içel sanat kulübü haziran-temmuz 2013 | Page 42

ötelerden kula??n?za gelir kütültü sesleri. ??te o kütültü, sürüklenen ta?lar?n sesidir. Arslanköy’ den gelen dereden daha güçlü akar o günlerde. O co?kun hali, ta??mac?l?kta i?e yaram??t?r. Ya?l? köylüler; “Bir tarihte bir derenin iki yakas?ndan kesilen dev sedir tomruklar? sele b?rak?lm??, ta denize kar??t??? yerde gemiye yükletilip götürülmü?.” diye anlat?rlar. Büyük olas?l?kla Süvey? Kanal?’n?n in?as? s?ras?nda olmal?. Mart ile Nisan’da geçilmeyen Kurudere’nin, May?s sonunda keklik bile içecek su bulamaz çukurlar?nda. Kurudere, Efrenk deresine kar??t??? yere yak?n bir köye ad?n? da verir. Eski ad? Cebel iken yeni ad? Kurudere olur o küçük köyün. Kurudere yolu sürdürülürse Hangedi?i’ne gelinir. Platonun ortas?nda bir s?rt Hangedi?i. S?rt?n ba??nda onlarca and?z a?ac? var. Ya?murlu bir günde o a?açlardan birinin köküne s???nd???n?z?, yönünüzü de güneye döndü?ünüzü varsayal?m. Sol paçan?zdan s?zan sular Deliçay’a, sa? baca??n?zdan s?zanlar Mersin Deresine ula??r. Do?u yönünde akan deremiz bu kez hafif sa? yap?p güneydo?uya yönelir. Dört be? kilometre gittikten sonra Sunturas suyunu al?r içine. Sunturas ad?, Kue kral? Sanduari’nin 2700 y?l önce ba?tanr?lar? Kutsal Santa ad?na yapt?rd??? yazl?k ba?kentleri olmas?ndan al?r. O köyün ünlü bir “Geçit” suyu vard?r. Geçit, kaya yar?klar?ndan f??k?rarak toplan?r, küçük ?ÇEL SANAT KULÜBÜ BÜLTEN? / HAZ?RAN - TEMMUZ 2013 bir derecik olur. Toros’un tüm kaynaklar? gibi kireçlidir oda. Bilmem kaç milyon y?l akarken kendi kendine bir düzlü olu?turmu? önünde. Yerbilimcilerin traverten e?i?i dedikleri. Pamukkale benzeri bir kütle. Ne var ki, Pamukkale’ninki gibi beyaz de?ildir kireci. Bir k?sm? su de?irmenlerini dönderirken biraz? o traverten e?i?inin uçurumundan ak?p görkemli bir ?elale olu?turur. Yaz s?caklar?nda ak?n ak?n insan gelir onu görmeye, serinli?inde piknik yapmaya. Sunturas suyu birden büyütür dereyi. Köyün s?n?rlar?n? ç?kmadan, yükseklikleri dört yüz metrelere varan Yalç?n ile Asarkale kaya kütlelerini yar?p geçer dere. Yukar?ya bakarken ?apka dü?ürecek denli dik ve sarpt?r bu kap?z. Kap?z? a??nca e?imli bir düzlü?e ula??r. Kivi talvarlar?n?n, ?eftali bahçelerinin aras?ndan dolana dolana Yeniköy’e, sonra da Alada? Köyü s?n?rlar?na girer. Kimi yerde mavi, çok yerde k?rm?z? kayrakl? topraklardan geçti?i için ad? de?i?ir; K?z?ldere olur. Yüksekoluk Köyü’nün sular? da k?z?l kayrakl?, k?z?lçaml? yamaçlardan ak?p gelirken köprünün yan?ndan K?z?ldere’ye kar???r. Di?erleri gibi her bahar co?up her yaz bitecek kadar azalan bu dereci?in ad? ise Keldere’dir. Derenin keli olmaz ama yörede küçük tan?m? yerine kel denir ço?u zaman. Yani, Küçükdere. Keldere bir batar bir ç?kar yaz günlerinde. Yukar?dan a?a?? inerken bol gölgeli karaa?açlar?n aras?ndan serin bir ??r?lt? duyulur. Yüz elli, iki yüz metre gidince ??r?lt? da, su da kaybolur. Sonra ta a?a??larda yeniden 42