Newsletter Sonbahar 2016 | Page 5

her zaman güzel olmadı . Ben bu kötü hatıralardan bir tanesini anla tacağım . 1980 askeri darbesi ve 1983 ’ te YÖK ’ ün kurulmasından sonra bölüm kadro muzun hemen he men yarısı ( 12 kişi ), değişik nedenlerle bölümden ayrılmak zorunda kaldı , bir arkadaşımızın sıkıyönetim kanunu ile üniversite ile ilişkisi kesildi . Dahası , iktisat bölümünün tarihinde ilk kez , dışarıdan 5 öğretim üyesi danışılmadan bölüme ve yönetime atandı . Bölümün kısmen de olsa düzenli haline dönmesi için oldukça zor ve uzun yılların geçmesi gerekti .
Yeni öğretim üyeleri ve öğrenciler için neler önerirsiniz ?
Zehra : Öğrencilere tavsiyem ODTÜ gibi , bir kampüs üniversitesinin sunduğu pek çok s osyal aktiviteden , spor olanaklarından ve disiplinler arası derslerden ( dil , bilişim , matematik , psikoloji vs .) yararlanmalarıdır . Birinci sınıf öğrencilerine İngilizce okuma , dinleme ve konuşma becerilerini geliştirmek için özel çaba harcamalarını öneririm . İlk yılda yapılan iyi bir başlangıç genellikl e sonraki yıllarda da devam ediyor . Ayrıca öğrencilere , araştırma görevlileri ve öğretim üyelerinin bilgilerinden mümkün olduğunca yararlanmak için çaba harcamalarını ve ilk seferde yeterli ilgiyi bulamasalar bile cesaret leri kırılmadan tekrar denemelerini tavsiye ederim .
Haluk : Yeni öğretim üyelerine tavsiyem kendilerini Türkiye ’ nin ekonomik / siyasi sorunları , bölümdeki meslektaşları ve ö ğrencilerinden soyutlamamalarıdır . Ne yazık ki bunlar “ yayınla ya da yok ol ” dünyasında sayısallaşan akademik yükselme kriterlerine katkıda bulunmuyor . Meslektaşlarımız , ne yazık ki , soyutlanarak yükselme puanları biriktirmek ile y aşadığı toplumla ilişki kurmak arasındaki uygun dengeyi bulmak zorunda . Bölüme giren öğrenciler her yıl daha çok aday arasından seçiliyor ve daha seçkin , donanımlı ve zeki oluyorlar . Belki motivasyon ve ilgi eksikliği söz konusu olabilir fakat bu noktalar tam da öğretim üyelerimizin en katkıda bulunabileceği konulardır . Yeni nesil öğrencilere katkı sağlayabilmek için öğretim üyelerimiz daha çok çalışmalı ve yeniliklere daha açık olmalıdırlar .
Türkiye ’ deki en önemli ekonomik sorunların neler olduğunu düşünüyorsunuz ?
Zehra : Ben , eşitsiz gelir ve refah dağılımı ile işsizlik ve kayıt dışı ekonomiyi listemin başına koyardım .
Haluk : Enflasyon , cari açık , yüksek faiz , düşük tasarruflar vs . klasik sorunlar olarak sayılabilir , ancak politik istikrarsızlık ve buna ilişkin giderler ciddi darboğazlar oluştu ruyor . Kaynakların önemli bir kısmı , üretken olmayan , savaşlar , terörle mücadele giderleri ve açıklanmayan harcamalarla boşa harcanıyor
Eğer sormamda bir sakınca yoksa , nasıl tanıştınız ? İktisat bunda bir rol oynadı mı ?
Zehra ve Haluk : Elbette iktisat bunda bir rol oynadı . İktisat Bölümü ’ nde öğrenciyken tanıştık . Daha önce de söylediğimiz gibi fakültedeki öğrenciler bölümlerini üçüncü yılda seçiyorlardı . Biz ikimiz de fakülteye işletmeci olmak için girmiştik , fakat iki değerli hocamız Prof . Dr . Fikret Görün ve Prof . Dr . Cem Çakmak bizi son anda onun yerine iktisat bölümünü seçmeye ikna etmişlerdi . Daha sonra , lisansüstü çalışmalar için Madison , Amerika Madison ’ daki Wisconsin Üniversitesi ’ ne gittik ve orada evlendik .
Aynı bölümde bir çift olarak çalışmanın avantajları ve dezavantajları neler ?
Haluk : Ben avantajlarla başlayayım . Aynı dili konuşabiliyorsunuz ve birbirinize yardım edip , birbirinizi tamamlayabiliyorsunuz . Birbirinizi daha iyi anlıyorsunuz . Üniversite sizin ikinci eviniz oluyor .
Zehra : Bunlar daha çok aynı meslekte olmanın avantajları . Aynı bölümde olmak her zaman kolay değil . Çoğu kez , bir görev , ödül , iş için hatta ders saatleri için bile rekabet etmek zorundasınız . Bu yüzden az sayıda olmayan durumlar da birimiz fedakarlık yapmak ya da isteklerini ertelemek zorunda kaldı .
Haluk : İkimiz de bu zorluklarla isteyerek mücadele etmek zorundaydık , çünkü ikimizin de bir parçası olmayı isted iği sadece bir tane ODTÜ vardı ve bundan vazgeçmek ikimizin de kabul etmeyeceği çok daha büyük bir fedakarlık olurdu .
Oğlunuzun da kariyerine akademide devam etmeyi seçtiğini biliyorum . Onu bu konuda desteklediniz mi ya da zorluklarını bildiğiniz için karşı çıktınız mı ?
Zehra ve Haluk : Oğlumuz da ODTÜ ’ den elektrik elektronik mühendisliği ve bilgisayar mühendisliği bölümlerinde çift ana dal yaparak mezun oldu . Lisansüstü çalışmalar için Amerika ’ ya gitti ve şu an TOBB ETÜ ’ de öğretim üyesi olarak görev yapıyor . O da bir başka ODTÜ mezunuyla evlendi , eşi aynı üniversitede işletme bölümünde öğretim üyesi olarak görev yapıyor . Oğlumuzu destek lememize rağmen onun seçimlerinde çok az söz sahibi olduk . Kararlarını kendisi verdi , eğitimini kendisi finanse etti ve çalışma alanlarını kendisi seçti . Fikir ve yardımlarımız kendi oğlumuzdan daha çok öğrencilerimiz , akrabalarımız ve arkadaşlarımız tarafından istendi . Diğer mesl ektaşlarımızla konuştuğumuzda , bu durumun pek de sıra dışı olmadığını anlıyoruz .

İktisat Bölümü Bülteni 5