39
SINAİ
BAŞARI HİKAYESİ
Kaderin bir cilvesi
Musibetler ağını örmeye de-
vam eder. Anası, 1921 yılında
Şubat ayı sonlarında hayata
veda eder. Çok geçmez, on
ay sonra da babası. Karısı
Esma, bir başkasıyla kaçar.
Kucağında bir çocuk, elinde
akordu bozuk bir saz ve
tabii kalbi kırılmış bir Veysel.
Kısa bir zaman sonra bu
çocuğu da ölür. Âşık Veysel,
ikinci evliliğini Gülizar adın-
da bir kadınla yapar. Ondan
çocukları dünyaya gelir…
Veysel’in bu evlilikten Zöhre,
Ahmet, Hüseyin, Menekşe,
Bahri, Zekine ve Hayriye
adlarında 7 çocuğu dünyaya
geldi. Çocuklardan Hüseyin
birkaç aylıkken hayatını
kaybederken, büyük oğlu
Ahmet Şatıroğlu ise 84
yaşında 11 Ocak 2018’de
yaşamını yitirdi.
Esmaya hâlâ kızgın mıdır?
Belki de…
Toprağını özledi
Ahmet Kutsi Tecer ile tanışır
daha sonra.. Tecer’in dave-
tiyle köy enstitüsünde saz
hocası olarak görev yapan
Veysel’in adı ilk kez 5 Ocak
1931’de düzenlenen “Sivas
Aşıklar Bayramı”nda du-
yulur. 1970’li yıllarda Selda
Bağcan, Gülden Karaböcek,
Hümeyra, Fikret Kızılok, Esin
Afşar gibi bazı müzisyenler
Aşık Veysel’in deyişlerini
düzenleyerek yaygınlaşma-
sını sağlar.
Âşık Veysel’i Türk halkına
tanıtan kişi şüphesiz Ahmet
Kutsi Tecer’dir. Anadolu
kültürü üzerine yaptığı çalış-
malar ve gösterdiği gayret,
elbette takdire şayandır.
Bundan sonra tanınmaya
başlanmıştır Veysel. Ankara
ziyareti ve radyoda türkü
söyleyişi birazcık olsun
bahtını açar. Farklı yerlerde
talebelere saz öğretmenliği
yapar ve bu usta öğreticilik
işi, beş sene sürer. Memle-
ketine izne gelir, bir daha
dönmek istemez. İstifa
etmiş sayılır. Bundan da
anlıyoruz ki Âşık Veysel,
göremese bile toprağını
özlüyor, doğup büyüdüğü
yerlerden uzak kalmak
istemiyor. İlla memleket illa
memleket!
Sazının teli koptu
Sazını akort etmesi için
kendisine uzatan birine,
“Ben sazımı milletime
akort etmişim. Siz de öyle
yaparsanız, saz akordunu
bulur” der Âşık Veysel.
Dostları, kendisine “seni
ameliyat ettirip gözlerini
açtıralım” dediklerinde şid-
detle muhalefet eder. 1973
yılında yakalandığı akciğer
kanserinden kurtulamayan
Âşık Veysel’in hayat sazının
son teli de kopar.
Ömrü yoksulluk ve zorluk-
larla geçen Aşık Veysel’in
Cumhuriyet’in 10. yılı için
yazdığı destanın Türkiye
Büyük Millet Meclisi, 1965
yılında özel bir kanunla
Aşık Veysel’e “Ana dilimize
ve milli birliğimize yaptığı
hizmetlerden ötürü” 500
lira aylık bağladı. Aşık
geleneğinin son büyük
temsilcilerinden olan Veysel
Şatıroğlu, 1971 yılında Nev-
şehir’in Hacıbektaş ilçesinde
son konserini verdi. Aşık
Veysel, 21 Mart 1973 günü
saat 03.30’da doğduğu
köy olan Sivrialan’da, şimdi
adına müze olarak düzen-
lenen evde hayata gözlerini
yumdu.
Aşık Veysel’in ilk şiir kitabı
“Deyişler”, 1944 yılında ya-
yımladı. “Sazımdan Sesler”
ve “Dostlar Beni Hatırlasın”
isimli şiir kitapları bulunan
Aşık Veysel’in ölümünden
sonra ise 1984 yılında Bütün
Şiirleri adlı eseri tekrar
yayınlandı.
“Atatürk’e ağıt”, “Beni
hor görme”, “Beş günlük
dünya”, “Derdimi dökersem
derin dereye”, “Dostlar
beni hatırlasın”, “Güzelliğin
on para etmez”, “Kahpe
felek”, “Kara toprak”, “Uzun
ince bir yoldayım” gibi
eserleri hafızalara kazınan
ve Türkçe’yi en yalın ve
güçlü şekilde kullanan Aşık
Veysel, şiirlerinde verdiği
mesajlarla Türk milletine her
zaman birlik ve beraberliği
öğütledi.