Optimum Dec. 2017 | Page 30

Kültür ve Sanat

Interstellar

İzlediğim an ağzımı açık bırakan ve günlerce etkisinden çıkamadığım Christopher Nolan ’ ın efsanevi filmlerinden biri desem büyük ihtimalle birçoğumuzun aklına Interstellar gelir . Evet , tam da ondan bahsediyorum . Inception , The Dark Knight gibi birçok başarılı sinema filmlerine yönetmenlik yapmış Christopher Nolan ’ ın adını duyduğum zaman heyecanlandığım için bu film benim gözümde bir adım önde başlamıştı . Christopher Nolan aynı zamanda filmin senaryosunu da kardeşi Jonathan Nolan ile birlikte yazmıştır . Başrollerinde Matthew McConaughey , Anne Hathaway , Jessica Chastain ve Michael Caine gibi tanıdık isimlerin de yer aldığı 2014 yapımlı bir film olan Interstellar bilim kurgu türündedir . Seçilen konu , inanılmaz görüntü efektleri ve gerçekçi oyunculuklarla birleşince izlenesi bir sinema filmi oluşuyor .
Film gelecekteki dünyayı konu alıyor . Doğal kaynakların aşırı ve hızlı tüketimi sonucu iklim değişmiş ve açlık tehlikesi başlamışken tarımla geçimini sağlayan insanlar ürün alamamaya başlıyor . Eskiden pilot olan Cooper , iki çocuğu ve babası ile çiftçilik yaparak geçimlerini sürdürmeye çalışıyor . Sürekli kum fırtınaları oluyor . Bir kum fırtınası sırasında Cooper ’ ın küçük kızı Murph odasının camını kapatmayı unutuyor ve olağanüstü bir şekilde tozlar bir yerde toplanıp sıralanıyor . Bu odanın tek olağanüstü olayı bununla da sınırlı kalmıyor . Odada bulunan kitaplıktan sürekli kitaplar düşüyor ancak bunu Murph ’ ün yalanı sanan
Cooper kızına inanmıyor ancak filmin sonu tekrar buraya bağlanıyor . Cooper tozların anlamını çözüyor ve bir şekilde kendini NASA ’ nın gizli üssünde buluyor . Burada insanları kurtarmak için yapılan yeni dünya arayış planını öğrenen Cooper , çocuklarına daha iyi bir Dünya bulmak için yeni buldukları solucan deliğine gitmeyi kabul ediyor . Olaylar tam da buradan sonra başlıyor aslında . Birçok aksilik yasayan Cooper ve uzaya birlikte gittiği astronotlar , hesaba katmadıkları zaman kayması nedeniyle istedikleri sonuca ulaşamıyorlar .
Gidilen gezegenler , solucan deliği ve Kara Delik tam da hayal ettiğim görüntü efektleriyle verilmişti ancak bu kadar iyi yönünün yanında filmin eksikleri ve hayal kırıklığı yaratan yönleri de vardı . Görüntü efektleri ne kadar iyiyse senaryoda da bir o kadar eksiklikler vardı . Ben filmin sonu izleyiciler mutlu son sever düşüncesiyle yazılmış diye düşünüyorum . Film bittiğinde kafalardaki birçok soru cevapsız kaldı . Bunlardan biri de filmin sonunda Cooper ’ ı en son kara delikte bırakmışken bir anda hastanede gözlerini açmasıydı . Bunun nasıl olduğuna dair hiçbir açıklama yapılmadı .
Eleştirmenler tarafından birçok iyi ve kötü eleştiri aldı . Christopher Nolan ’ ın çoğu filmi gibi bu film de uzun süre gündemde kaldı ve birçok ödül de kazandı .
İyi ve kötü yanlarıyla birlikte bakarsak benim en sevdiğim film olarak hafızamda kalıyor . Bilim kurgu sevenlerin mutlaka izlemesini öneririm .
30
Ecem Kaya