Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik
karşı dava açmaları mümkün
değildir.xxvi Fakat hukukun genel
ilkelerinden hareketle, ihtirazi kayıtla
beyan vergi hukukunun uygulanmasında
yerini almıştır. Bu çerçevede mükellefler
kendilerine verilen özelge çerçevesinde
hareket ederek beyanda bulunup ardından
yapılan açıklamalardan yasalara aykırı
olduğunu düşündükleri hususlar için dava
açabilirler.
Vergi Denetim Elemanlarının
Yetkilerinin Kısıtlanmasına Yönelik
Düzenlemeler ve Doğurduğu Sonuçlar
Vergi Usul Kanunu’nun yürürlüğe
girmesinden sonraki yaklaşık elli yıllık
uygulama süresince, vergi inceleme
elemanlarının yaptıkları incelemeler
esnasında yönetmelik, genel tebliğ,
genelge gibi ikincil mevzuatı ve
mükelleflere verilmiş bulunan özelgeleri
dikkate alacakları yönünde zorlayıcı
herhangi bir yasal düzenlemeyle
karşılaşılmamıştır. Bu çerçevede inceleme
elemanları yaptıkları incelemeler
sırasında, idarenin herhangi bir etkisi
altında kalmaksızın kendilerini doğrudan
doğruya kanun hükümleriyle bağlı olarak
saymış, kanun hükmünden ne anlaşılması
ve ne şekilde uygulama yapılması
gerektiğini kendileri yorumlamışlardır. Bu
süreç boyunca inceleme elemanlarının
zaman zaman genel tebliğlerde yapılan
açıklamalara veya mükelleflere verilmiş
bulunan özelgelerde yer alan görüşlere
aykırı inceleme raporları düzenledikleri
görülmüş olup bu durum vergi idaresinde
yetki karmaşasına ve uygulamanın
yürütülmesinde iki başlılığa neden
olmuştur.
Vergisel işlemlerini yerine getirirken
titizlenen, yayımlanan genel tebliğlerde
veya aldıkları özelgelerde yer alan
açıklamalara uygun hareket eden
mükelleflerin, daha sonradan inceleme
elemanları tarafından tenkit edilmesi,
mükellef nezdinde devletin güvenirliliğini
ve ciddiyetini derinden sarsmıştır. Ayrıca
her denetim elemanının bağımsız
olarak çalışıyor olması nedeniyle, çoğu
zaman belirli bir konuya ilişkin anlayış
ve yorumlar kişiden kişiye değişir
hâle gelmiş, inceleme elemanlarının
kendi arasında dahi uygulama birliğinin
sağlanmasında zorluklar çekilmiştir.
Diğer taraftan hazineci yaklaşımla hareket
eden bazı denetim elemanları, yaptıkları
incelemeler sırasında vergi kanunlarında
yer alan hükümleri zorlayacak şekilde
yorumlayarak mükellefleri yargı
mercilerinde hak arayışına itmiştir.
Mükellefler tarafından açılan davaların
sonuçlarına ilişkin istatistikler ise
maalesef denetim elemanları açısından
pek memnun edici olmamıştır. 6009
Sayılı Kanun’laxxvii, Vergi Usul Kanunu’nun
“İncelemede Uyulacak Esaslar”
başlıklı 140’ıncı maddesinde yapılan
düzenlemeler ile vergi incelemelerinde
bir dönem kapanmış, yeni bir dönem
açılmıştır. Bu çerçevede incelemede
uyulacak esaslar gözden geçirilmiş, vergi
incelemesi yapanların vergi kanunları
ile ilgili kararname, tüzük, yönetmelik,
genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi
inceleme raporu düzenleyemeyecekleri
hüküm altına alınmıştır. Ayrıca rapor
değerlendirme komisyonlarının
düzenlenen vergi inceleme raporlarını
vergi kanunları ve yukarıda sayılan
düzenlemelere ek olarak özelgelere
uygunluğu yönünden de değerlendireceği
belirtilmiştir.
Söz konusu yasal düzenlemeye ilişkin
olarak yayımlanan genel tebliğdexxviii
yapılan açıklamalara aşağıda yer
verilmiştir:
“… Vergi incelemesi yapmaya yetkili
olanlar inceleme neticesinde tanzim
edecekleri raporlarda vergi kanunlarıyla
Vergi Usul Kanunu, Madde 378
6009 Sayılı Kanun, 01.08.2010 Tarih ve 27659 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
xxviii
425 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği, 27.03.2013 Tarih ve 28600 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
xxvi
xxvii
Sorumlu Vergicilik
75