Abdulkadir Kahraman’la Sorumlu Vergicilik Üzerine Söyleşi
bundan sonra sorumlu bir vergi davranışı
olarak değerlendirilemez. Çünkü hiçbir
bir ticari, iktisadi saik olmadan sadece
vergi tasarrufu amacıyla gerçekleştirilen
işlemler “çifte vergilememe” ile
sonuçlanıyor. Bunu önlemek amacıyla
G-20 ve OECD’nin liderliğinde geliştirilen
otomatik bilgi değişimine yönelik
yeni düzenlemeler hem yerel hem de
uluslararası düzeyde karşımıza çıkacak.
Bunun yanı sıra ABD’nin Yabancı Hesap
Vergi Uyum Kanunu FATCA da bu konuda
en güncel örneklerden biridir.
Vergi kanunlarındaki boşlukları kullanarak
kanunun amacıyla çelişen yapılar
kurmak artık “vergiden kaçınma” olarak
değil “agresif vergi planlaması” olarak
tanımlanıyor. Sorumlu vergicilik yeni bir
anlayış değil. Yeni olan, vergiye bakış
açısı. Artık vergi etiği diye bir kavram
ve bu konuda kamuoyu bilinci oluşuyor.
Örneğin tüketiciler etik olmayan yollara
başvurarak vergi matrahını aşındıran
bir şirketten alışveriş yapmaktan
kaçınabiliyor.
“Vergi idaresi, mükellefler ve vergi
danışmanları üçlüsü arasında açık
ve şeffaf bir ilişki tesis edilmesinden
yanayız. Sorumlu vergicilik
anlayışımızın temelinde bu ilke
yer almaktadır. Pratikte bu anlayış,
vergi danışmanının rolünü vergi
mükellefi, devlet ve toplum (diğer
paydaşlar) dengesinde doğru yerde
konumlanma ile karşımıza çıkarıyor.”
Vergi etiği konusunda artan farkındalık
karşısında şirketler ne yapmalı?
Şirketlerin ulaştığı ticaret hacmi ve
sosyal medyanın genişleyen etkisi
nedeniyle vergi kanunlarına uymama
hâlinde ortaya çıkabilecek riskler, şirket
değerini belirlemede çok önemli bir unsur
hâline geldi. Bu nedenle şirketlerin vergi
politikaları konusunda etkin bir iletişim
stratejisi geliştirmeleri gerekiyor. Aksi
takdirde kişilerin ve kurumların vergi
pozisyonunun kamuoyunda tartışma
konusu hâline gelmesi ve bu tartışmanın
yanlış bilgilere dayanması ciddi bir itibar
kaybı riskine neden olabilecektir. Şirketler
nasıl ki insan hakları konusunda ahlaki
olmayan bir davranış içinde olmadıklarını,
etik ku rallara bağlı olduklarını topluma
anlatmak için çaba gösteriyorlarsa
aynı çabayı vergi ödeme davranışında
etik kurallara bağlılık konusunda da
göstermeliler. Kurumsal itibar inşa etmesi
oldukça zor, ancak kaybetmesi çok kolay
olan bir değerdir. Şirketler üstlendikleri
vergi yükümlülükleriyle ilgili tutarları
sorgulandığı bir durum ile karşı karşıya
kaldıklarında, bu tür durumlara karşı
açıklama konusunda hazırlıklı olmalı.
Şirketler, organizasyon yapılarının ticari
gerekçeleri ile vergi stratejisi ve vergi riski
yönetimi hakkında etkin bir iletişim planı
ancak bu şekilde geliştirilebilir. Şirketlerin
konsolide efektif vergi yükünün faaliyet
raporunda yayımlanması başvurulabilecek
etkili iletişim yöntemlerinden biridir.
Sorumlu vergicilik yaklaşımına siyasi
destek var mı?
Tam anlamıyla siyasi irade desteği
var. Bunu G20 gündeminde çok
net görüyoruz. G20, 19 gelişmiş ve
gelişmekte olan ülke ile AB’yi bir araya
getiren, dünyanın toplam Gayrisafi
Yurtiçi Hasılası’nın %85’ini temsil
Sorumlu Vergicilik
5