KPMG Turkey Publications | Page 90

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik her ne kadar özelgelere aykırı rapor yazılabilecekmiş gibi görünmekte ise de bunun gerçekleşebilmesi hiç de kolay olmayacaktır. İnceleme elemanının özelgeye aykırı rapor yazabilmesi için kendi görüşünün doğruluğu ve vergi idaresi başkanlığının görüşünün yanlış olduğu konusunda, sırasıyla önce Rapor Değerlendirme Komisyonu’nu, ardından Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu’nu ve en nihayetinde Merkezi Rapor Değerlendirme Komisyonu ile özelgeyi veren komisyonun üyelerinden oluşan Karma Komisyonu ikna etmesi gerekecektir. Bunun ne derece imkân dâhilinde olduğu tartışma konusudur. Mükelleflere Başka Mükelleflere Verilen Özelgelerden Yararlanma Olanağı Özelgeler çok uzun yıllar boyunca mükellefin içinde bulunduğu duruma özel olarak verilen görüşler olarak ele alınmış ve sadece özelgeyi alan mükellef açısından bir anlam ifade etmiştir. Aynı durumda olan mükellefler, başvuruda bulunup aynı yönde özelge almadıkları sürece, ceza kesilmemesi ve gecikme faizi hesaplanmaması yönündeki mükellefi rahatlatan uygulamalardan yararlanamamıştır. 6009 Sayılı Kanun’la yapılan yasal düzenlemede rapor değerlendirme komisyonlarının düzenlenen vergi inceleme raporlarını vergi kanunları ve ikincil düzenlemelerin yanı sıra özelgelere uygunluğu yönünden de değerlendireceği hükmüne yer verilmiştir. Söz konusu yasal düzenlemeye ilişkin olarak yayımlanan genel tebliğde ise, yasa hükmünde kısıtlayıcı yönde bir hüküm bulunmadığından inceleme raporları değerlendirmeye tâbi tutulurken adına rapor düzenlenmiş mükellefe verilmiş özelgeyle sınırlı kalınmayacağı, konuya ilişkin olarak başka mükelleflere verilmiş bulunan özelgelerin de dikkate alınacağı belirtilmiştir. Böylece mükelleflerin aynı durumda olmak kaydıyla başka mükelleflere verilmiş bulunan özelgelerden yararlanmasının önü açılmıştır. Dolayısıyla aynı durumda olan mükellefler arasında eşitliği sağlayan bu düzenlemenin, mükellef hakları ve verginin belirginliğinin artırılması açısından ileri yönde atılmış bir adım olarak kabul edilmesi gerekir. Diğer taraftan, bu uygulama ile aynı yönde görüş almak üzere her bir mükellefin ayrı ayrı başvuruda bulunmasına gerek kalmayacak, idarenin iş ve işlem yoğunluğu azaltılabilecektir. Ancak mükellefin durumuna emsal olarak alınan özelgenin hatalı bulunduğu kanaatine varılması durumunda, bu defa öngörülen prosedüre göre işleyen sürecin sonunda söz konusu özelge iptal edilecek ve hiçbir mükellefin yararlanma olanağı kalmayacaktır. Hukuka Aykırılık İddiaları ve Yapılan Değerlendirmeler Vergi denetim elemanlarının yetkilerinin kısıtlanmasına yönelik olarak yukarıda yer alan bu düzenlemeler bazı akademisyenler tarafından olumlu görülerek özelgelerin inceleme elemanlarını bağlamamasının sakıncalarının giderilmeye çalışıldığı, özelge uygulamasına ciddiyet kazandırılacağı ve özelge alanların biraz daha güvenceye kavuşturulacağ ı yönünde değerlendirmelerde bulunmuşlardır.5 Ancak bazı akademisyenler tarafından da konuya olumsuz yaklaşılarak yapılan düzenlemelerin hukuka aykırı olduğu değerlendirilmiştir:6 “ (…) Bir hukuk devletinde kanun metninin içine inceleme raporlarının kanun dışında genel tebliğ ve sirkülere de uygun olmasının aranması hem kanunilik ilkesi hem de mükellef hakları bakımından ciddi uyumsuzluklar yaratmaktadır. Sorumlu Vergicilik 77