LightWorld Sayı 36. Ofis Aydınlatmaları | Page 69

67 Ayşe Özkiper Etik ve Teknik Projelendirme Danışmanlık Firma Ortağı / Aydınlatma Mimarı / İTÜ Mimar GÜNÜMÜZDE OFİS AYDINLATMASI O fis Aydınlatması hakkında konuşmak için önce ofislerde mimari ve işlevsel değişikliklere bakmak gerekir. Önceleri her şey süslü yapılmaya çalışılırken, sonrasında daha yalın ve tekniğin kaplamalar ardına saklandığı bir dönem geçirildi. Asma tavanlar, yükseltilmiş döşemeler vs.. Bu dönemlerde ofisler simetrik ve dengeli yapılar idi. Çünkü çalışanlar öyle idi. Çalışanlar formal insanlardı. Tam da bu dönemlerde yapı malzemesi teknolojilerindeki gelişmelerle giydirme cepheli bol camlı yapıların hakimiyeti başladı. Şimdilerde ise değişimi gözlemeyi bilenler için neredeyse tüm parametreler değişti. Bunlara hızlıca bakarsak; • Artık herkes aydınlatma elemanlarının kablosunun, ısıtma elemanlarının borusunun, havalandırmanın kananlının olduğunu biliyor ve bunu garipsemiyor. • Günümüz ofislerine hakim olan Y ve hatta Z kuşakları kalıplar içinde olmayı istemiyor, bağımlılıktan hoşlanmıyor. İnsani ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyor. • Şirketlerde hiyerarşi eskisi kadar katı değil, dolayısı ile hiyerarşik bir ofis yerleşimi de uygun değil. • Bol ışık alan cam binalarda çalışanlar, “ışık gelsin, ama güneşi istemem” diyor. • Çevre bilinci yükseldi ve yeşil bina kavramı önem kazandı. • Ayınlatma elemanları yeni teknolojiler ile değişime uğradı. Artık LED sistemlerin hakimiyeti var. Bu parametreler ışığında ofis aydınlatmasını el e alırsak; Günümüz ofislerinde, alışageldiğimiz gibi sıradan masa ya da work station düzenin çok ötesinde, düşünme köşeleri, dinlenme köşeleri, oyun salonu, kısa süreli çalışma alanları vb. alanların kendi işlevlerine uygun şekilde aydınlatılması gerekiyor. Şu anda İstanbul’da cam kenarının koşu pisti olduğu bir ofisin mevcut olduğunu düşünürsek, işlevlerin nasıl değiştiğini daha rahat algılayabiliriz. Yani, kişilerin çalışma konforları her türlü dekorasyon kaleminde gözönüne alınmakta,çalışanlara kendilerini rahat hissedecekleri, sağlıklı ve ergonomik çalışma ortamları oluşturulmaktadır. Yaşanan her ortamda olduğu gibi ofislerde de aydınlatma ihtiyacı doğal ve yapay aydınlatma sayesinde sağlanabilir. Mimari olarak doğal aydınlatmayı kontrollü olarak ortama almak ve yapay aydınlatma ile entegre etmek, yapay aydınlatmayı ihtiyaç kadar kullanmak ve kontrol altına almak gerekmektedir. Konforlu bir çalışma ortamı oluştururken, önem verilen bir diğer konu da çevreye duyarlı, yeşil ofisler oluşturmak. Verimli aydınlatma ürünlerini ihtiyaca uygun kullanarak istenen ortamı elde etmek ve enerji tasarrufu sağlamak mümkün. Aydınlatma armatürlerini bir otomasyonuna bağlı kullanarak doğal ışıktan maksimum seviyede yararlanmak, gereksiz kullanımı engellemek ve istenen farklı ışık senaryolarını yaratmak mümkün. Aydınlatma otomasyonu aynı zamanda kişilerin bireysel olarak kendi ihtiyaçlarına göre bir ortam yaratmalarını da sağlamaktadır. Biz tasarımlarımızda öncelikle çalışanların ofisi kullanma metodlarını bilmek istiyoruz. Mümkün olduğunca, çalışma alanlarında kişilere farklı kullanıma uygun aydınlatma armatürleri sunuyoruz. Örneğin genel aydınlatmanın yanı sıra kişinin bireysel ihtiyacına göre kullanabileceği masa lambası, ya da ayaklı bir armatür tercih ediyoruz. Genç veya yaşlı bir kişinin ihtiyacı olan aydınlık seviyesi farklılık gösteriyorsa kullanacakları ışık kaynakları da farklılık göstermeli ve farklı gereksinimlere göre ayarlanabilir olmalı. Kaldı ki, yeşil bina sertifikasyonunda da ofislerde aydınlatma armatürlerinin bireysel kontrollu olması istenmektedir. Aydınlatma, aynı zamanda görsel olarak da dekorasyonu tamamlayan bir unsurdur. Kullanılan armatür, ya da ışık kaynağı, kimi zaman biçimi ve rengi ile bir dekorasyon elemanı olarak kullanılabilir, ya da tam tersi olacak şekilde gizlenebilir. Kısacası, mimari tasarım ile bütünleşen verimli ürünlerin kullanılması, doğal ışıktan maksimum seviyede yararlanmak ve mutlaka ama mutlaka otomasyona bağlı olmak günümüz ofis aydınlatmasının temel değerleri olarak kabul görmektedir. L I G H T W O R L D . 36