Sorumlu
Vergicilik Bakışıyla
alanda faaliyet gösteren daha fazla
kurumsal yapının oluşması ve rekabetin
artması, mevcut hizmetlerin kalitesinin
yükselmesinin yanı sıra katma değerli
yeni hizmet alanlarının açılması ve yeni
uzmanlıkların oluşumuna, dolayısıyla
mesleğin gelişimine hizmet edecektir.
Meslek Mensuplarını Cezbetme
Mesleğin günümüzdeki en önemli
meselelerinden biri de iyi eğitimli gençleri
cezbetmektir. Bunun en temel yolu uzun
vadeli kariyer olanakları sunabilmek, onları
kariyer yolculuklarında gerekli teknik
ve yönetsel eğitimlerle desteklemek
ve en önemlisi saygın bir mesleğin
üyesi olduklarını hissettirebilmekten
geçmektedir. Bu da yine kurumsal yapılar
altında kendilerine sunulabilecek çağdaş
çalışma koşulları ve belirli bir düzeyin
üzerinde özlük hakları ile mümkün
olabilecektir.
Türkiye’de muhasebe mesleği esas olarak
vergi amaçlı olarak icra edilmektedir. Bu
kilit tanım mesleğin tüm sorunlarını ve
çözüm önerilerini aslında kendi içinde
barındırmaktadır. Sorumlu meslek
mensupları olarak bu makalede günümüzü
anlayabilmek ve yorumlayabilmek adına
özellikle mesleğin ülkemizdeki tarihsel
gelişimine, sorunlarına ve çözüm önerilerine
değindik.
Diğer yandan meslek mensuplarının
“sorumlu vergicilik bakış açısı ile” mali
müşavirlik mesleğini değerlendirmesi
ve yer yer vergi danışmanı kimliğine
girmekten çekinmeden topluma değer
katacak mesleki konuları tartışmaya açması
gerekmektedir.
Ülkemizdeki ticari, ekonomik ve vergisel
düzenlemelerin gelişmiş ülkelerin
uygulamaları dikkate alınarak gözden
geçirilmesi ve mali müşavirlik mesleğinin
tanımı ve sorumluluklarının bu kapsamda
değerlendirilmesi bir zorunluluk hâlini
almıştır. Özellikle ekonomimizin ulaştığı
büyüklük ve ticari işlemlerin uluslararası
ve karmaşık boyutu düşünüldüğünde,
muhasebenin VUK’a göre tutulması
işletmelerin ihtiyaçlarına yanıt veremediği
açıkça görülmektedir. VUK ayrıca vergiye
konu olacak gerçek gelirin tespitinde de
yer yer yetersiz olabilmektedir. Dolayısıyla
muhasebe standartları ve uygulamalarının
TMS gibi işletmelerin gerçek durumunu
gösteren, uluslararası kabul görmüş,
metotlarla takibi, sadece işletmeler ve diğer
paydaşlar için değil idare için de kritik bir
önem taşımaktadır. Bu nedenle ülkemizde
TFRS ve TMS’nin uygulanmasının sorumlu
vergicilik bakış açısından çok önemli bir
konu olduğunu düşünüyoruz.
Diğer yandan mali müşavirlerin TFRS ve
TMS gibi uygulamaları gerçekleştirebilmeleri
eğitim ve yatırım gerektirmektedir. Bu
yatırımı karşılayabilecek organizasyonel
yapılar oluşturmak ve bu yapılara iyi
yetişmiş gençleri dâhil edip mesleki
süreklilik sağlamak, kurumsallaşma ve
mesleğin cezbediciliği konularını gündeme
getirmektedir.