Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 67

Girişi geride bıraktıktan sonra dikdörtgen şeklinde bir oda burası , sol tarafımda iki kişilik bir yatak , örtüsü giriş yaptığım ilk dakikalardan beri dağınık , iki tarafında koyu ahşap rengi komodin . Ah şu komodin ne komik kelime , yazması pek keyifli , elime iyi geliyor . Siz yazdığımı bilmediğimi mi sanmıştınız ? Yatağın sağ tarafı , kapının tam karşısı , üç pencere , içinde sıradan bir sabah ve bembeyaz çatılar yine taştan . Ayağımın altı ince bir kilim , halı demediğimi duysa bozulur . Bozuldu bile . Siz halının yazdıklarımı okuyamayacağını mı sanmıştınız ? Buraya ne zaman geldiğimi artık hatırlamıyorum . Girişte bir müzik vardı , bir de küçük kız gözlüklü ve kilolu , anahtar kapıyı açtı , kendisine teşekkür ettim biraz uyudum cenin pozisyonu ve televizyon . Odanın sol tarafında pencereye yakın bir kanepe var , açılınca yatak oluyormuş , üzüldüm ve benim gibi kafasının karıştığını düşündüm .
Durun , durun , durun öykünün böyle yazılmaması gerekiyordu , hanımlar , beyler ve sevgili çocuklar ve
sevgili küçük kız gözlüklü kilolu , beyaz havlular , anahtar , pencere , sıradan bir sabah , bembeyaz çatılar taştan ve yine , kanepe , yatak , cenin pozisyonu , büyük göğüslü Leyla Hanım , baştan başlamama izin verin , neredeydi benim kural kitabım bununla ilgili birkaç madde bulabileceğime emin gibiyim . İnanın diğer öykülerimde bu başıboşluğa müsaade etmeyeceğim .
Buraya ne zaman geldiğimi artık hatırlamıyorum . Uyandığımda beyaz havlularla konuşuyordum . Pencerenin sol tarafı ve kanepenin tam karşısı küçük bir mutfağa yer vermişti . Küçük dediğimi duysa bozulmaz çünkü mutfaklar sahicidir . Musluk su damlatıyor , ne kadar sıkarsam sıkayım kafasını , musluk su damlatıyor . -Eller ve yemek yediğimiz tabaklar temizdir , hayat temiz ellerle yaşanır ve tabaklar temizken masaya konur , demek musluk da hayatı korur- Musluk su damlatıyor , sordum , söyledim , uyardım , umursamadı . Önce bağırdım , sesimi yükselttim , oturdum yanında ağladım , zaman geçti ona hayatı açıkladım , sen bir musluksun ben de insan , açılmanı istediğimde açılıp , kapanmanı istediğimde kapanmalısın ve sen su damlatmamalısın , arkadaşların
duysa ne der hiç düşünüyor musun , büyüyünce nerede olacağını hayal ediyor musun ? Vurdum , sonra tekrar ağladım ve biraz daha açıkladım . Cümlelerin dörtte üçünde kendimi anlattım , kalan kısmı musluğa ayırdım . Musluk hala su damlatıyor , hep kendimden bahsediyormuşum öyle diyor . Yok hakim bey , gerçekten musluktan da şikayetçi değilim , musluk olmayı isteyip istemediğini ona sordunuz mu ? Sordum , ne dedi , musluk ikinci tercihiymiş komodini üç puanla kaçırmış , komodin ne keyifli kelime değil mi , evet bence de öyle , benimle söyler misiniz üç deyince ; ko mo din , gerçekten güzel kelime . Küçük mutfağın arkası ve giriş kapısının hemen sol tarafı banyo . Girdikten iki adım sonra sağda lavabo , solda klozet ve iki adım daha sonrası hem de tam karşısı dar bir duş . Lavabo ne olmak istiyormuş hakim bey ? O ikinci yerleştirmeden lavabo olmuş , tercihleri sırasıyla yatak , pencere , klozet ve havluymuş en sona lavabo yazmış , üzücüymüş , evet bence de , ne kadar kibarsınız teşekkür ederim , yok ben teşekkür ederim , hakim olmak ilk tercihiniz miydi , hayır ben de komidin olmak istemiştim , komodin ne güzel kelime değil mi , evet gerçekten güzel kelime , o zaman üç deyince ; bir iki : ko mo din .
63
Buraya ne zaman geldiğimi artık hatırlamıyorum . Uyandığımda hakim bey ile konuşuyordum . P