Bölüm III: Vergi Danışmanları Açısından Sorumlu Vergicilik
“Muhasebe” ve “sorumluluk” arasındaki
ilişkinin tarihsel gelişimini göstermek
adına İngilizce dilindeki “accountable”
(sorumlu) ve “accountant” (muhasebe
mesleğini icra eden kişi) kelimelerinin
aynı kökenden türetilmiş olması dikkat
çekicidir.
Diğer yandan muhasebe günün belli
saatlerinde bir ofis ortamında ezbere
yapılan bir “iş” değil, belli bir tecrübe,
eğitim ve bilgi birikimi gerektiren
önemli bir “meslektir”. “İş” ve
“meslek” arasındaki farkın belki de en
çok vurgulanması gereken uzmanlık
alanlarından biridir.
Muhasebe mesleğini icra edenlerin
topluma karşı olan sorumluluklarının
bilincinde olmaları çok önemlidir.
Basit gibi görülen bir kayıt hatasının
şirketin paydaşlarını yanlış bir karar
almaya yöneltebileceği ya da vergi
idaresi nezdinde eksik beyana neden
olabileceği unutulmamalıdır. Diğer
yandan düzenleyici kurumların da bu
mesleği icra edenlere ve topluma karşı
sorumlukları gözden kaçırılmamalıdır.
Meslek mensuplarının kişisel gelişimi
desteklenmeli, uzmanlaşma ve daha
güçlü organizasyonlar altında sadece
vergi amaçlı muhasebe hizmetleri değil,
şirketlerin yaşam döngülerine değer
katan diğer ilgili hizmetleri sunabilmeleri
de teşvik edilmelidir.
Türkiye’de Mali Müşavirlik ve
Muhasebe Mesleğinin Genel Durumu
Tarihsel Gelişim
Türkiye’de muhasebe mesleği,
Türkiye’nin kendi ekonomik ve sosyolojik
dinamiklerine göre gelişmiş ve
şekillenmiştir. Çift kayıt sistemine göre
takip edilen muhasebe uygulamalarının
Osmanlı’nın son dönemlerinde başladığını
görmekteyiz. Takip eden Cumhuriyet
döneminde ise ekonominin devlet
tekelinde gelişmesi, ülkemizde muhasebe
uygulamalarının kaderini önemli ölçüde
etkilemiştir. Bu dönemlerde Fransız
ekolünün etkisi altında kalarak kamuda
uygulanan muhasebe tekniklerini diğer
özel işletmeler kopyalayarak öğrenmeye
ve uygulamaya çalışmıştır.
Ülkemizde muhasebe uygulamalarının
ve serbest muhasebeci mali müşavirlik
mesleğinin standartlarının belirlenmesi
çalışmaları uzun yıllara dayanmaktadır.
Ancak mesleğin yasal statüsünün
oluşturulmasındaki en büyük adım
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik
Kanunu’nun 13.06.1989 tarihinde
yürürlüğe girmesi ile atılmıştır. Türkiye
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları
Birliği’nin (TÜRMOB) kurulması ile
meslek mensupları örgütlü bir yapıya
kavuşmuştur.
Maliye Bakanlığı tarafından 26.12.1992
tarihinde yayımlanan 1 No’lu Muhasebe
Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile birlikte
1994 yılından itibaren tek düzen hesap
planının zorunlu hâle gelmesinin de ülke
genelinde muhasebe uygulamalarında
yeknesaklığın sağlanması bakımından
önemli etkileri olmuştur.
1994 yılında ulusal muhasebe
standartlarının oluşturulması ve meslek
mensuplarının denetim faaliyetlerinin
düzenlenmesi amacıyla TÜRMOB
tarafından Türkiye Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurulu (TMUDESK)
kurulmuştur. İzleyen dönemde 2499
sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na 1999
yılında 4487 sayılı Kanun’la eklenen
madde uyarınca Türkiye Muhasebe
Standartları Kurulu (TMSK) kurulmuş,
07.03.2012 tarihinde faaliyete geçerek
TMUDESK’in görevlerini devralmıştır.
Sorumlu Vergicilik
185