43
merkezlerini de aldıklarında birer mahalle olabiliyorlar. Bunun en güzel örneği Levent’de Kanyon Ofis Binası ve
AVM’nin oluşturduğu bir yaşam alanı….
Ofislerde enerji verimliliğinin öneminin
anlaşılması 1992’de ABD Çevre Koruma
Ajansı’nın Energy Star adlı programı ile
başladı. Bu program öncelikle ürünlerin
40 farklı kategoride enerji verimliliğini
ölçüyor ve değerliyordu. 1998’de ürünlerden ofis binalarının da enerji verimliliğini ölçecek şekilde uyarlandı. Bir ofisin
Energy Star sertifikası alması için ABD’de
ki tüm binaların en iyilerinden olup en
üst %25’e girecek. ABD’de Energy Star
verifikasyonu yapan bir yetkin mühendis
olarak bu tür bir çalışmanın ofis binaları
için yeşil bina sertifikasyonlarından daha
ivedi yayılmasını diliyorum.
Binalarda enerji verimliliğine son 20 yılda
Energy Star kadar katkı sağlayan bir sertifika olmadığı söylenebilir. Bugün ABD’de
20 binin üzerinde ofis binası Energy Star
etiketlidir. Los Angeles, Washington,
Chicago, New York ve Atlanta ofis binaları da “Energy Star” alan illerin başında
geliyor. “Energy Star” sertifikalı ofis binaları avaraj olarak %35 daha az enerji kullanıyorlar ve %35 daha az sera gazı çıkarıyorlar. Ancak “Energy Star” 15 yıl evvel
ABD’de kullanılmak üzere oluşturulmuş
bir sertifika programı olup benchmarking
verileri gizli tutulmaktadır. Bu nedenle
yeni bir enerji sertifikası çalışması yapmanın zamanı gelmiştir. 1993 yılında ABD
Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) adındaki
sivil toplum örgütü kuruldu ve bu örgüt, ofis binalarında Energy Star’ı daha
üst seviyelere taşıyacak çözüm olarak
yeşil bina sertifikası oluşturmaya karar
verdiler. Bunun üzerine sektörün en eski
yeşil bina sertifikası BREEAM sertifikası
alt yapı olarak kullanılarak LEED sertifikası oluşturuldu. 1993’den beri LEED,
USGBC’nin 15.000’i aşan üye şirketleri
tarafından ortak akılla şekillenerek ve
yapı sektörünün tüm müelliflerinden
geri bildirimler alarak Versiyon 4’e getiri ldi. LEED’in yalnızca ABD’de değil
aynı zamanda dünyadaki ofis binalarında en yaygın kullanılan sertifika sistemi
olduğu söylenebilir. Bugün Türkiye’de
yeni inşaat kategorisinde yeşil bina sertifikası almış olan ofislerin hemen hepsi LEED sertifikalı. Varolan ofis binaları
için ise LEED+EBOM sertifikası kadar
BREEAM-In-Use sertifikası da talepte.
Varolan ofis binaları için LEED ve BREEAM’in yaklaşımları oldukça farklı. Her iki
sertifikaya da bina operasyonel olduktan
2 yıl sonra başvuru yapılabiliyor. Ofislerin zaman içinde monitör edilmesi, gerek aidatlar gerekse iç hava kalitesi ve
termal konforun kontrolü için akılcı bir
yaklaşım. Ayrıca bina yönetimi içinde bu
sertifikasyon sisteminin gerekliliklerinin
yerine getirilmesi ve binaların ölçülebilir, izlenebilir parametrelerinin kontrol
altında tutulması karbon salımınının sürekli düşürülmesine yönelik revizyonlar
için gerekli. Yeni ofis binaları ve var olan
ofis binalarının yanı sıra, eğer binanın bir
bölümünü kiralamış bir işveren olarak
yeşil ofislerde çalışmak isterseniz, LEED
Commercial Interiors (LEED-CI) sertifikasına başvurabilirsiniz. Şu sıralar yürüttüğümüz Vodafone ve Deloitte ofisleri
çalışanlarına kaliteli ortamlar hazırlamak
için yapılan renovasyonları LEED sertifikası kriterlerine göre yapıyorlar.
Hatta Rönasans Küçükyalı’da bina LEED
Gold sertifikalı olmasına rağmen kiracılar
BOSCH başta olmak üzere LEED Commercial Interiors sertifikasına başvuruyor.
Ofis iç mekanlarında halı, boya, vernik,
tutkal, mobilyalar gibi ürünlerin uçuşan
organik bileşen değerleri ve çıkardıkları
emisyonların standartları kontrol ediliyor.
Emlak geliştiricileri, gayrimenkul yatırımcıları ve sektörün diğer oyuncuları yeşil
binaları destekleyip tercih etmenin yüzlerce sebebini sıralıyorlar. Ama en önemlisi kısa bir sürede yeşil emlak geliştirme
ve yeşil ofis binalarının standart olacağının müjdeliyorlar.
L I G H T W O R L D
.
36