Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 42

D

Dosya

SAPKINLIĞIN SIFIR DERECESI

MARQUISE DE SADE

Ceren Doğaner cdoganer @ gsuik . co
“ Aynı yüze uyabilecek yüz maske hazırlama yeteneğine sahip olmak Albertine , bana dışarda değil , kendi içimizde temsilin gerekliliğini anlatmaya yetiyordu . Ona , yalnızca gözlerin sözcüsü olmayan , sıkıntılı ve donakalmış tüm duyumların asılı olduğu bir bakışla , sıra dışı sözcükler söylemek isteyen gözlerle bakıyordum .” - Marcel Proust
40

S

apkınlık , zihinsel bir uyumsuzluğun maskesidir . Sade , olayları betimlerken kullanılan her yasak sözcükten zevkin yanı sıra duyguları uyandırıcı bir tat alan , her görgü tanığının zihniyle kendininkini karşılaştırmaya çalışan bir yazardı . Aynı zamanda karanlık bir tarafı vardı ; kızgın , karşı konmaz , öfke dolu , yalnızca duvarların arasında kendi düşlerine hükmedebilen bir hayalet . Kağıt üzerinde veya düşünürler arasında büyük bir adam sayılmadı . “ Bak Juliette , her tutkunun iki anlamı var : Biri kurban açısındandır , ki çok haksız , öbürü de işlemi uygulayan bakımındandır , o da haklı .”
Öyleyse soruyorum : Sade yakılmalı mı ?
Öyleyse soruyorum ; Sade yakılmalı mı ? Bilinmeyen , büyük bir hayal kırıklığına sebep olan -böylelikle bunu şeyler yazmak , korkuyla karışık saygı getiren bu kavramı renklendirir ; tıpkı çocukların çizilmiş siyah çizgilerin içini boyaması ,
sonra bir adım öteye geçip o çizgilerden bağımsız şekilde boyayı taşırması ya da camlarına demirler taktıran bir adamın , kimse içeri girmesin diye çırpınırken kendisinin de oraya hapsettiğini anlaması gibi- bu eserler yakılmalı , gizlenmeli ve konuşulmamalıdır . Öyleyse evet , Sade o gün geldiğinde muhakkak yakılmalıdır . Ancak unutma , bir taraftan da kimsenin söylemeye cesaret edemediği noktalar vardı . Belki de toplumsal düzenin eleştirisini yapmanın en kısa yolu , onu sınırları zorlayan düşüncelerle bağdaştırmaktı .
“... zira insan kalbi , zihnin yanlış hesaplamalarının dışavurumundan başka bir şey değildir ; zihni olgunlaştırın , kısa zamanda kalp de bunu kabullenecektir ; akıl yürütmek istediğimizde bizi yanıltan şey hep yanlış tanımlamalardır , ben kalp nedir bilmem , bana göre o , zihnin zayıf tarafıdır ” Marquise de Sade , Juliette
Sade , edebi yönüne bakılmaksızın felsefe açısından tutarsız , aşırı , şeffaf , yolundan sapmış bir yazar olarak değerlendirildi . Tanrıları kendi elleriyle ateşe vermiş bir sapkın , korkusuz . Onu anlamaya çalışanlar , ona tapmakla suçlandı . Onu bir yazar olarak ele alan eleştirmenler ise çoğu zaman -bir yargı sisteminin gözüne girmeyi arzu edenler tarafından- en zayıf değerlerini ya da çoğunluğun hoşuna gitmeyecek düşünceleri okuyucuya sunmakla sınandılar . Ne iyi bir yazar ne de iyi bir filozof olarak değerlendirilemeyen Sade ; evinin dışında hiçbir güç gösterisinde bulunamamakta , hiçbir tutkuya kapılıp kendini kaybedememektedir . Hatta o duvarların dışında , içiyle karşılaştırınca , kim bilir görünmez biri bile olabilir . Belki de içindeki bir çocuk korkutmuştur bu adamı , çekingen , korkak bir hale getirmiştir . Savaşmak düşüncesinden daha korkunç bir yenilgi