nisan2019 nisan2019 | Page 49

Olmanın bilgisine nasıl erişebiliriz? Yani ilim, irfan, hikmet yolculuklarından bahsediyorsunuz. İlim+irfan= hikmettir. Dolayısıyla ilim+irfan+hikmet=hakikattir. İlim yolculuğu bilme yolculuğudur, irfan yolculuğu bulma yolculuğudur, hikmet yolculuğu da olma yolculuğudur. İlim yolculuğu olmadan irfan yolculuğu yapılmaz ve kemale erilmez. İyiyi ve kötüyü, hayr ve şerri ayırt ederek dert sahibi olmamızı sağlayabilecek şey ilimdir. Yani ilim yolculuğunda yorulma vardır, irfan yolculuğunda yoğrulur, hikmet yolculuğunda doğrulur. Yorulmadan, yoğrulmadan olunmaz. İnsanımızda var olan şöyle bir algı var: “Tasavvuf günümüzde yaşanamayacak kadar ütopik bir durumdur. Mesela bir İbn-i Arabi (k.s) bir Mevlana (k.s) olsun ardından giderim de günümüzde Allah Dostu olarak bilinen evliyalara da bağlanamam” Sizin bu konu hakkındaki fikriniz nedir? Bu aşağılık kompleksini yansıtıyor. İnsanların kendilerine olan güvenini yitirdiklerini ele veriyor. Halbuki tasavvuf doğrudan İslam’ın özü ve özetidir. İslam’ın özünün tadılmasıdır. Dolayısıyla ruhtur. Tasavvuf yoksa ruh olmaz. Kupkuru meyve vermeyen bir ağacı düşünün... İslam’ın bizden istediği şey güzel ahlaktır. Ahlakı yaşantı haline getirebilmenin yolu, kişinin nefsini terbiye ve tezkiye etmesinden geçer. Bu da tasavvufla olabilecek bir şey. Nefsini terbiye yolculuğuna çıktın mı? Çıkmadın. Bu lezzeti tattın mı? Tatmadın. O zaman konuşmayacaksın. Haddini bileceksin. Dolayısıyla buradan şuraya gelelim; aslında içinden geçtiğimiz post-modern dünya, kişiyi hızın ve hazzın kölesi eden dünya. Yani egoizmin, bu dünyanın baştan çıkarıcılığının ve geçiciliğinin kölesi haline getiren dünya. İnsanın dünyaya köle olmaktan kurtulmasının yolu Hakk’a kul olmaktır. Hakk’a kul olmanın yolu, kişinin kendini tasaffi etmesidir. Hz. Peygamber a.s Ehli Suffa’yı kurdu. Ehli Suffa’daki hedef, ilim ve irfan yolculuğu yaparak hikmete varmaktı. Dolayısıyla içi boş bir bireyselliğin zıvanadan çıktığı, kitlelerin sürüler halinde güdüldüğü-sosyal medya gibi- ortamda tasavvufa ihtiyaç var. Yani tasavvufun kazandırdığı kardeşlik, ruhuna da ihtiyaç var. Ben bunu resmen söylüyorum; dünyayı tasavvuf kurtaracak. Tarikatlara bu kadar saldırılmasının nedeni bu. Nefis terbiyesi yolculuğuna çıktığın zaman Allah-u Teala neden sana yeni İbn’ul Arabi’ler, Nakşibendîler, İmam-ı Rabbaniler göstermesin? Sen bu yolculuğa çıktın mı ki? Çıkmadığın için görmüyorsun. 49