KPMG Turkey Publications | Page 152

Bölüm II: Uluslararası Düzeyde Sorumlu Vergicilik “Hem ülkelerin idarecileri hem de kamuoyu nezdinde agresif olarak algılanan vergi tasarrufu sağlayıcı işlemler etik açıdan eleştirilmeye ve hem bu şirketler hem de onlara bu görüşü sağlayan danışmanlar kamuoyu vicdanında ahlaki açıdan mahkum edilmeye başlanmıştır. Bu durum vergi dünyasında yeni normal arayışı olarak adlandırılmaktadır.” Bu bakış açısı ışığında, bir zamanlar şirketlerin ve vergi danışmanlarının doğal bir hakkı olarak gözüken vergiden kaçınma veya vergi planlaması kavramları ahlaki açıdan sorunlu olarak görülmeye başlanmıştır. Hem ülkelerin idarecileri hem de kamuoyu nezdinde agresif olarak algılanan vergi tasarrufu sağlayıcı işlemler etik açıdan eleştirilmeye ve hem bu şirketler hem de onlara bu görüşü sağlayan danışmanlar kamuoyu vicdanında ahlaki açıdan mahkum edilmeye başlanmıştır. Bu durum vergi dünyasında yeni normal arayışı olarak adlandırılmaktadır. İş dünyasının önemli aktörleri, bu yeni normal düzende nasıl bir yaklaşım geliştirecekleri konusunda detaylı bir tartışma içindedirler. Örneğin İngiltere’de yeni yürürlüğe giren adil vergi işaretii uygulaması şirketlerin vergi politikalarının kamu adaleti ilkesi gözetilerek yerine getirildiğini tespit eden bağımsız bir sertifikasyon sistemidir. İşaret ilk olarak SSE Plc adlı İskoçya kökenli bir enerji şirketi tarafından i Fair tax mark alınmıştır.2 Başka bir örnekte ise yine İngiltere’de yerleşik bir bankanın etik ilkelerini 2014 yılından itibaren güncellediğini ve yeni ilkeler arasında “İngiltere’de veya herhangi bir ülkede vergi ödeme ile ilgili sorumsuz bir politika izleyen hiçbir kurum veya organizasyona hizmet vermeyeceğinin”3 yer aldığı görülmektedir. Ülkeler Üstü Bir Sorun Olarak Vergilendirme Sorumlu vergilendirme sadece ülkelerin ve kamuoyunun ilgisi ile sınırlı kalmamaktadır. Çok uluslu işletmelerin ellerindeki yatırım gücü ve yapılanma olanakları karşısında, ülkelerin kendi başlarına mücadele etmelerinin zorluğu (hatta imkânsızlığı) görüldüğü için, ülkeler üstü kurumlar nezdinde çalışmalar başlatılmıştır. Bunlar arasında en çok ön plana çıkan çalışma OECD bünyesinde yürütülen Vergi Matrahı Aşındırması Yoluyla Kâr Aktarımı ile Mücadele Eylem Planı’dır. Taslak olarak hazırlanan eylem planlarının hayata geçmesi için hem ülke mevzuatlarında hem de ülkeler arası vergi anlaşmalarında önemli değişiklikler gerekmektedir. Bunun olup olmayacağı veya ne hızda gerçekleşeceğine ilişkin belirsizlikler bulunmakla birlikte özellikle farklı ekonomik gelişmişlik düzeyleri ve demografik yapıları olan ülkelerin bu eylem planları içinde kendilerine uygun olan kalemlere yoğunlaşmaları, diğerleri üzerinde ise uzun politik tartışmaların sürmesi beklenmektedir. Ancak en azından vergi kaçağı ile mücadele için ülkeler arası işbirliğinin öneminin kavrandığı ve vergi cennetleri ile mücadele ve bilgi değişimi gibi konularda genel bir uzlaşma olduğu söylenebilir. Sorumlu Vergicilik 139