Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik
2015 yılında G20 Liderler Zirvesi’ne
ev sahipliği yapan Türkiye, minimum
standartlar üzerinde anlaşan ülkelerden
biridir. Türkiye’nin üstünde durduğu ve
minimum olarak uygulamayı taahhüt
ettiği standartlar, zararlı vergi rejimleri
ile mücadele, karşılıklı anlaşma
usullerinin geliştirilmesi, transfer
fiyatlandırması dokümantasyonun
yeniden değerlendirilmesi ve ülke
bazında raporlama ve çifte vergilendirme
anlaşmalarının vergiden kaçınma için
kullanılmasını önlemeye ilişkin eylem
planlarıdır. Dolayısıyla hükümetin
önümüzdeki dört yıllık süreçte BEPS
ile Mücadele Eylem Planları’yla ilgili
düzenlemeler geliştirmesi gerekmektedir.
BEPS ile Mücadele Eylem Planları’nın
hayata geçirilmesi için yeni kanunlar ve
bu doğrultuda Bakanlar Kurulu Kararı ve
Tebliğ gibi ilgili ikincil düzenlemelerde
değişiklikler yapmak gerekecektir.
BEPS ile Mücadele Eylem Planları’nın
bazıları vergi hukukumuzda hâlihazırda yer
almaktadır. Örneğin KEYKK uygulaması
Türkiye’de oldukça katı bir şekilde takip
edilmektedir. Faiz gideri kısıtlamasını
içeren dördüncü eylem planı, ilişkili
taraflardan borçlanmayı kısıtlayan örtülü
sermaye uygulaması ve uygulamada
olmayan finansman gideri kısıtlaması da
vergi hukukumuzda yer almaktadır.
Transfer fiyatlandırması hükümleri de
Türk vergi hukukunda yer almaktadır.
Ancak Türk transfer fiyatlandırması
hükümlerinin temelini oluşturan OECD
Transfer Fiyatlandırması rehberinin
BEPS ile Mücadele Paketi’nde ortaya
çıkan raporlar doğrultusunda değişeceği
düşünüldüğü için, Türk transfer
fiyatlandırması kurallarının da revize
OECD Transfer Fiyatlandırması rehberi ile
uyumlu hâle getirilmesi beklenmektedir.
Öte yandan geniş bir kapsamı olan dijital
ekonomiye ilişkin bir numaralı eylem
planı kapsamında Türkiye’nin transfer
fiyatlandırması, işyeri tanımı ve KEYKK
kuralları kapsamında dijital ekonomi
vergilendirmesini gerçekleştirmesi
beklenmektedir. Hibrit düzenlemelere
ilişkin ikinci eylem planı ile de hibrit
yapıların vergilenmesinde vergileme
hakkını düzenleyici uygulamalar
getirilmesi beklenmektedir.
Yine transfer fiyatlandırması ile ilgili olan
ancak sadece transfer fiyatlandırması ile
sınırlı olmayan on üçüncü eylem planında
yer alan ülke bazında raporlama sonucu
Türk hükümeti çok uluslu işletmelerin
verisine ulaşabilecek ve risk analizi
gerçekleştirebilecektir. Türkiye’nin de
dâhil olduğu bazı ülkeler ülke bazında
raporlama formatında olmayan yönetim
ücreti ve lisans bedeli ödemeleri
tutarlarının ülke bazında raporlamaya dâhil
edilmesini talep etmiştir.
Türk vergi sisteminin belki de ikinci
düzenlemelere en çok ihtiyaç duyulan
konu uluslararası vergilemedir. Örneğin
iş yeri tanımı Vergi Usul Kanunu’nda yer
almakla beraber iş yeri tanımının nasıl
belirlenmesi gerektiği, işyerine isnat
edilecek kazancın nasıl belirleneceğine
ilişkin uygulanacak detaylı açıklamalar
mevcut değildir. Bu nedenle BEPS
ile mücadeleyle birlikte Türk vergi
mevzuatında da ikincil düzenlemeler
ile uluslararası vergileme konularında
daha ayrıntılı düzenlemelerin yapılması
beklenmektedir.
Türkiye’nin çifte vergilendirmeyi önleme
anlaşmalarında BEPS ile Mücadele
Eylem Planları doğrultusunda değişiklik
yapması için on beşinci eylem planına
uygun olarak çok taraflı vergi anlaşmasına
imza atıp atmayacağı henüz kamuoyu ile
paylaşılmamıştır.
Ülke ekonomisinin yapısı gereği Türk
hükümetinin üstünde en çok durduğu
konular otomatik bilgi değişimi ve kayıt
dışı ekonomi ile mücadeleye yöneliktir.6