Röportaj
Ahmet Albayrak ile Röportaj
Kuveyt Türk Genel Müdür Yardımcısı
Merhabalar , siz de bizim okulumuzdan , İTÜ endüstri mühendisliğinden mezunsunuz . Bu bağlamda endüstri mühendisliği okurken kafanızda ne gibi soru işaretleri vardı , hangi sektörde çalışmayı düşünüyordunuz ? Mezun olduktan sonra hayatınızda ve kariyerinizde gelişmeler nasıl oldu ? O zamanlar bankacılık sektöründe çalışacağım hiç belli değildi . Zaten Maçka Teknik Lisesi çıkışlıyım . Endüstri mühendisliğini seçmemin nedeni hem sosyal hem sayısal bölümleri barındırmış olmasıydı . Etrafımdakiler hep insan mühendisliği dediler . İnsanlarla beraber çalışacağımı , proje yürüteceğimi benden bir üst dönem bir arkadaşım hep söylerdi . Teknik derslerde çok başarılı oldum ve kendimi çok iyi hissettim . Daha sonra bölüm dersleri başladı . Sistem dinamiği gibi , sistem yaklaşımı gibi daha büyük resimlerde daha iyiydim . Diğer arkadaşlarım gibi sektörde bir yerde çalışmayı düşünüyordum . Hocalarımız bize çok yardımcı oldular . Böylece başlamış olduk . Önce küçük bir şirkette endüstri mühendisi olarak başladım . Karşılaştırdığım şeyler ; aldığım maaş , sosyal çevre , sosyal haklar … Bunlar farklıydı . Albaraka ’ da başladığımda kurumsal yapıya geçiş yapmış oldum ve çok hoşuma gitti . Firma değerlendirmelerine giderdik . Çok prestijli bir işti bana göre . Firmaları değerlendirip kişilere / işletmelere bir kredi limiti açıyorduk . Dolayısıyla karar verici konumuna yükseldik . Bankacılıkta bunu keşfettim . Yukarıdan büyük resmi görüyorsun . Beraber gidip çalışacağın şirketlere göre daha üst bir konuma gidiyorsun . Geçen arkadaşlarla da konuştuğumuzda bunu anladık ; finans sektöründe her gün yeni bir vakadır . Ben bu işi yaklaşık iki buçuk sene yaptım . Ardından eşimle evlendik . Amerika ’ ya gidip yüksek lisasımı yaptım . Bu sefer Kuveyt Türk ’ ten büyüklerimiz çağırdılar . Amerika ’ ya gitmeme onlar yardımcı olmuştu , bana burs verdiler , çok destek oldular . 1994 yılında başladığım doktorayı 2007 yılında bitirdim . Hayat , insanı bir yerden alıp başka bir yere koyuyor . Ben öğrenciliğimde deneyimlediğimiz endüstri mühendisliğini tekrar yapmaya 2005 yılında genel müdür yardımcısı olduğumda başladım . Kader işte , 2 buçuk yıl Kuveyt Türk ’ te çalıştıktan sonra buradaki pozisyonlardan biri boşaldı . Operasyon teknoloji ve idari işlerden sorumlu geniş ve teknik bir alan . Açıkçası benim bu alanda çok bilgim yoktu . Bankacılıkta çok adam vardı elbet . Ama onların hepsi de klasik bankacıydı . Dil bilen insanlar pek yoktu . Aslında ben bankacılık değil akademisyenlik düşünüyordum . Fakat hiç akademisyenlik yapmadım . 1997 yılında kayınbiraderimin holdingine geçtim , 2007 yılında Kuveyt Türk ’ e geçtim . Daha düşük bir pozisyonda daha düşük bir ücrette çalıştım . Özel sektör daha çok risklerle çalıştığınız bir yerdir . Ben daha ölçülebilir riskleri yönetmem gerektiğini düşündüm . Hem İngilizcemi hem mesleğimi daha iyi yönetebileceğim bir alanda çalışmak istediğimi anladım . Böylece burada bireysel bankacılığı yönettim . Genel müdür yardımcısı ayrılınca beni oraya önerdiler . Ama benim pozisyon hakkında hiç tecrübem yoktu . Fakat Türk yöneticiler yabancılara karşı bastırdı ve ben kabul edildim . Şu konuda başarılı oldum insanları anlama , dinleme ve empati kurma konularında çok iyiyim . Mütevazı olmaya gerek yok , öyleyim :). Onlara nasıl yardımcı olabilirim , teknik problemlere nasıl çözüm bulabilirim , optimumları nasıl bulabilirim bunları düşünürüm hep . Analitik olma , teknik kalabilme o dönemde beni öne çıkaran bir şey oldu . Şu anda bu durumda olmamız zamanında bunları iyi yapmamızdan kaynaklanıyor . Dediler ki bu adam başarılı olur- olamaz biz buna bir mentor verelim yanında olsun ona mentorluk
40