Perspective 36 A2018-3196-PerspectiveSayi36-DUSUK | Page 12

S

Sektör

STADYUMDA MAÇ İZLEME GÖZLEMINDEN NOTLAR

Bora Bayrak bbayrak @ gsuik . co
Stadyum , stadyumların mekansal örgütlenmesi ve taraftar pratikleri üzerine inceleme …
10

S

por kompleksi kullanımını yine bu yerlerin isimlerinde görmek mümkün , örneğin : ‘’ Ali Sami Yen Spor Kompleksi Türk Telekom Stadyumu ’’
Spor müsabakalarını izleyeci olarak takip etmek gitgide daha çok popülerleşen , sporu yapan değilse de sıkı bir izleyici olarak ; stadyumlardan , spor salonlarından yahut çeşitli organizasyonlarda sporu canlı canlı takip etmek ; sinemaya , tiyatroya gitmek gibi bir kültürel aktivite gibi algılanmaya başladı . Bu takibi yapan kişileri genel hatlarıyla iki kategoriye ayırmak belki mümkün olabilir : yalnızca spor izleyicileri ve taraftarlar . Tabi ki gelişen internet yayınları ve televizyon yayıncılığı gibi kitlesel iletişim organlarında yapılan spor müsabakası yayınlarından da takip etmek bir diğer alternatif olarak gelişmekte . Bu yazı , tüm bu farklı seçenekler düşünüldüğünde günümüz stadyumlarından birinde yapılmış bir futbol müsabakası tribününde katılımcı gözlem methoduyla yapılmış bir sosyolojik gözlem raporundan notların derlemesi olarak ele alınabilir . Bahsi geçen rapor , Galatasaray ve Konyaspor arasındaki lig maçına gidilerek taraftar pratikleri ve stadyumların mekansal örgütlenmesi ile taraftarların eylem pratikleri arasındaki ilişki gözlemlenerek oluşturulmuştur .
“ Arena ’’ futbol müsabakası oynanacak alanlar için tüm dünyada hala yaygın olarak kullanılan ve bir yıl öncesine kadar ülkemizde de yaygın kullanılmakta olan geçmişi Antik Yunan ve Roma ’ ya dayanan bir kullanımdı . Bu kullanımın geçtiğimiz yıl değiştirilmesi ve tüm Türkiye “ arena ’’ yerine “ stadyum ’’ adının kullanılmaya başlanması ilginç bir tartışma konusudur . Bu kullanımın değiştirilmesi , daha çok arenaların kullanım amaçlarına ve oralar-
50 bin kişinin hep birlikte hakem ve rakip takım üzerinde kurmaya çalıştığı baskı , bu kalabalığın maçın birçok bölümünde tahakkümün çoğul yüzlerine dönüşmesi şeklinde yorumlanabilir .
da yapılan etkinliklere referansla olmuştur . Ancak stadyumların mekansal örgütlenmesinden , taraftarların genel pratik eğilimlerine kadar ayrıntılı bir gözlem yapıldığında arena kültürü izlerine stadyumlarda rastlamak hiç de zor değildir hatta arenalarda izlenen farklı etkinliklerin burada da günümüz futbolunun izlenme pratiğine dönüştüğünü söylemek bile abartılı olmayacaktır . Biz de bu yazıda gözlemlediğimiz alanı tanımlarken , bu tartışmadan bağımsız olarak günümüz aktüel kullanımı olan stadyumu kelimesini kullanacağız .
Günümüzde Türkiye ’ de bulunan stadyumlar , yaklaşık 50 bin kişilik seyirci kapasitesi bulunan tribünleri , restaurantları , kafeteryaları , özel locaları , taraftarların alışveriş yapması için mağazaları ve hatta son günlerde kullanımı yaygınlaşan kupa müzeleriyle farklı bileşenleri olan kompleksler olarak ele alınıyor . Bu spor komplekslerinde bir maç izlenmeye karar verildiğinde , maç öncesi , maç anı ve maç sonrasıyla 7-8 saatlik bir etkinlik olduğunu söylemek mümkün , hatta bu etkinliğin bir hayli masraflı olduğunu da eklemek gerek . Gözlemlenen maçta , bilet fiyatları 50 TL ile 550 TL değişirken bu fiyatlar arasındaki farkın , tribünlerdeki farklı fiyat kategorilerinde bulunan kişiler veya gruplar arasında fark yarattığının görülmesi ilginçtir . Bir nevi toplumsal hiyerarşinin , sınırları net bir şekilde ayrılmış fiyat kategorileri arasında günlük hayattaki görünürlüğünden daha net bir şekilde stadyumda görüldüğünü söylemek yanlış olmaz . Buna ek olarak , yüksek fiyatlı kategoriler daha çok aileler , kadınlar ve çocuklarıyla gelen ebeveynler tarafından tercih edilirken düşük fiyatlı kategoriler , taraftar grupları tarafından tercih edilip genel anlamıyla baskın bir erkek çoğunluğuyla dikkat çekiyor . Fiyat kategorilerine göre ayrılmış bölümler içinde hareket alanı oldukça sınırlı olan maçı izlemeye gelenler , kendi bilet kategorilerini içeren bölümün tel ya da duvarlarla belirgin bir şekilde ayrılmasıyla cüzdanlarındaki paranın belirlediği açık hava hapishanelerinden çıkamıyorlar . Burada hapishane kullanımı Foucault ’ ya gönderme yapılarak kullanılmıştır , girişteki güvenlik önlemlerinden stadyum içi kameralarına , uygulanan aşırı denetim içeren PASSOLİG kurallarıyla Foucault ’ nun hapishane tanımını hatırlatmaktadır .