25
gibi haberlere rastlamışsınızdır.
Peki, bunca söylenenden sonra aile
şirketleri ne yapmalı/nasıl olmalı ki hem
ekonomi için güç kaynağı olsun hem de
aile üyeleri için bir gelecek. Bunu sağlaya-
bilen “kurumsallaşma”dır. Kurumsal kimlik
kazanmak öyle kelime üstünde kalan basit
bir kavram değildir. Kurumsallaşmak için
çalışmak, çok çalışmak, hatta ve hatta çok
çok çalışmak lazım.
Şirket ve aile sınırlarını net bir şekilde or-
taya koyar aile ve şirket ilişkileri birbirine
karışmazsa hiçbir sıkıntı olmaz. Bunlar için
atılması gereken 4 önemli adım vardır.
Bunlar; aile anayasası, iyi bir organizasyon,
stratejik plan ve eğitimdir. Aile şirketle-
rinde aile anayasası bireyler arası ilişkinin
nasıl olması gerektiğini (aile bireylerinin
yönetim ilkeleri, yeni neslin hazırlanması,
gelirler/giderler ve harcamalar, hisse du-
rumları ve genel hükümler vb...) belirleyen
tüm çalışan ve yönetici aile bireylerinin
onayı alınarak ortaya konulan ortak bir
mutabakat metnidir.
Bu çalışma şirketinizde yapıldığında şirket
içi ve şirket dışı davranışsal ve yönet-
sel durumların nasıl olması gerektiğini
belirtmiş oluyorsunuz. Kurumunuza ileride
katılacak bir aile üyesi kuruma ilk ayak
bastığında önüne koyacağınız metin bu
olmalıdır. Böylece şirketiniz işleyen bir
sistem olmuş ve bireylerden bağımsız
çalışan işletme olmanın ilk adımını atmış
bulunmaktadır.
Girişimci neslin de zamanında yetki dev-
rini genç kuşaklara yapması da şirketi için
önemli noktalardan biridir. Onun için 2.
nesil şirkete başlar başlamaz anayasanın
hazırlanması ve genç neslin yetiştirilmesi
için eğitim programları gereklidir. Eğitimin
kurumsallaşma adımlarından biri olması
bireylerin gelişimi için önemlidir.
Eğitimi aile bireylerine zorunlu alması
gerektiği değil aldığında elde edeceği
faydaları göstererek vermek gereklidir.
Unutulmamalıdır ki birey gelişirse aile,
aile gelişirse şirket ve şirketler gelişirse
ülke ekonomisi gelişmektedir. Bu kelebek
etkisini istediğiniz yere kadar çekebilir ve
sürdürebilirsiniz.
SINAİ
Kurumsallaşmanın diğer adımlarından
olan iyi bir organizasyon kavramında
söylenmek istenen çalışanların tamamı için
kadro yeterliliğinin aranmasıdır. Şirketinizin
iyi yönetilmesi ile kar marjınızı artırabilir,
gözlemleyebilir ve takip edebilirsiniz. Aile
şirketlerinde de bu durum adaletli bir
şekilde yapılmalıdır.
Hangi kadroyu hangi yetkinlikteki birinin
yönetmesi gerekiyorsa o pozisyon ona
verilmelidir. Çünkü aile bireyleri özellikle
genç kuşak nasıl olsa babamın, amca-
mın, dayımın şirketi vb... düşünce içinde
ve gelmesi gerektiği makama nasıl olsa
gelirim düşüncesinde olabiliyorlar. Bu çok
yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurabilecek
bir düşüncedir. Bunların önüne geçmek
için iyi bir organizasyon yapılanması ile her
departmanın görev, yetki ve sorumlulukları
belirlenmeli ve yönetim sistemi bu yapı
üzerine inşa edilmelidir.
Kurumsallaşmanın son adımı ve meyvesi
diye düşündüğüm stratejik planlama yu-
karıda saymış olduğumuz adımların belirli
bir plana göre ortaya konulduğu aşamadır.
Stratejik plan; kuruluşların, uzun dönemde
yaşamını devam ettirebilmek, sürdürülebi-
lir rekabet üstünlüğü ve katma değeri art-
tırabilmek amacıyla, sahip olduğu üretim
faktörlerinin etkili ve verimli olarak kullanıl-
ması sürecidir. Bu süreçte aile şirketleri de
geleceği tasarlarken belirli bir düzen içinde
gitmelidir. Stratejik planlama sonucunda
şirketin mevcut yapısı, rakipleri, çevresi,
gelecek amaçları, hedefleri ve kararları
MAKALE
ortaya konmaktadır.
Öncelikle senelik bir hedef aksiyon planı
ortaya konularak ay ay tüm departman-
lardan yapılacak icra ve yönetim kurulu
toplantılardan hedef başarı performansları
geri bildirimleri alınmalıdır. Sonuç olarak;
aile şirketleri duyguların hâkim olduğu bir
yapı olsa da duyguların planlı bir şekilde
kontrol edilmesi ve şirket değerlerinin aile
değerleri ile özdeşleşmesi gerekmektedir.
Kurumsal bir yapıya geçmeye karar verdi-
ğinizde mutlak anlamda tarafsız, bağımsız
size ve şirketinize dışarıdan bakan bir
danışman ile hareket edin.
Her aile şirketine anayasa şarttır ve
sürdürülebilirlik için kurumsallaşma
zorunluluktur.