MAKALE
34
SINAİ
PLASTİK GEZEGENE
DÖNÜŞMEDEN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ
Selvi EREN
Uzman Yardımcısı
İstanbul Kalkınma Vakfı
[email protected]
Doğada hazır bulunmayıp insan eliyle
oluşturulan plastikler petrol rafinerilerinde
kullanılan ham petrolün işlenmesi sonucu
arta kalan malzemelerden elde ediliyor.
Hacim olarak yer kaplaması sebebiyle
yarattığı kirliliğin yanı sıra mikro parçacık-
lara kadar bölünen plastikler kontrolsüz
üretim ve kullanım nedeniyle hava, su ve
toprağa karışıyor. Bunun sonucunda ise
plastik, döngüsel ekosistemin içinde fark
ettirmeden ancak canlı hayatını tehlikeye
atarak ilerliyor.
Yıllar içinde durumun ciddiyetini belirten
açıklamalar yapılmış olsa da ilk kurba-
nın doğa olması politik liderleri hareke-
te geçirmek için gereken motivasyonu
sağlayamamıştı. Ancak artık plastik
kirliliği insanlar için de oldukça tehlikeli bir
boyuta ulaştı. Yine de kirliliğin boyutunun
anlaşılmasında fazlasıyla geç kalınmasının
yanı sıra alınan tedbirlerin sorunu çözecek
yeterlilikte olmaması geleceğimiz için
endişe yaratıyor.
Plastik kullanımının
2021 yılına kadar
yüzde 20 oranında
artış göstereceğini
belirten uzmanlar
uyarıyor: “Plastik
yediklerinizde hatta
soluduğunuz havada
bile mevcut.”
Birleşik Krallık merkezli Ellen MacArthur
Foundation’ın kısa süre önce yaptığı bir
araştırma, okyanuslara her yıl 5 milyon ton
ila 13 milyon ton plastiğin atıldığını ortaya
koydu . Okyanus ekosistemine bağlı tüm
canlıların doğrudan veya dolaylı olarak
plastik yediği anlamına gelen bu durum
farklı bir tehlike hakkında da uyarı niteliği
taşıyor:
2050 yılına geldiğimizde okyanuslarda
balıktan çok plastik olacak. Kısacası plastik
kirliliğinde küresel çapta bir kırmızı alarm
durumu söz konusu. Alarm durumunda
olmamızın ardındaki en büyük sebep ise
son 20 yılda oldukça hızlı bir şekilde artan
plastik üretimine rağmen üretim kontrolü,
yeniden kullanım ve geri dönüşümün bu
hızın yarısını bile yakalayamamış olması.
Geri dönüşüm bizi kurtarabilir mi?
Küresel çaptaki korkutucu plastik kullanı-
mı AB içerisinde de farklılık göstermiyor;
çünkü AB, Çin’den sonra dünyanın en
büyük plastik üreticisi. Her yıl 150 bin ila
500 bin ton plastiğin okyanusa salındığı
AB’de havaya karışan mikro plastiklerin
miktarı ise 75 bin ile 300 bin ton arasında
değişiyor. Durumun ciddiyetinin farkında
olan AB liderleri 16 Ocak’ta “Döngüsel
Ekonomi için Plastik Stratejisi” isimli bir
rapor yayımladı.
Geri dönüşüm odaklı döngüsel ekonomi
Avrupa Komisyonunun Aralık 2015’te açık-
ladığı Eylem Planı’nda oldukça detaylı bir
şekilde ele alınmıştı. Bu anlamda Komis-
yonun çevre konusundaki önceliklerinden
birini oluşturan döngüsel ekonomi plastik
stratejisinde de ön plana çıkıyor.
2030 yılına gelindiğinde üretilen tüm plas-
tiklerin geri dönüşülebilir olması hedefini
belirleyen Komisyon, plastiğin kontrollü
üretimi ve tüketimini “yeşil ekonominin”
merkezi olarak konumlandırıyor.
Dünyadaki plastiklerin sadece yüzde
9’unun geri dönüşümle yeniden kullanıldı-
ğını düşündüğümüzde Komisyon stratejisi-
nin oldukça önemli bir noktaya parmak
bastığını belirtmek gerekiyor. Yine de dün-
yanın en büyük çevre örgütü Greenpeace,