67
Ayşe Özkiper
Etik ve Teknik Projelendirme Danışmanlık Firma Ortağı / Aydınlatma Mimarı / İTÜ Mimar
GÜNÜMÜZDE OFİS AYDINLATMASI
O
fis Aydınlatması hakkında konuşmak
için önce ofislerde mimari ve işlevsel
değişikliklere bakmak gerekir. Önceleri her şey süslü yapılmaya çalışılırken, sonrasında daha yalın ve tekniğin kaplamalar
ardına saklandığı bir dönem geçirildi. Asma
tavanlar, yükseltilmiş döşemeler vs.. Bu dönemlerde ofisler simetrik ve dengeli yapılar
idi. Çünkü çalışanlar öyle idi. Çalışanlar formal insanlardı. Tam da bu dönemlerde yapı
malzemesi teknolojilerindeki gelişmelerle
giydirme cepheli bol camlı yapıların hakimiyeti başladı.
Şimdilerde ise değişimi gözlemeyi bilenler
için neredeyse tüm parametreler değişti.
Bunlara hızlıca bakarsak;
• Artık herkes aydınlatma elemanlarının
kablosunun, ısıtma elemanlarının borusunun, havalandırmanın kananlının olduğunu
biliyor ve bunu garipsemiyor.
• Günümüz ofislerine hakim olan Y ve hatta
Z kuşakları kalıplar içinde olmayı istemiyor,
bağımlılıktan hoşlanmıyor. İnsani ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyor.
• Şirketlerde hiyerarşi eskisi kadar katı değil, dolayısı ile hiyerarşik bir ofis yerleşimi
de uygun değil.
• Bol ışık alan cam binalarda çalışanlar, “ışık
gelsin, ama güneşi istemem” diyor.
• Çevre bilinci yükseldi ve yeşil bina kavramı
önem kazandı.
• Ayınlatma elemanları yeni teknolojiler ile
değişime uğradı. Artık LED sistemlerin hakimiyeti var.
Bu parametreler ışığında ofis aydınlatmasını el e alırsak;
Günümüz ofislerinde, alışageldiğimiz gibi
sıradan masa ya da work station düzenin
çok ötesinde, düşünme köşeleri, dinlenme
köşeleri, oyun salonu, kısa süreli çalışma
alanları vb. alanların kendi işlevlerine uygun
şekilde aydınlatılması gerekiyor. Şu anda
İstanbul’da cam kenarının koşu pisti olduğu bir ofisin mevcut olduğunu düşünürsek,
işlevlerin nasıl değiştiğini daha rahat algılayabiliriz. Yani, kişilerin çalışma konforları
her türlü dekorasyon kaleminde gözönüne
alınmakta,çalışanlara kendilerini rahat hissedecekleri, sağlıklı ve ergonomik çalışma
ortamları oluşturulmaktadır.
Yaşanan her ortamda olduğu gibi ofislerde
de aydınlatma ihtiyacı doğal ve yapay aydınlatma sayesinde sağlanabilir.
Mimari olarak doğal aydınlatmayı kontrollü
olarak ortama almak ve yapay aydınlatma
ile entegre etmek, yapay aydınlatmayı ihtiyaç kadar kullanmak ve kontrol altına almak
gerekmektedir.
Konforlu bir çalışma ortamı oluştururken,
önem verilen bir diğer konu da çevreye
duyarlı, yeşil ofisler oluşturmak. Verimli
aydınlatma ürünlerini ihtiyaca uygun kullanarak istenen ortamı elde etmek ve enerji
tasarrufu sağlamak mümkün. Aydınlatma
armatürlerini bir otomasyonuna bağlı kullanarak doğal ışıktan maksimum seviyede
yararlanmak, gereksiz kullanımı engellemek
ve istenen farklı ışık senaryolarını yaratmak
mümkün.
Aydınlatma otomasyonu aynı zamanda kişilerin bireysel olarak kendi ihtiyaçlarına göre
bir ortam yaratmalarını da sağlamaktadır.
Biz tasarımlarımızda öncelikle çalışanların
ofisi kullanma metodlarını bilmek istiyoruz.
Mümkün olduğunca, çalışma alanlarında
kişilere farklı kullanıma uygun aydınlatma
armatürleri sunuyoruz. Örneğin genel aydınlatmanın yanı sıra kişinin bireysel ihtiyacına göre kullanabileceği masa lambası, ya
da ayaklı bir armatür tercih ediyoruz. Genç
veya yaşlı bir kişinin ihtiyacı olan aydınlık
seviyesi farklılık gösteriyorsa kullanacakları ışık kaynakları da farklılık göstermeli ve
farklı gereksinimlere göre ayarlanabilir olmalı. Kaldı ki, yeşil bina sertifikasyonunda
da ofislerde aydınlatma armatürlerinin bireysel kontrollu olması istenmektedir.
Aydınlatma, aynı zamanda görsel olarak
da dekorasyonu tamamlayan bir unsurdur.
Kullanılan armatür, ya da ışık kaynağı, kimi
zaman biçimi ve rengi ile bir dekorasyon
elemanı olarak kullanılabilir, ya da tam tersi
olacak şekilde gizlenebilir. Kısacası, mimari tasarım ile bütünleşen verimli ürünlerin
kullanılması, doğal ışıktan maksimum seviyede yararlanmak ve mutlaka ama mutlaka
otomasyona bağlı olmak günümüz ofis aydınlatmasının temel değerleri olarak kabul
görmektedir.
L I G H T W O R L D
.
36