Kaybolan Defterler / zine 8.Sayı: Masal | Page 30

Behrengî , öğretmenlik yaptığı dönemde çeşitli yollarla başta Tebriz olmak üzere Tebriz ’ in çevre bölgelerini de katarak Güney Azerbaycan masallarını derlemiştir . Behrengî , özellikle yaşadığı dönemde İran ’ da Türkçenin yasaklanması üzerine masalları Türkçeyi ve Türk kültürünü yaşatmanın yollarından biri olarak görmüştür . Masalların bu noktadaki işlevinin farkında olan bir halk bilimci olarak Behrengî , eldeki kısıtlı imkânlarıyla masal derlemeleri yapmıştır . Bu konuda kendisine en yakın arkadaşlarından Bihruz Dehkanî yardım etmiştir . Behrengî , öğrencilerinden ailelerindeki yaşlılara gidip onlardan masal dinlemelerini ve bu masalları yazıya geçirmelerini istemiştir . Öyle ki dönemin şartları gereği yaşlı kadınlardan derleme yapamayan Behrengî , çok sayıda masal anlatan bir yaşlı kadının torununa öğretmenlik yapmaktadır . Behrengî bu çocuktan rica eder ve çocuk masalları yaşlı kadından dinleyip yazıya geçirerek Behrengî ’ ye teslim eder . Bunun yanında Behrengî , öğretmenlik yaptığı ve köy köy gezip fakir Türk çocuklarına ders verdiği dönemde de bizzat derlemeler yapmıştır . Derlediği bu Türkçe masalları da yine ders verdiği çocukların dil ve kültür eğitiminde kullanmıştır . Türk kültürüyle ilgili hemen hemen her şeyin yasak olduğu bir dönemde ve coğrafyada böyle bir işe kalkışan Behrengî , bu masalları ilk başta Türkçe yayınlayamamıştır . Masalların tamamı Efsaneha-yi Azerbaycan adıyla Farsça olarak yayınlanmıştır . Fakat daha sonra hem Türkiye ’ de Türkiye Türkçesiyle Azeri Masalları adı altında , hem de yakın zamanda , orijinal Tebriz lehçesiyle Azerbaycan Nağılları adı altında bu masalların basılma imkânı doğmuştur fakat böyle bir şey Behrengî hayattayken mümkün olmamıştır .
Behrengî , bir derlemeci olmasının yanında öğretmenliğiyle de bağlantılı olarak bir masal anlatıcısıdır . Yukarıda da kısaca bahsettiğim üzere derlediği masalları öğrencilerinin özellikle Türkçe eğitiminde işlevsel olarak kullanmıştır . Tebriz ’ de yaptığım alan araştırmasında herkes onun masalcı kimliği üzerinde de durmuştur . Öyle ki masal anlatıcılarının birçoğunun Behrengî ’ nin eserlerini okuduğunu öğrendim . Ayrıca birçok kişi onun dinlediği masalları aynı zamanda anlattığını da dile getirmiştir . Behrengî çalışmalarıyla ve bir masal anlatıcısı rol model olmasıyla özelde Tebriz / Güney Azerbaycan , genelde ise İran Türklerinin masalcılığı üzerinde etkili bir isimdir .
Behrengî ’ nin masalcılığıyla ilgili son önemli nokta ise onun masal yazarlığıdır . Behrengî ’ nin hemen hemen tüm eserleri masal formatındadır . En popüler eseri Küçük Kara Balık bile bir tür masal olarak kabul edilebilir . Öyle ki bu hikaye , Türkiye ’ deki çalışmalarda değinilmeyen bir nokta olarak , bir masal geleneğiyle başlamaktadır . Anlatı Çille Gecesi başlar ki Azerbaycan için en önemli ritüellerden biridir . En uzun gece kabul edilen ve birçok geleneğin , ritüelin yaşatılıp icra edildiği bu gecede en önemli unsurlardan biri masal anlatmaktır . Küçük Kara Balık ’ ın başlangıcında da böyle bir masal anlatımı geleneğine gönderme yapılmaktadır . Küçük Kara Balık , birçok masal motifine ve tabii ki alegoriye sahip olan bir hikâye olmakla birlikte metnin içinde aslen bir geleneğe oturtulmuş bir masal anlatısıdır . Hikâyenin bir yerinde Küçük Kara Balık sularda gezinirken hikâyesinin bilinmesini , macerasının anlatılmasını ve bu maceranın mesajının birilerine ulaşıp birilerini etkilemesini istediğini belirtmektedir . Her hikâye , tabii ki masal da , anlatıcısı kadar dinleyicisiyle vardır . Anlatı anlatıldığında , dinleyiciye / okuyuca ulaştığında ve ona dokunup onda bir etki bıraktığında tamamlanır . İşte Küçük Kara Balık ’ ın masalı da aslında anlatının sonundaki Küçük Kırmızı Balık ’ la tamamlanır . Masal bittiğinde tüm balıklar uyumaya giderken bir Küçük Kırmızı Balık uyuyamaz ve tıpkı Küçük Kara Balık gibi derin denizleri düşünmeye başlar . Behrengî ’ nin Küçük Kara Balık masalı , Küçük Kırmızı Balık ’ la tamamlanır ve yeni bir masala doğru yol almaya başlar .
Bir diğer masal eseri olarak Keloğlan ’ dan bahsetmek gerekir . Behrengî , Türk Dünyası ’ nda yaygın bir şekilde bilinen bir masal tipi olan Keloğlan masalını da yeniden işleyerek yazmıştır . Öyle ki masalın içine ideolojik görüşlerine uygun eklemeler yapmıştır ve Keloğlan ’ ı zenginden alıp fakirlere dağıtan bir tip olarak ele almıştır . Behrengî , Keloğlan ’ ı zenginler , ağalar , hanlar ve beyler karşısında halkın bir sembolü olarak görmüş ve bir Keloğlan masalıyla bu konulardaki fikirlerini çocuklara aktarmayı hedeflemiştir .
Behrengî ’ nin masal yazarlığı noktasında Bir Şeftali Bin Şeftali ve Ulduz Kız ’ la ilgili hikâyelerini de anmak gereklidir . Özellikle Ulduz Kız ’ da birçok masal motifine yer veren Behrengî , derlediği masallarda yer alan birçok motifi hikâyesinin kurgusuna yerleştirmiştir . Behrengî tüm bu üretimlerinde masalları işlevsel kullanmıştır . Çocuklar için yazan Behrengî bu noktada en önemli aracın masallar olduğunu fark etmiş ve hem dil / kültür noktasında hem de ideolojik görüşlerini yansıtma ve yaşadığı dönemdeki çocukların sorunlarına çözüm bulma noktasında masalları kullanmıştır .
Peki yukarıdaki geniş girişle Behrengî ’ nin bağlantısı nasıl kurulabilir ? Özellikle Batı merkezli isimlerin tamamının ülkemizde de tanındığı ve okunduğu bir gerçek . Bu konuyla ilgili en ufak bir sıkıntı göstermek yanlış olacaktır . Elbette tüm bu eserler bilinmelidir , okunmalıdır ve özümsenmelidir . Lâkin gözümüzü Türk Dünyası ’ na çevirdiğimizde henüz tam olarak sahiplenmediğimiz , incelemediğimiz ve tam hak ettiği yere oturtamadığımız birçok değerimiz olduğu kesindir . İşte Samed Behrengî de bu değerlerden biridir . Samed Behrengî yaşadığı dönemde Türk kültürü için çabalamış , Türk kültürü için çalışmış ve Türk kültürünün eserleri üzerine incelemeler , eserler vermiş bir isimdir . Behrengî ’ nin “ İranlı bir yazar ” noktasında bırakılmaması gerekmektedir . Samed Behrengî , tıpkı Grimmler gibi , tıpkı Perrault gibi , tıpkı Eflatun Cem Güney gibi bir “ masalcı ” dır . Bunun yanında Eflatun Cem Güney gibi bir Türk masalcısıdır . Onun bu şekilde anlaşılıp , algılanıp değerlendirilmesi gerekmektedir . Samed Behrengî , Tebrizli bir Türk masalcısıdır .
24