönüşmenin ilham veren hikayesi.
18
Perspective: Yemeksepeti fikri nasıl
çıktı? İlham kaynağınız neydi?
Nevzat Aydın: Yurt dışında kullandığım
modellerdendi. İnternet ve yemek kon-
septini San Francisco’dayken yemek sipa-
rişi için kullanıyordum ama çok farklı mo-
deller vardı. Kimisinde abone oluyordun
kimisinde siparişi firmanın kendisi getiri-
yordu hatta bazılarında garson gelip servis
yapıyordu. Yemeksepeti hiçbirinin tıpatıp
aynısı değil. Yemeksepeti aslında Türk in-
ternet kullanıcısı ve Türk restoranları için
özelleştirilmiş bir internet ve paket servis
projesi ve biz 2001 yılında doğru formatı
bulmuşuz. Şimdi baktığımda dünyadaki
paket yemek servisi modellerinin tama-
mı Yemeksepeti’ne evirildiler. Pazar yeri
gibi kullanıcıdan para almayan, gönderi-
me karışmayan modellere dönüştüler. İlk
başta aklımda açık arttırma, çöpçatanlık
gibi farklı fikirler vardı ama Türkiye içe-
risinde diğerleri için hukuki veya başka
açılardan sorun yaşayacağımı düşündüm.
Benim için en garanti, en uzun sürede ba-
şarı alabileceğim proje Yemeksepeti’ydi ve
onu seçtim. Başarı uzun sürede geldi ama
şu an 17.senesinde hala çok hızlı bir şekil-
de büyümekte olan çok büyük bir proje.
P: Bu süreç nasıl gelişti yaşadığınız en
büyük zorluklar nelerdi?
N.A:
2000
yılında
restoranlara
Yemeksepeti’ni anlatmakta çok zorluk
çektik. Restorana internet getirelim de-
diğimizde interneti koyacak yer yok di-
yorlardı. İnterneti, buzdolabı gibi bir şey
sanıyorlardı. Bilgisayar getirelim dediği-
mizde çalışanlar başka sitelere girer di-
yorlardı. Çok garip çekincelerle iş yaptık.
Kullanıcı sipariş verip bizi arıyordu sipa-
riş verdim ama gelecek mi diye çünkü
güvenmiyorlardı, çekinceleri vardı. Lüt-
Kullanıcı
sipariş
verdikten
sonra bizi
arayıp: “Sipariş
verdim ama
gelecek mi?”
diye soruyordu.