nisan2019 nisan2019 | Page 41

Hayır! Koskoca Ayasofya’ya girme bedeli 60 tl değil; ihlâslı bir abdest olmalı… Ayakkabılarımızın pisliği ile değil; ayakkabılarımızı çıkararak, hatta ve hatta pis ayakkabılarımızla giremediğimiz gibi günâhlarımızı, hata ve kusurlarımızı, sû-i zânn ve nefsimizin türlü habâsetlerini de ayakkabıların altına koyup da girmek olmalı Ayasofya’ya girme bedeli… Sonra aldığımız abdestin üzerine bir de gözyaşlarımız ile aldığımız abdest eklenmeli abdestimize… Ayasofya! Batı’nın hiç silinmemiş, kabuk tutmamış, kurumamış kînli yarasısın sen! Haçlı’nın hâinliğinin temsîlisin sen! Haçlı’nın hıncı, hırsısın sen! Konstantinlerin, Herakliyusların kuyruk acısısın sen… Son olarak 15 Mart’ta Yeni Zelanda’daki menfûr saldırıda o terörist Hristiyan’ın 70 küsûr sayfalık manifestosunda gördünüz: “Ayasofya’yı minarelerinden kurtaracağız. Tekrar kiliseye çevireceğiz” diyor… Biz Ayasofya’yı resmî olarak müzeye çevirdik ve çekildik. Ama bakıyoruz Hristiyan katiller, Ayasofya için bizi tehdit ediyor. Kendi ülkesindekileri ‘Müslüman’ diye, ‘göçmen’ diye öldürüyorlar. Bu hayvana ve bu hayvanın yularını elinde tutanlara: “Alın size Ayasofya!” deyip, Ayasofya’yı ibâdete açmak, en güzel cevap olacaktır. Hatırlar mısınız bilmem; 4 yıl önce Rus Komünist Partisi milletvekili, haddini aşmış ve “Ayasofya’nın Ortodoks Kilisesi'ne teslim edilmesi için Türkiye’den dostça bir adım bekliyoruz. Rusya, maddi olarak katılımda bulunmaya ve tüm kiliselerin kabul ettiği Hıristiyan anıtın restorasyonu konusunda en iyi bilim adamlarını görevlendirmeye hazırdır.” demişti. Bunu, Rusya ile yaşanan ‘uçak düşürme’ krizine yönelik olarak: “Ayasofya’yı Ortodoks Kilisesi olarak bize teslim edin; biz de sizin bu cür’etinizi bağışlayalım” demeye getirmişti. Bu hadsizleri kuru kuru kınayarak, lanetleyerek çok vakit kaybettik artık okkalı bir şamar giydirmeliyiz suratlarına ve bu “Ayasofya’yı açarak olur” diyorum. Ey Ayasofya! Fâtih Sultan Mehmedinsin sen! Fâtih Sultan Mehmed’in ümidi, hayâli, zaferi, ufkusun; hânedân-ı âl-i Osmân’ın vakfısın! Müslümanın gücü, üstünlüğüsün. Bu vatanın asla nâ-mahrem eli değmeyecek mâ’bedinin göğsüsün sen! Ayasofya, câmiî hüviyeti kaldırılıp; müzeye çevrildiği yetmez imiş gibi Allah (cc), Muhammed (sav), Ebû Bekîr, Ömer, Osman, Alî, Hasan, Hüseyin (ra) ism-i şerîfleri de sanki nâ-mühim bir nesnenin isimleri gibi yerlere indirilmiş, atılmış, hurda niyetine satılmaya kalkılmış! İnsan gerçekten hayret ediyor; İslâm’dan, Müslüman Türk’ten bu kadar ne istendi de Allah’ın ismi, peygamberinin ismi, 4 sâdık yârin, ehl-i beytin isimleri yerlere atıldı acaba?! 41