Newsletter Sonbahar 2016 | Page 11

Yıllarca İş Bankasında çalışmış ve daha sonra da genel müdür olmuş bir ODTÜ İktisat mezunu olarak sizin gibi bir kariyere sahip olmak isteyen öğrencilerimize önerileriniz ne olur ?
ODTÜ ' lülerin zaten çok iyi bildikleri ve yapmak zorunda kaldıkları çok çalışmak , disiplinli olmak , fark yaratıcı tarzda çalışmak , çok araştırmak , sorgulamak , takım ruhuna inanmak , etrafında gönüllü çalışma arzusu yaratmak ve insan ilişkilerinde muhat taplarına değer veren düzgün bir insan olmak .
Sizce Türkiye ’ de bankaların kar şılaştığı en büyük sorunlar nelerdir ?
Karlılığın gerek sektördeki yıkıcı , irrasyonel rekabet ve gerekse otoritelerin almış olduğu bazı tedbirler sonucunda aşırı düşmesine bağlı olarak özkaynakların ilave iş yap ma kapasitesi yaratacak düzeyde arttırılamama sı önümüzdeki en kritik sorun olarak gözüküyor . Esasen bu bir karlılık tartışması da değil , bankacılık sisteminin aracılık fonksiyonunu sürdürüp sürdürememesi meselesi . Gerek üretimin , ticaretin ve altyapı yatırımlarının finansmanı ve gerekse hanehalkının ihtiyaçlarının finansmanı bankacılık sisteminin güçlü bir özkaynak yapısına sahip olmasını gerektiriyor . Hatırlanacak olur ise , global krizin ağır koşullarında bu unsur ekonomimizi olumlu yönde ayrıştıran bir fonksiyon görmüştü . Esasen ekonominin büyümesi , ilave istihdam yaratılması gibi makro hedefler için de kritik bir sorun bu husus .
Türkiye ekono misi ile ilgili 2016 yılı beklentileriniz nelerdir ?
Malesef 2015 yılında olduğu gibi 2016 yılında da iç ve dış belirsizliklerin arttığı bir konjonktürü yaşamaktayız . Global makroekonomik koşullardaki belirsizliklerin yanısıra yurtiçi ekono mik ve siyasi gelişmeler ve giderek artan önemde olumsuz etkilerini yaşadığımız jeopolitik sorunlar önümüzdeki dönemin şekillenmesinde belirleyici olacak . Aslında enerji fiyatlarındaki hızlı gerilemenin etkisi ile sürdürülebilir düzeye gelen cari açık , mevcut bütçe d isiplini ve düşük Borç Stoku / GSMH oranı ile yeni bir fırsat dönemine girmemiz de mümkün idi ve belki hala mümkün . Ancak bunun için orta gelir ligini aşmaya dair ihtiyaç duyulan reform politikalarının ve hükümetçe açıklanmış olan 1200 ' ün üzerindeki aksiyon planlarının ve dışarda da hem ilişkilerimizi ve hem de standartlarımızı yükseltmede önemli rol oynayabilecek olan AB ilişkileri ve yeni fasılların açılması ve ilerlemeler sağlanması gibi politikalarda yol almak gerekiyor .
Türkiye ’ de yaşanan öteki krizlerle kıyaslandığında 2008 yılında başlayan Global Ekonomik kriz sonrasında Türkiye ’ de bankacılık sektörünün daha az olumsuz yönde etkilendiğini gördük . Sizce bunun başlıca nedeni neydi ?
Aslında bankacılık sisteminin global krizden daha az olumsuz etkilenmesinden ziyade bankacılık sisteminin sağlamlığının ekonomimizin global krizden daha az etkilenmesinde rol oynadığını ifade etmek lazım . Bankacılık sisteminin güçlü bir özkaynak yapısına sahip olması , yüksek sermaye yeterlilikleri , aktif kalitesinin yüksekliği bunun başlıca unsurları arasınd a yer alıyor .
Sizin İş Bankası Genel M üdürü olarak atandıktan sonra önemli bularak ilk yap mak istediğiniz değiklikler ya da iyileştirmeler ne oldu ?
İş Bankası bir kurum , uzun yıllara dayanan tecrübe ve prensiplerin üzerine oturan bir iş yapma anlayışına , istikrara ve sürekliliğe sahip , bu yönüyle ülkemizin kurumsal yapıları içinde ilk sıralarda yer aldığını ifade etmek yanlış olmaz . O nedenle politikalarımız radikal değişiklikler içermez , buna ihtiyaç da göstermez . Bu genel yaklaşımın dışında , gerek ticari gerekse bireysel bankacılık alanlarında çok aktif bir politika ile müşteriye en yakın banka olmak , her alandaki etkinliğimizi ve paylarımızı ciddi oranda arttırarak yaygın bir büyüme sağlamak , bu suretle " Türki ye ' nin Bankası " kavramını derin leştirmek amacıyla il il , ilçe ilçe adeta ülkenin bütün sathını karış karış tarayan bir saha hakimiyeti ve dinamizmi sağladık ve bunun olağanüstü sonuçlarını da aldık , müşterilerimiz bizim bu samimi çalışma anlayışımızla attığımız bir adıma üç beş adımla karşılık verdiler . Örneğin 2011 yılında nakdi kredilerimizi bir yıl gibi bir sürede zaten Türkiye ' nin en büyük kreditörü olarak % 43 arttırabildik . Bir ayırt edici unsur da , bu hedeflere ulaşmak için daha ölçülebilir , daha sorumlu ve daha hesap verilebilir bir çalışma düzenini teşkilatımızın her yerinde disiplinle uygulamaya koyabilmemiz oldu . İnsan kaynağında ciddi yenilenmelerle bu tarz çalışma biçimine uyum sağlayabilenlerle sağlayamayanları ayırt edebildik . Bunun sancılı sonuçları da olmakla beraber bu süreci sonuçta iyi yönetebildiğimizi düşünüyorum .
Basından da takip ettiğim kadarıyla bölümü şeref listesinde bitirmiş siniz . Bu sorunun

İktisat Bölümü Bülteni 11