NEFESS Nisan 13 | Page 27

'Aromatouch Tekniği’ bitkisel özyağların ilaç olarak kullanılarak, en çok faydayı alabileceğimiz şekilde Dr. David K. Hill tarafından tasarlanmıştır. Sade ve düzenli bir sistem ile özyağların yumuşakça dokunularak vücuda uygulanması, tatbik edilmesidir. Bitkisel özyağlar fiziksel ve duygusal seviyede şifalanmayı kapsadıklarından ‘Aromatouch tekniği’ ile aromanın terapi niteliğinden faydalanılmış olur. Bu güçlü yöntem ile bütünsel şifamız gözönünde bulundurularak vücudun doğal dengesine kavuşmak için ihtiyacı olan herşey, ard arda gelen yağların etkisiyle sağlanmaktadır.

.

AromaTouch

Aromatouch tekniğinde kullanılan yağların dōTERRA® CPTG (Certified Pure Therapeutic Grade®) niteliğinde olması ve belirlenen sıralamaya göre uygulanması şarttır, Aksi takdirde bu disiplinden fayda sağlanılamaz. Lavanta, çayağacı, portakal ve nane gibi yağların yanısıra doTERRA’nın çözüme götüren muhteşem sinerjilere sahip karışım yağları kullanılmaktadır.

Aromatouch’ ta her insanda bulunan ortak negatif faktörler gözönüne alınır, bunlar azaltılarak denge sağlanır. Vücudumuzdaki sistemler dengeye kavuşurken bitkisel özyağların kullanımının etkisini artıracak, vücudun bilinen meridyen noktalarını ve enerji alanlarını uyaracaktır.

Aromatouch tekniğinin verdiği aromatik hazzı deneyimlemek isterseniz Türkiye’de bu sertifikaya sahip şu anda iki kişi bulunmakta:

Aromatik özlerin bilimsel olarak ispatlanmış faydaları ile teknik, vücudu dengeye getirebilmek için her insanda bulunan, günlük yaşamda karşımıza çıkan dört ana alanı kapsar:

Stress Seviyesi : Duygusal olarak üzerimizde baskı yaratan stresin hastalıkların temel sebeplerinden olduğu ispatlanmış bir gerçektir. Kalp hastalıkları, depresyon, insomnia veya ülser gibi rahatsızlıkların temel sebebi stress olarak görülmektedir. Bağışıklık sistemimizi de etkileyerek bizi karşılaştığımız mikrop ve virüslere karşı hassas ve açık olmamıza neden olur. Serotonin –sinir sistemimizin çalışması için önemli bir hormon -üretimini arttırmamıza sebep olur ve bu bağışıklığımız için de zararlıdır. Normal seviyelerde duygusal ve sinir sağlığımız için faydalı olacakken, yüksek seviyelerdeki serotonin düşük bağışıklık sistemi ile kandaki alyuvarların zarar görmesine sebep olur. Stres kortizol ve epinefrin seviyelerinin yükselmesine ve buna bağlı olarak bağışıklık gücünün düşmesine sebep olur. Aromatouch tekniğinde strese karşı kullanılan ‘Balance’ adlı topraklayan karışım ve Lavanta özyağları güçlü sakinleştirici etkiye sahiptir.

Bağışıklık : Bağışıklık vücudun alyuvarları üretme kabiliyetine, alınan proteine ve hücreler arası iletişime bağlıdır. Bağışıklık sistemi organlar ve hücreler arasındaki bağı kapsar. Bu ilişkiler vücudu toksinlere karşı savunmasız duruma getirebilir. Beslenme şekli, çevresel faktörler, stres seviyesi veya alınan kimyasal ilaçlar bağışıklık sisteminin fonksiyonlarını aksatan etkenler arasındadır. Özellikle hormonlu ve ilaçlı gıdalar, işlenmiş besinler ile serbest radikallerin artması ve radyasyona maruz kalmak bağışıklık sistemini güçsüzleştiren etkenlerdendir.

Enflamasyon : Vücudun bakterilere,toksinlere, travmalara veya herhangi bir nedenden dolayı verdiği tepkidir. Beslenme sistemindeki eksik proteinler, yüksek oranda karbonhidratlı gıdalar, dokuların enflamasyonuna sebep olur. Kortizol seviyesinin dengesizleşmesi ile gelen stres kronik kontrol edilemez bir enflamasyona (yangıya sebep olur). Bu da bağışıklığın düşmesine ve kronik rahatsızlıklara bağlanır. Enflamasyon vücutta otonom (irade dışı gelişen) rahatsızlıklara da yol açar.

Otonom dengesizlikler sinir sisteminin dengesizliği olarak düşünülebilir ve sağlığımızı tehdit altına alır. Son yapılan araştırmalara göre örneğin yüksek tansiyon veya kalp rahatsızlıkları da sinir sistemindeki bu dengesizliklere bağlanmıştır. Otonom dengesizlikliğe sebep olacak pekçok etken bulunmaktadır: stres, düşük bağışıklık sistemi ve enflamasyon

Arzu Kaykı

[email protected]

Aylin Güleç

[email protected]

Daha ayrıntılı bilgi almak için:

www.aromatouchtechnique.com