nisan2019 nisan2019 | Page 30

Ve Mehmet Akif selamlıyor dizelerinde: “Hadi gel yıkalım şu Süleymaniye’yi desen, İki kazma kürek iki de ırgat gerek. Ancak hadi gel yapalım şunu geri desen, Bir Sinan bir de Süleyman gerek.” Bu yapı, dünya ahiretin bahçesidir ve medeniyet insanı ruhu ile buluşturunca vukuu eder diye fısıldıyor sanki. Günümüzün şehirciliğine de mihmandarlık ediyor. “Ustalık” diyor sonra Mimar Sinan. Drina Köprüsü’nün hatırası hemen şuracıkta dururken, Kırk Çeşme Su yolları bir şehre can verirken… Edirne’de Selimiye Camii ile nida ediyor Koca Sinan. Mimar Sinan. Usta Sinan. Yaşadığı ve ürettiği, daha doğrusu nakşettiği süre zarfınca Akdeniz çanağı ve Anadolu ile Balkanlar dairesinde imar ettiği Mimar Sinan sanatını adeta Selimiye’de resmediyor. Zira etrafında yine diğer yapılar bulunan Selimiye Camii’nde, silüet ekseninde Cami kısmı diğer kısımların önüne geçiriliyor. Sanki bir yatay güzellik içerisinde cami dikey bir toplanma hâlinin rükusunda duruyor. Mimar Sinan böyle önemli eserleri yaparken, aynı zamanda şehirlerde tarihi ve köklü yapıların etrafındaki ev, dükkan gibi yapılara müsaade etmiyor ve yıkılmaları konusunda ferman da yayınlatıyor. Tüm işlerinde İlahi Aşk ve İslam terbiyesi en üst derecede izlerini gösteriyor. Mimar Sinan eserleri şairlere, edebiyatçılara ve romanlara da ilham kaynağı oluyor. Ruhani iklim, tüm eserlerinde tılsımlarını serpiyor. Bugün İstanbul’da betonun nefesimizi kestiği noktada, Mimar Sinan eserlerinde halen soluk alabildiğimiz düşünüldüğünde, taşın nasıl aşk ile hemhâl olduğunu tahayyül etmemiz gerekiyor. İmar ederken duyduğu manevi hassasiyetin neticesi olarak kâh ses akışını nargile sesi ile tartarak yalıtımı planlıyor, kâh İran’dan kıymetli elmas ve taşlar olmak suretiyle gelen yardıma eyvallah etmeden ufalayarak cami sütunlarına katıp Cevahir minaresinde devletinin itibarını koruyor. Bir Mimar Sinan bedeni geçmiştir bu dünyadan, ancak kubbeleri ile Gökkubbe’de bıraktığı hoş seda bakidir: “Umut ederim ki… Zamanın sonuna ve kıyamete kadar, yaptıklarıma göz gezdirecek temiz yürekli insanlar, çabamdaki ciddiyet ve gayreti öğrendiklerinde beni hayır dua ile anarlar.” 30