Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 90

Acı insanda nasıl yaralar bırakır? Acının bıraktığı izleri nasıl gösteririz? edilen ifadeler daha nasıl etkileyici ola- bilirdi bilemiyorum. Ayrıca sahne geçiş- lerinde yönetmen izleyicinin zekasına ve dikkatine oldukça güvenmiş. Çok kes- kin geçişler ilk başlarda göze batsa da zamanla alışıyorsunuz. Yönetmen filmin psikolojisini verebil- mek için elindeki tüm kaynakları kul- lanmış. Müzikler ve kullanılan sahneler daha ilk sahneden sizi germeye yetiyor. Çöl, yol, karanlık, dekor ve kıyafetler hi- kayeyi çok iyi şekilde yansıtmış. Ayrıca kostüm seçimlerinden de Tom Ford’un farkını anlayacaksınız. 86 Acı insanda nasıl yaralar bırakır? Acının bıraktığı izleri nasıl gösteririz? Filmi- mizde bir yazarın geçmişinde yaşadığı büyük aşk acısını, kitabında tamamen farklı bir hikaye ile yansıttığını görü- yoruz. Bu romanını da yıllar sonra eski eşi Susan›a gönderiyor. Yaşadıklarını en güçlü yönüyle yani kalemiyle kendi gözünden tamamen farklı bir şekilde romanına aktarmış. Susan’ın ise kitabı okumaya başlaması ve hikayeyi anlayın- ca oluşan iç hesaplaşmasını görüyoruz. Zaten şimdiki hayatı da yolunda değil. Spoiler vermek istemediğim için konu- ya bu kısımda daha fazla girmek iste- miyorum. Filmi izlemeye başladığınız an muhteşem açılışı ve müziğiyle filme kendinizi kaptıracağınızı ve sonrasında ister istemez filmin etkisiyle gerileceği- nizi biliyorum. Film sizi gerçekten çar- pacak! Basit bir intikam filmi izleyece- ğinizi kesinlikle düşünmeyin. İntikam, sizin rahatlamanız mı yoksa karşı tarafa verdiğiniz acı mıdır? Yazının kalan kısmında konuya biraz daha değinerek bolca SPOİLER verece- ğimi üzülerek söylemek istiyorum. Bu nedenle sevgili okur, yazının kalan kıs- mını filmi izledikten sonra okumakta fayda var! Açılış sahnesiyle başlamak istiyorum. Bu nasıl bir başlangıç, beni direkt fil- me bağladı. Bu sahne insanın güzel- lik algısını tamamen yıkmaya yönelik. Edward’ın gönderdiği paket daha açı- lırken Susan’ın elini kanatıyor, bu kitap Susan’a daha çok acı verecek. Gönderdi- ği notta da “Sonunda, yürekten yazmam için bana ilham kaynağı bırakarak terk ettin.” yazıyor .Bir yazar böylesine bir acıdan daha güzel bir ilham kaynağı bu- labilir mi? Edward ilişkilerini ve acısını kalemiyle tamamen farklı bir hikaye ile yazmıştı. Susan’ın kitabı okuya başlama- sıyla film ikinci hikayeye bölünüyor ve burada da romanın hikayesini izlemeye başlıyoruz. Susan en büyük ilham kay- nağını vermişti: Edward’ın doğmamış çocuğunu ve mutlu hayatını alıp, terk edip gitmişti. Edward kitabını, geçmi- şin nefes almaya devam etmesini istediği için yazmıştı. “Söylenen sözler eninde sonunda yitip gider ama kağıda döker- sem sonsuza dek yaşarlar.” Susan’ın hayatı yolunda değil. Halbuki mutlu bir gelecek için aşkı terk etmişti. Hayatta annesine benzetilmekten nefret etse de tam olarak annesinin isteyebi- leceği bir şey yaptı. Edward’ın sevdiği noktalarını eleştirip tam olarak annesi gibi onu güçsüz gördü. Kitabın hikayesi başta anlaşılmasa da film ilerledikçe Edward ile Susan’ın ilişkisini anlattığını anlayabiliyorsunuz. Babanın elinden eşi ve çocuğu zorla ka- çırıldı ve Tony güçsüzlüğünden dolayı hiçbir şey yapamadı. Evet, aslında onları kurtarmak istiyordu ama aynı gerçek- te olduğu gibi elinden bir şey gelmedi. Zorba insanlardan Ray, aslında Susan’dı. Mutluluğu mahvetti. Edward’dan eşini ve daha doğmamış çocuğunu almıştı. Sonrasında da Ray hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etti. Susan’ın 19 yıl boyunca hayatına devam ettiği gibi. Tony gibi Edward da zayıflığından dola- yı ailesini koruyamadı. Gerçekte Edward sevdiği kadını kadının aldattığı kişiye kaptırmıştı. Filmde bir süre sonra Susan ve Edward’ın geçmişine dönüyoruz. Üçün- cü hikaye filmde anlatılmaya başladığı zaman Edward’ın romanı daha da anla- şılır oluyor. Geçmişlerini öğreniyoruz. İntikam motifi, filmde Susan’ın “reven- ge” yazılı tabloya takılı kalmasıyla göste- riliyordu. Kitap bir intikamdı. Edward’ın romanın adı gece hayvanıydı ve bu ismi Edward Susan’a söylüyordu. Ayrıca ki- tabı Susan’a hitap ederek başlıyordu. Onun Edward’a yaptıklarını Edward’ın gözünden görmesi gerekiyordu. Polis memuru Bobby , Edward’ın egosunu gösteriyor, adaleti arıyordu ama bulmak için onun da elinden bir şey gelmedi; en sonunda can yakmayı tercih etti. Susan annesine benzetilmeyi sevmese de sonrasında ona benzemişti. Edward ısrarla annesine benzediğini söylemişti. “İkinizinde gözlerinde aynı hüzün var.” Peki kitapta? Ray’in son sözleri şu şekil- deydi: “Beni bir şeyi yapmakla suçlarsan bunu hakaret kabul ederim ve bu bana o şeyi yapma hakkı tanır.” Filmin sonu Susan’ın Edward’ı restoran- da uzunca süre beklemesiyle bitiyordu. Edward gelmeyecekti çünkü onu affet- memişti. Zaten kitapta da Ray ölmemiş miydi? Susan bunu bilmesine rağmen tüm umuduyla bekledi. Belki romanın sonunda Tony’nin kendisini vurması hala Susan’a aşık olsa da onu affedeme- mesini gösteriyordu. Sevgili okur, ben kendimce düşün- düklerimi yazıma aktardım. Nocturnal Animals filmini ben oldukça sevdim, umarım hem filmi hem de yazımı sizde beğenmişsinizdir. P