KPMG Turkey Publications | Page 54

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik sadece KDV açısından mükellefiyet tesis ettirebilmesi mümkündür. Türkiye’de ise sadece KDV açısından mükellefiyet tesisi ve KDV ile sınırlı vergi yükümlülüğü mümkün olmamakta, yüklenilen vergilerin iadesi için öncelikle Türkiye’de vergi mükellefiyetinin bulunması gerekmektedir. ÖTV Uygulamaları Tütün Ürünleri Üzerindeki ÖTV Geçmiş 12 yıldaki ilerleme raporlarının incelenmesinde her raporda alkollü içkiler, tütün ve tütün ürünleri bakımından ithal ürünlere yerli ürünlerden daha fazla vergi uygulanmak suretiyle ayrımcı vergileme yapıldığı sürekli olarak ifade edilmiştir. 2014/7127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 2009/15685 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1’inci maddesinde belirtilenler dışındaki yabancı tütün ile yurt içinde harmanlanmış ve imal edilmiş sigaraların bünyesine giren yabancı tütünün ithali sırasında CIF bedel üzerinden 1.200 ABD doları/ton olarak alınan tütün fonu 1 Ocak 2015 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 900 ABD doları/ton olarak değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik 2015 yılı ilerleme raporunda “Bu adım, ayrımcı vergi uygulamalarını kaldırmaya yönelik olarak atılmış olumlu bir gelişmedir.” şeklinde ifade edilmiştir. Yine aynı raporda sigara üzerinden alınan ÖTV’nin genel düzeyinin artık AB düzeyine yakın olduğu ifade edilmiştir. Ancak Türkiye’nin sigaraya ilişkin vergi mevzuatı ile verginin maktu ve nispi bileşenlerine ilişkin AB müktesebatı arasında hâlâ bazı uyumsuzluklar bulunmakta olup AB’ye Katılım için Ulusal Eylem Planı’nın birinci ve ikinci aşamalarında da ÖTV mevzuatının AB müktesebatına uyumu için 2015 yılı ilerleme raporundaki öneriler çerçevesinde 2018 birinci dönem sonuna kadar tamamlanması öngörülen detaylı eylem planları bulunmaktadır. Alkollü İçkiler Üzerindeki ÖTV Geçmiş dönem ilerleme raporlarında benzer alkol içeriğine sahip yerli ürünlere nazaran daha yüksek oranda vergilendirilen ithal ürünler konusu ayrımcılığa neden olan diğer bir konu olarak belirtilmiş ve söz konusu ayırımcı uygulamanın ortan kaldırılması istenmiştir. Alkollü içeceklerle ilgili olarak alkolün içeriğine göre değil, ürünün çeşidine göre vergilendirilmesinin yerli ürünlere avantaj sağlayarak ayrımcı vergilendirmeye yol açtığı, bu nedenle de söz konusu uygulamanın müktesebata aykırı olduğu ifade edilerek alkollü içkilere ad valorem yerine spesifik vergi uygulanması istenmiştir.8 2014/7127 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 1 Ocak 2015 tarihinden geçerli olmak yayımlanan alkollü içkiler ve tütün ile mamullerine ait ÖTV oranlarıyla asgari maktu ve maktu vergi tutarları yeniden tespit edilmiştir. 2015 yılı ilerleme raporunda bu düzenleme ile ithal alkollü içkiler ve benzer yerli içkilerin vergilendirilmesindeki ayrımcı farkın azaltıldığı, rakıya uygulanan özel tüketim vergisinin diğer içeceklere uygulanan vergiden oransal olarak daha fazla artırılması neticesinde vergilemedeki fark önemli ölçüde azaltıldığı, eylem planı taahhütlerini karşılamaya yönelik atılmış olumlu bir adım olduğu ifade edilmiştir. Ancak Temmuz 2015’te yapılan genel ÖTV artışının vergi farkının tekrar artmasına yol açtığı, eylem planı uyarınca ayrımcı vergi uygulamalarının kademeli olarak ortadan kaldırılmasının bu fasılda daha fazla ilerleme sağlanması bakımından kilit unsur olduğu ve 2016 yılı adımlarında alkollü içeceklere uygulanan ÖTV ile ilgili olarak 2009 eylem planına uyum sağlaması beklendiği ifade edilmiştir. Avrupa Birliği’ne Katılım için Ulusal Eylem Planı’nın I. ve II. Sorumlu Vergicilik 41