1452’de yapımına başlanan hisar, Yıldırım Beyazıt’ın
yaptırdığı Anadolu Hisarı’nın (Güzelce Hisar)
karşısına, Bizans’a Karadeniz’den gelecek yardımı
engellemek maksadıyla boğazın en dar olduğu yere,
geceli gündüzlü çalışmalarla 132 günde inşa edilir.
Bunun üzerine, Bizans İmparatoru XI. Konstantin
Paleologos, II. Mehmed’e “Benden izin almadan bu
hisarı yapamazsın.” Diyerek nota vermiştir ama
Mehmed bu notaya cevap bile vermemiştir.
Etrafındakilere, “İmparatorluğunu bitireceğim kişiden
bir de emir mi alacağım.” dediği söylenir.
Sözleriyle, davranışlarıyla vs. fetih konusunda kararlı olan II. Mehmed, Edirne’ye dönerek
orada top yapım çalışmalarını başlatır. Bilindiği üzere Bizans surları geçilmesi oldukça zor olan
güçlü surlardı. Bunu bilen Mehmed de bu özel surları alt edecek özel olarak hazırlanmış
toplardan atılacak özel gülleler yapılması gerektiğinden en iyi top ustalarını devreye soktu:
Şehabettin, Saruca Sekban, Hatrettin, Müslihiddin ve Macar Urban gibi. Bu ustaların yaptığı
“Şahi Topu” adı verilen toplar ve diğer irili ufaklı toplar Edirne’den İstanbul’a elli çift manda ile
iki ayda getirilmiş ve nakil esnasında da birçok insan çalışmıştır. Ayrıca ilk kez kullanılacak olan
“havan topu” da bu fetih için Macar Urban ve II. Mehmed (isabet ettirme aşaması için)
tarafından birlikte yapılmıştır.
Yaklaşık iki yıl süren fiziki hazırlık sürecinden sonra nihayet fetih için hareket günü gelir.
Osmanlı ordusu 23 Mart 1453 tarihinde Edirne’den hareket ettiğinde, gönüllerde fetih aşkı,
dillerde dualar vardı. Ve Mehmed’in ilim dünyasını aydınlatanlar vardı bir de. Din bilginleri
Akşemseddin, Molla Gürani, Molla Hüsrev, Mehmed’in yanında fetih yolunu aydınlatıyorlardı
bu kez, sevdaya dualarını dâhil edip sevdanın önünü açıyorlardı bir nevi. Yolculuk on dört gün
sürmüş ve 5 Nisan 1453 günü İstanbul önlerine gelinmişti. 6 Nisan Cuma günü ise
Ayvansaray’dan Yedikule’ye uzanan bir kuşatma hattı oluşturuldu. Padişah çadırı Otağ-ı
Hümayun ise Topkapı önlerine kuruldu.
Osmanlı ordusu, merkez, sağ ve sol olmak üzere üç kısma ayrılıyordu. 6 Nisan sabahında
verilen ateş emriyle şahi topları ve diğer toplar ateşlenerek surları dövmeye başlar. 19
Nisan’daki saldırılarda ise tekerlekli kuleler kullanıldı ve bu saldırıyla Topkapı surlarının
burçlarına kadar yakınlaşıldı. Diğer taraftan Bizans topların zarar verdiği surları tamir
ediyordu, tahtadan yapılan hücum kulelerini Rum ateşi adı verilen ateşle yakıyorlardı, oklu
askerler ve kızgın yağlar kullanılarak küçük birlikleri geri püskürtüyordu.
19