nisan2019 nisan2019 | Page 25

Gamze Demirelli Günümüzde Kızılay ismiyle bildiğimiz yardım kuruluşu aslen 11 Haziran 1868 yılında “Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti adıyla Dr. Marko Paşa, Dr. Abdullah Bey, Kırımlı Aziz Bey ve Serdar-ı Ekrem Ömer Paşa’nın gayret ve katkılarıyla kurulmuştur. İsminden anlaşılacağı üzere savaş sırasında yaralanan askerlere yardım etme arzusu ile böyle bir fikir oluşturulmuştur. Böylelikle Avrupa’daki Kızılhaç’a benzer bir kurum Osmanlı devletinde de faaliyet göstermeye başlamıştır. Cemiyet 1877 yılında “Osmanlı Hilali Ahmer Cemiyeti” adını almıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılması ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasının ardından kuruluşun adı da 1923 yılında “Türkiye Hilali Ahmer Cemiyeti” olarak değişmiştir. 1935 yılında kurumun ismi “Türkiye Kızılay Cemiyeti” olmuş ve kuruluşa “Kızılay” adını büyük önder Mustafa Kemal Atatürk vermiştir. Kızılay, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı’dan miras olarak aldığı pek az kurumdan biridir. Kızılay, Uluslararası Kızılay-Kızılhaç Topluluğu'nun temel ilkelerini paylaşır. Bunlar; insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik ilkeleridir. Kızılay'ın amacı, her nerede görülür ise hiçbir ayrım yapmaksızın insanın acısını önlemeye veya hafifletmeye çalışmak, insanın hayatını ve sağlığını korumak, onun kişiliğine saygı gösterilmesini sağlamak ve insanlar arasındaki karşılıklı anlayışı, dostluğu saygıyı, işbirliğini ve sürekli barışı getirmeye uğraşmaktır. Kızılay ihtiyaç anında dayanışmanın, ıstırap anında eşitliğin, savaşın en kızgın anında insancıllığın, tarafsızlığın ve barışın simgesidir. Kızılay her döneminde çeşitli alanlarda insanlara yardım elini uzattığı gibi günümüzde de dünya çapında en bilinen insani yardım kuruluşlarından biri olmuştur. 25