Optimum Dec. 2017 | Page 43

Cengiz Kahraman ile Röportaj Endüstri Mühendisliği bölümünden olup aynı zamanda bilime yön veren 100 Türk içerisinde bulunan Prof. Dr. Cengiz Kahraman hocamız ile yaptığımız röportajdan öğrenecek çok şey var. Hocamızın bize ayırdığı zaman için kendisine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. Sizleri de bu ufuk açıcı içeriğimize davet ediyoruz. 1. Akademisyenliği seçme nedenleriniz nelerdir? Bu yöne nasıl evirildiniz? Aileden gelen bir meslek diyebilirim. Babam, sonradan eğitim fakültesi olan eğitim enstitülerinde yıllarca hocalık yaptı. Çocukluğumuzdan itibaren bu okullara, babamın yanına gittiğimden yüksek öğrenim ortamı bana hiç yabancı olmadı. Babamın evde sınav kağıtları okuması, sınav soruları hazırlaması, bazen bu sorularla küçük yaşta kendimizi test etmeye çalışmamız aklımda kalan güzel anılardır. Akademisyenliğe kesinlikle yapabileceğim bir meslek olarak bakmamın temellerinde, bunların olduğuna inanıyorum. Mezuniyetten kısa süre sonra araştırma görevliliği sınavı açılınca arkadaşlarımla birlikte başvurmuştuk. Böylece akademisyenliğe ilk adımı atmış oldum. Sınavdan hemen önce, özel sektörden bir firma ile yaptığımız iş görüşmesinde, yüksek lisansı bırakmam koşulu istenince, akademisyenliğe başlama kararım kesinleşti. 2. Araştırma alanlarınızı neleri baz alarak belirlediniz? Araştırma alanlarınızı başlangıçta genellikle seçtiğiniz danışmanınızın araştırma konuları, yüksek lisans ve doktora tezinizin konuları belirler. Daha sonraları, bu alanları genişletme ve derinleştirme ihtiyacı hissedersiniz. Bir öğretim elemanı, zamanla danışmanından daha fazla araştırma yaparak ve öğrenerek, akademisyenlikte ilerlemelidir. Araştırma alanları, genellikle doktora tezinden gelen ana araştırma konusu ve bunların genişletilmiş alanları (Örneğin; risk altında yatırım analizleri araştırma konusu, daha sonra bulanık yatırım analizleri araştırma konusu ile genişleyebilir.) ve yan araştırma alanlarından (Örneğin; yatırım analizleri ana araştırma konusunun yanında çok ölçütlü karar verme, kalite kontrolü gibi alanlar) oluşur. Genişletme yönünü literatür araştırması belirlerken, yan araştırma alanlarını kişinin ilgi alanları belirlemektedir. 3. İTÜ’de var olma nedeniniz nedir? Çocukluğumuzda ve gençliğimizde, İTÜ en eski ve en iyi teknik üniversitelerden biri olarak çoğu gencin hayalinde yer alırdı. İTÜ’yü kazanan öğrencilere hayranlıkla bakılırdı. İTÜ, 250 yıla yakın tarihi ile çok kıymetli bir mücevher gibidir. Bu üniversitede öğretim üyesi olmayı hak etmek, bu mirası geleceğe devrederken ona değer katabilmek sizi gururlandırır. Yeni akademisyenler yetiştirmek, onlara bilgi ve tecrübelerinizi aktarmak heyecan vericidir. Öğretim üyesi yetiştirme programları çerçevesinde yetiştirdiğiniz öğretim elemanlarının çeşitli üniversitelerde başarılarını görmek size mutluluk verir. Tüm bunları İTÜ’de yapabilmem, İTÜ’de var olma nedenimdir. 4. Yolunuzu bu şekilde çizmeye ne zaman karar verdiniz? Öğretim elemanı olmaya mezuniyetten sonra karar verdim. Özel sektördeki ilk iş görüşmemde, lisansüstü öğrenime izin vermeyeceklerini öğrenince yolumu öğretim görevlisi olarak çizmeye karar verdim. Araştırma görevlisi olarak başladığım İTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde hocalarımız bizlere sıcak bir aile ortamı sundular; bu ortamda mutlu ve başarılı olduk. Çok saygıdeğer hocalarımız sayesinde kendimize seçtiğimiz akademisyenlik mesleğinden vazgeçmek gibi bir düşünceye 43