Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik
uluslararası vergileme konusu hâline
gelen BEPS, OECD tarafından aşağıdaki
şekilde tanımlanmaktadır:1
“Vergi matrahı aşındırması yoluyla kâr
aktarımı, kanunlardaki boşluklar ve
uyumsuzlukların kullanılarak kazancın
ekonomik faaliyeti ya çok az olan ya da
olmayan ancak düşük vergili ya da vergisiz
yerlere sanal bir şekilde kaydırılması
sonucunda, ödenecek toplam kurum
vergisisin azaltması ya da yok edilmesine
yönelik olarak geliştirilen vergi planlama
stratejisidir.”
Projenin mimari olan G20 grubu
dünyadaki toplam GSYH’nin %85’ini
temsil ettiği için, mücadeleye bu
grubun ortak aksiyonu ile başlanması
BEPS’e yol açan olan sorunların ortadan
kaldırılmasına en etkili çözüm olarak
görülmüştür. OECD tarafından yapılan
araştırmalara göre BEPS’in yarattığı vergi
kaybının 2013 yılına kadar yıllık 100 ile
240 milyar dolar civarında bir büyüklüğe,
oransal olarak ise dünyadaki toplam
kurumlar vergisi gelirlerinin yaklaşık %4’ü
ile %10’una ulaştığı tahmin edilmektedir.2
“BEPS’in yarattığı vergi kaybının yıllık
100 ile 240 milyar dolar civarında
bir büyüklüğe, oransal olarak ise
dünyadaki toplam kurumlar vergisi
gelirlerinin yaklaşık %4’ü ile %10’una
ulaştığı tahmin edilmektedir.”
2013 yılında başlanarak iki yıl gibi kısa
bir sürede tamamlanan OECD BEPS ile
mücadele çalışmaları kapsamında 23
müzakere taslağı yayımlanarak 12.000
sayfalık yorum alınmış ve 11 kamuoyu
görüşü ile düzenli internet yayınları
yapılmıştır.3 Bunun sonucunda BEPS ile
mücadele için 15 maddeden oluşan bir
eylem planı hazırlanmıştır.
OECD ve G20 ülkelerin in projeyi
sahiplenmesi ve birlikte çalışması,
14 gelişmekte olan ülke ile çeşitli
organizasyonların doğrudan katılım
göstermesi, bununla birlikte diğer
60 gelişmekte olan ülkenin Asya,
Afrika, Latin Amerika ve Avrasya’nın
bölgesel ağları aracılığı üzerinden
projeye katılması BEPS ile mücadeleye
dünya çapında verilen önemi ortaya
koymaktadır. BEPS ile Mücadele Projesi
uluslararası vergilemede yeni bir dönemin
başlamasını sağlayacak devrimsel
değişiklikler getirecektir.
BEPS eylem planları hukuken bağlayıcı
olmamakla birlikte pakette yer alan
asgari standartlar BEPS ile mücadele
projesi’ne katılan her ülkenin uymayı
taahhüt ettiği standartlardır. Asgari
standartlara katılmayan bir ülkenin varlığı
bile şirketler tarafından açık bir kapı
olarak değerlendirilebileceği için BEPS
ile mücadeleyi zayıflatarak standartların
amacına ulaşmamasına neden
olabilecektir. Henüz çalışmaları devam
eden alt çalışma grupları mevcut olup bu
süreçte ülkelerin ilerlemeleri 2020 yılında
OECD tarafından gerçekleştirilecek ülke
gözetimleri ile tespit edilecektir.
Eylem planları, (i) uyum, (ii) özün önceliği
ve (iii) şeffaflık ve kesinlik olmak üzere
üç temel ilke üstüne inşa edilmiştir.
Bu ana ilkeler aynı zamanda 5 Ekim
2015’te yayımlanan BEPS ile Mücadele
Paketi’nin de ortaya çıkma nedenlerini
oluşturmaktadır.