My first Magazine sinai_13.sayı baskı | Page 43

43 katkı maddele- rinin tahminen üçte ikisinin insan sağlığına etkisi daha hiç araştırılmamıştır ve bu durum, yalnız Türkiye için değil bütün dünya için geçerlidir. Gelişmiş ülke- lerde tarımsal üretimin daha iyi denet- lenebilmesine karşılık toplumun organik ürünlere yönelmesinin en başta gelen nedenlerinden birisi de insana ne yaptığı meçhul sayısız (bilinen yaklaşık 800 kadar) gıda katkı maddeleridir. Bu durumlardan bir çıkış yolu ise; zaten daha sıkı denetlenen organik gıda üretim maliyetlerinin düşürülerek teşviki ve kalite vurgusu ile diğer üretimlere rakip hale getirilmesidir. Halkın organik ürünlere daha çok yönelmesi sağlıklı yaşamamı- zın başta gelen dayanağı kaliteli gıdayı tercihini teşvik ederek, diğer üreticileri de maliyet/fiyat telaşından kaliteye daha çok dikkat etmeye yöneltmektir. Esasta son hedef, halkımızın gıdada yaptığı tasarrufun sadece ertelenmiş bir harcama olduğunu, ileride sağlık giderleri ve yaşam kalite- sindeki düşüş ile bunun fazlası ile geri ödeneceğini görmesidir. Ülkemiz organik gıda üretimine diğer gelişmiş ülkelerle karşılaştırmalı bakarsak; Kuzey Amerika’da 2023 yılında satılan bütün gıda ürünlerinin yüzde 50’sinin or- ganik olacağı hesaplanıyor. Danimarka’da halen tüketilen bütün gıda ürünlerini yüz- de 70’i organik. Almanya’da bu oran yüzde 40. Türkiye’de ise yüzde 0,1’i geçmediği tahmin ediliyor. SINAİ MAKALE için yapılıyor ve üretimin yaklaşık yüzde 80’i yurt dışı- na gitmektedir. Dünyanın gelişmiş ülkelerinde organik gıda tüketimi giderek üst gelir grupla- rından orta gelir gruplarına yayılırken, ülkemizde henüz üst gelir guruplarına dahi ulaşamamış durumdadır. Günümüz- de ABD’de, satılan bütün gıda ürünlerinin yüzde 75’inin organik üretimini de bulmak mümkündür. 2015 yılı itibarı ile tüm dünya- da organik tarım yapılan alan yaklaşık 52 milyar hektar olarak hesaplanıyor. Bunun 23 milyar hektarı sadece Avusturalya’da, bütün endüstriyel kirliliğine rağmen 10 milyar hektarı Avrupa’da ve ne yazık ki bütün göreceli temizliğine rağmen sadece 383 bin hektarı Türkiye’dedir. Gene ne yazık ki, Türkiye’de organik gıda üretimine 80’li yıllarda yabancı şirketler başlamıştır ve halen de üretim büyük ölçüde onlar Ülkemizin yaban- cılar tarafından kaçırılmaya ve kaybettirilme- ye çalışılan endemik bitki ve meyve türlerinin zenginliği ve doğamı- zın hala daha genelde temizliği dikkate alınırsa ülkemiz, pek çok gıda türünde hem butik lezzetler üretme, hem de organik tarım yapma olanakları açısında inanılmaz zengindir. Bu da aslında, halk sağlımızı koruma ve gıda ürünleri ihracatı potan- siyelimizin devasa büyüklükte olduğunu göstermektedir. Sağlıklı bir yaşam dileğiyle. Kaynakça : * Organic – Infographic and Citation 1217 * Organic Food Market – US * Organik Tarım Kavramı ve Organik Pazarın Dünya ve Türkiye’deki Durumu Kürşat Demiryürek, GOÜ Ziraat Fak. Dergisi 2011 * US Organic State of the Industry 2006- 2015