KPMG Turkey Publications | Page 30

Bölüm I: Ulusal Düzeyde Sorumlu Vergicilik Vergi Kanunlarının Geriye Yürümemesi İlkesi Bu ilke hukuki güvenlik ilkesinin bir türevi olarak karşımıza çıkmaktadır. İlke, özellikle vergi yükünü artıran vergi kanunlarının, sadece yürürlüğe girmelerinden sonraki dönemde cereyan edecek olaylar için uygulanmaları dolayısıyla geriye yürümemeleri üzerine kurulmuştur. Kanun koyucu tarafından aksi bir tutum takınıldığı hâllerde, hukuki güvenlik ilkesinin ağır ihlalinden söz etmek gerekecektir. Bu tür yaklaşımın ekonomik ve ticari hayatın istikrarı üzerinde çok ciddi bozucu etkileri olacağı muhakkaktır. Kıyas Yasağı Kıyas yasağı, kanunilik ilkesiyle sıkı sıkıya bağlıdır. Kanunda yer almayan bazı durumlar için kanunda yer alan diğer kuralların ve genel ilkelerin kıyasen uygulanması yasama ile yürütme erki arasındaki dengenin bozulması anlamına gelecek ve yürütme yasamanın yerine geçmiş olacaktır. Vergi hukukunun temelinde yer alan kanunilik ilkesi o kadar kuvvetli bir ilkedir ki Bütçe Kanunu C cetvelinde yer almayan bir verginin ilgili mali yılda tahsili bile mümkün olamamaktadır. Kıyas yasağının olmadığı bir hâlde idarenin ve yargı organlarının bu yolla kimi hâllerde vergi yükünü artırmaları, azaltmaları veya yeni vergiyi doğuran olaylar oluşturmaları imkânı doğabilir. Bu tür bir durumda hukuki güvenlikten bahsetmek söz konusu olamayacaktır. Kıyas yasağı, vergi hukuku bağlamında yorum ve ispat kanallarının tam olarak kapatılması anlamına gelmemektedir. Kıyas, vergi hukukunda yorumun sınırını oluşturmakta; vergi hukuku uygulamasında karşılaşılabilecek hukuki boşluklar yorum yöntemleriyle doldurulabilmektedir. Ancak yorumla i doldurulamayacak boşluklar için mutlaka yasama sürecine başvurmak gerekmektedir. VUK’un 3’üncü maddesi yorum ve ispat konusunda temel prensipleri ortaya koymaktadır. Vergi Kanunlarının Uygulanması ve İspat “Madde 3 – A) Vergi kanunlarının uygulanması: Bu kanunda kullanılan “Vergi Kanunu” tabiri işbu kanun ile bu kanun hükümlerine tabi vergi, resim ve harç kanunlarını ifade eder. Vergi kanunları lafzı ve ruhu ile hüküm ifade eder. Lafzın açık olmadığı hâllerde vergi kanunlarının hükümleri, konuluşundaki maksat, hükümlerin kanunun yapısındaki yeri ve diğer maddelerle olan bağlantısı göz önünde tutularak uygulanır. B) İspat: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır. Vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi tabii ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama vasıtası olarak kullanılamaz. İktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa aittir.” Vergi hukuku ile yorum arasında çok sıkı bir ilişki bulunduğu yadsınamaz bir gerçektir. Özellikle vergi mevzuatının sarih olmadığı noktalarda yorum önem kazanmaktadır. Mali idare özelgei (mukteza), genel tebliğ, iç genelge, sirküler vb. yöntemlerle yorum yoluna başvurmakta; bu bağlamda Vergi Usul VUK 413’üncü Madde (Mükelleflerin izahat talebi) hükmü uyarınca mükellefler, Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan veya bu hususta yetkili kıldığı makamlardan, vergi durumları ve vergi uygulaması bakımından müphem ve tereddüdü mucip gördükleri hususlar hakkında yazı ile izahat isteyebilirler. Gelir İdaresi Başkanlığı, kendisinden istenecek izahatı özelge ile cevaplandırabileceği gibi, aynı durumda olan tüm mükellefler bakımından uygulamaya yön vermek ve açıklık getirmek üzere sirküler de yayımlayabilir. Sirküler ve özelgeler, Gelir İdaresi Başkanlığı bünyesinde, Gelir İdaresi Başkanı veya tevkil edeceği bir başkan yardımcısının başkanlığında en az üç daire başkanından müteşekkil bir komisyon marifetiyle oluşturulur ve söz konusu komisyonda oluşturulmuş sirküler veya özelgeler ile konu, kapsam ve ilgili olduğu mevzuat bakımından tamamen aynı mahiyeti taşıyan bir hususta izahat talebinde bulunulması halinde, komisyon tarafından oluşturulan sirküler veya özelgelere uygun olmak şartıyla Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı tarafından da özelgeler verilebilir. Sorumlu Vergicilik 17