INmagazine Zirve Özel | Page 53

duydukları sorumluluk, şirketin tüm paydaşları tarafından paylaşılan ko- lektif bir çaba haline gelir. Dürüstlük yöntemi için gerekli olan yönetim stratejisi, şirketin tüm pay- daşlarında etik ilkelerin içselleştiril- mesini kolaylaştırır. Öncelikle pay- daşlara, şirketten etik beklentilerinin ne olduğu sorulur. Daha sonra şirke- tin etik değerleri saptanır ya da yeni- den değerlendirilir. Etik karar verme üzerine eğitim çok daha fazla öne çıkar çünkü dürüst- lük yaklaşımında çalışanların etik ikilemlerde doğru yolu seçme yete- neklerine daha çok dayanılır. Şirketin etik performansını değerlendirmek ve ödüllendirmek için sistemler de gereklidir. Dürüstlük yaklaşımında vurgu etik-dışı davranışı cezalandır- maktan ziyade etik davranışı ödül- lendirmek üzerinedir. Peki bu yöntemin zayıf yönleri neler- dir? Çalışanlara tanınan takdir hak- kı kötüye kullanılabilir ve etik-dışı davranış artabilir, böylelikle dürüst- lük yaklaşımını zayıflatabilir ve onu kademeli olarak uyum yaklaşımına geri dönme riskine sokar. Dürüstlük yaklaşımı ağırlıklı olarak üst yöneti- min dürüstlüğüne dayanır. Eğer üst yönetim böyle bir örnek oluşturmaz- sa, dürüstlük yaklaşımı başarısız ola- bilir. Dürüstlük yöntemini zayıflatan üst yönetimin yol açtığı sorunlarla zaman içerisinde başa çıkmak çok zor hale gelebilir. Dürüstlük yönteminin ön şartı olan bireysel takdir hakkı ve sorumluluk alma, ancak etik değerler şirket kül- türü ile bağdaştığı anda uygulana- bilir. Bu konuda başarısızlık uyum yöntemine geri dönüşle ya da şirket etiğini yönetme çabası konusunda bir düş kırıklığıyla sonuçlanabilir. Bununla birlikte, eğer bu güçlükler yenilirlerse, şirketi tam bağlaşık, Bütünsel Yöntem’e götürebilmesi de olanaklıdır. BÜTÜNSEL YÖNTEM Bütünsel Yöntem ile etiğin şirket misyon, vizyon ve hedefleri ile bü- tünleşmesi ifade edilir. Bütünsel Yöntem ile idare edilen bir şirketin BÜTÜNSEL YÖNTEMDE ETIĞI YÖNETMENIN AMACI IŞ ETIĞINI ŞIRKETIN KÜLTÜRÜNÜN BIR PARÇASI OLARAK PEKIŞTIRMEKTIR. FARKINDALIĞIN SÜREKLI OLARAK GÜÇLENDIRILMESI YOLU ILE DE ŞIRKETIN TÜM PAYDAŞLARINA ETIK DAVRANIŞIN TERCIH KONUSU OLMADIĞI, ŞIRKETIN DOĞASININ VE AMACININ ÖZÜNDE YER ALDIĞI VE KARAR VERME SÜRECININ DEĞIŞMEZ BIR PARÇASI OLDUĞU ANLATILIR. tüm paydaşları ile pazarlıksız ve etik olarak sorumlu bir etkileşime daya- nan iyi gelişmiş bir aidiyet duygusu olduğu varsayılır. Şirkette etik dav- ranışlar stratejik olarak önemli görü- lürken, etik-dışı davranışlar da riskli olarak değerlendirilir. Bu tür riskler yalnızca şirketin başarısını tehlikeye atmakla kalmaz, varlık sebebini de zayıflatır. Bütünsel Yöntemde etiği yönetmenin amacı iş etiğini şirketin kültürünün bir parçası olarak pekiştirmektir. Farkındalığın sürekli olarak güçlen- dirilmesi yolu ile de şirketin tüm pay- daşlarına etik davranışın tercih ko- nusu olmadığı, şirketin doğasının ve amacının özünde yer aldığı ve karar verme sürecinin değişmez bir parça- sı olduğu anlatılır. Bütünsel Yöntemde yönetim strate- jisi şirketin başarısı için etik davra- nışın stratejik önemini pekiştirmeye göre düzenlenir. Üst yönetimde, iş etiğinin şirketin bir parçası haline getirilmesi hayati bir önem kazanır. Burada temel ayrım, etik için yönetici sorumluluğunun bundan böyle özel bir etik birimle sınırlı olmaması, or- ganizasyonun bütünü içinde ve tüm yönetim düzeylerine dağılmış olma- sıdır. Etik, çeşitli departmanların da stratejik ve operasyonel faaliyetleri- nin kökleşmiş bir parçasıdır. Bütünsel Yöntem’de, şirketin misyon, vizyon ve etik ilkeleri arasındaki bağ- daşma her şeyden önemlidir. Sonuç olarak, iletişim, birincil yönetim aracı olur. Çeşitli iletişim sistemle- ri yoluyla, şirketin kimliği ve etiğin temel rolü sürekli olarak vurgulanır. Şirketin misyonu, vizyonu, tarihi ve ahlak yapısı her zaman hatırlatılır. Etik-dışı davranışı cezalandırma ya da etik davranışı ödüllendirmeye odaklanmak yerine, organizasyonun misyon, vizyon, amaç ve etik taahhü- dünü temsil eden etik kahramanları- nın kutlanması birincil önem kazanır. Sürdürülen paydaş bağlılığı Bütünsel Yöntemde etiği yönetmenin bütünle- yici bir parçasını oluşturur. Organi- zasyon, iç ve dış paydaşları ile sorum- lu etkileşimi organizasyonel kim- liğinin parçası olarak görürken, bu yaklaşıma göre paydaşlar ile onların nasıl etkilendiklerini ve organizas- yonu nasıl algıladıklarını belirlemek için düzenli olarak ilgilenmek bir şir- ket önceliği olacaktır. Bu süreğen bir diyalogla sonuçlanacaktır ki, buna göre organizasyon yalnızca paydaş- larının gereksinim ve beklentilerini dinlemekle kalmaz, ayrıca düzenli olarak ekonomik, sosyal ve çevresel performansını paydaşlarına açıklar. Peki bu yöntemin Aşil tendonu ne- dir? İlk olarak Bütünsel Yöntem bir etik rehavet ve giderek etik kibir anlayışını besleyebilir. Etik davranış salt bir norm olarak kabul edilir ve buna göre kimileri önemini vurgula- mayı sürdürmeyi gereksiz görebilir. O zaman kendileri için çok açık ola- nın başkalarına da eşit ölçüde açık olduğunu varsaymaya başlayabilir- ler. Bu, şirkete yeni girenlerin şirket kültür ve değerlerine uygun olarak yöneltilememesiyle sonuçlanabilir. Yönetim sorumluluğunun organizas- yona dağılması etik yönetim çabası- nın koordinasyon yokluğuyla da so- nuçlanabilir. Etik yönetimi şimdi tüm yöneticilerin sorumluluğu olduğu için, şirket etik performansının ko- ordinasyonu ve stratejik planlaması için sorumluluk alacak hiçbir özel birim ya da kişi yoktur. Bu durum, or- ganizasyon içerisinde gelişen uyum- suzluklarla sonuçlanabilir. Ayrıca şir- ketin etik performansı için proaktif planlamayı da zayıflatabilir. 4 51