Kalabalık Dergi Kalabalık Dergi 6. Sayı | Page 28

Eylül 2014  AŞK MELİH CAN ŞİMŞEK KAÇAK RÜZGAR GÖZDE DEMİRSOY Başlığı unutulmuş bir şiir gibiydin Ben adını “aşk” koydum Sense bir bardak daha… Tekerlekli sandalyeye mahkum bir insan için Ayakkabı dükkanı neyi ifade ediyorsa Sende öyle boş bakıyordun etrafına… Yağmur damlası gözlerinde Gökkuşağı olmak varken Hep gök gürültüsü barındırmışsın Şu kısacık hayatta… Şimşeklerin aydınlattığı bir gecede Damlaların arasından uzattığım elimi tutmasaydın Bu mısralar hiç olmayacaktı… Ve kalbim normal ritmini hiç bozmayacaktı… Çok ortak noktamız vardı İkimizde ıslanmayı severdik Sen, en çok kendi gözyaşlarında… İkimiz de korkusuzduk Çünkü korktuğumuz her şey gelmişti başımıza… Ve ikimiz de yalansızdık Hep yalan sevdalar yüzünden ıslanmıştık bu hayatta… Birbirimize tutunmak için çok nedenimiz vardı İkimiz de yaşken fazla eğilmiştik Ve boynumuzu ne zaman kaldırsak Hep bir darbe yemiştik… Hayata tepeden değil Kambur bakmayı benimsemiştik İkimizdeki bütün dalları toplasan Bir tane meyveyi zor verirdik. Birbirimize anlatacak çok şeyimiz vardı. Ama kimse sana centilmenlik yapmamıştı Öncelik bayanların lafına Kulakların hiç aşina olmamıştı Bu yüzden hep susardın Benden beklerdin Bende erkek adam çok konuşmaz der Seni dinlerdim… Sen susardın Ben dinlerdim… Zamanla alıştık birbirimize Ben senden ağlamayı Sen benden dik durmayı öğrendin Ve beraberken mutlu olmayı Öyle çok sevdik ki… Her gece demlenip Güneşi kuruturduk… Bardaklar boşaldıkça doldurur Geceye ömür olurduk… Ayrı yastıklara baş koyar Aynı rüyada buluşurduk… Ne güzeldik… Ne güzeldin… Gitmeseydin… Çokta güzel gelmiştin… Başlığı unutulmuş bir şiir gibiydin Ben adını “aşk” koydum Sense bir bardak daha… 28 Kalabalık  Ne gidişler çok dramatik , Ne gelişler zor, Zor olan mevsim ve yükündeki yaşanmamışlıkların esareti. Kır zincirlerini kadın… Saçlarında sonbahar, Teninde vanilya esintileri... Estir fırtınanı, Kat tozu dumana At ruhunu ağırlaştıran hasretleri Bedenini yakmasın göz yaşları Işı… Ruhunu çamura bula ve hafifle, Bil ki çamur sadece berrak su ve temiz topraktır. Arındır kendini rüzgarda, Bırak belleğindeki tüm dramları Bıraktıkça savrulan değil, Yel değirmeni olacaksın Kendi rüzgarını yaratacaksın. İç rüzgarı, Biliyorum hüzün, tuzlu bir tat bırakır Bırak dilindeki asılı cümleleri, damla damla arsız sıcaklara, Soluklan, Sanki öncesi yokmuş gibi bu satırın, Es…