INmagazine Zirve Özel | Page 51

bir anlayış ile yaşanmaktadır. Şirket içinde veya dışında her türlü etik hat- ta hukuk dışı davranış karşısında ke- sin bir sessizlik hüküm sürer. Bu tür olayları ifşa etmeye çalışanlar hemen şirketten aforoz edilir. Verilen karar- ların etik boyutunu sorgulamaya yö- nelik herhangi bir uyarı -sanki saçma bir argüman gibi- hemen mahalle baskısı ile engellenir. Suskunluk Sarmalı şirketin tüm hüc- relerini esir almıştır. Dışlanma kor- kusu, Suskunluk Sarmalı’na ivme kazandıran bir merkezkaç kuvvetidir. İnsanlar topluluktan dışlanmamak için, kendilerince önlemler alırlar. Bu önlem alma varsayımı, “Konfor- mizm/Çevreye Uyum Göstermek” denilen, “Hayatı huzur içinde yaşa- mak için etliye sütlüye bulaşmamak, her zaman topluluğun görüşüne ya- kın olmak ve hatta birebir aynısı ol- maya çabalamak” temeline dayanır. Etik-dışı yöntem organizasyonları tipik olarak Makyavelci bir yönelim tarafından karakterize edilir çünkü etik ile ilgili karar alma gereğini gör- mezler. Böyle organizasyonlarda etik sorunlara karşı bir duyarlılık yoksun- luğu ve onlarla uğraşmaya karşı bir isteksizlik vardır. Etik-dışı davranışın etkileri konusunda anlaşmazlıklar olabilse de, iyi iş olarak benimsenir ve cezasız kalır. Etik-dışı yöntemi benimseyen orga- nizasyonlar, paydaşların etik bek- lentilerine duyarlı olma konusunda da çok az eğilim gösterirler. Organi- zasyonun üyeleri genellikle yukarıda betimlenen türden mitlerin hüküm sürmesi konusunda aynı inancı pay- laştıkları için, şirket kültürü etik bir düşünme yolu doğrultusunda çok az önlem alır. Etik iklim aşağı yukarı hiç yoktur ve yöneticiler ile çalışanlar ahlaki açıdan dilsiz olarak betimlene- bilir. Kararların etik boyutunu sorgu- lamaya yönelik herhangi bir girişim, kâr-zarar odaklı bir çevre baskısı yo- luyla engellenir. Fakat bu yöntem sürdürülebilir bir başarı getirmeyecektir. Şirketler en sonunda bu yöntemin yola açtığı güç- lüklerle yüz yüze kalırlar. Şirket bir süre sonra etik ihlallerinin HAYATTA KALMA YÖNTEMINI UYGULAYAN ŞIRKETLER KENDILERINI MAKYAVELIST OLARAK GÖSTERIP AKLAMAYA ÇALIŞIRLAR. ORTAYA ÇIKAN ETIK SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ILE ILGILI ISTEKSIZ; ÇEVRESEL VE TOPLUMSAL SORUNLARA KARŞI DUYARSIZDIRLAR. yol açtığı mali, finansal ve toplumsal sonuçları kaldıramaz hale gelir. Özel- likle ortaya çıkan skandallar şirketin değişmesini elzem hale getirebilir. Kişisel ilkeler ile şirket değerleri ara- sındaki uyumsuzluk bir süre sonra yüzeye çıkabilir. Örneğin çalışanlar organizasyonun etik-dışı eğilimini kendi etik değer sistemlerine aykırı bulacak olurlarsa bilişsel bir uyum- suzluk oluşur. Bu durumun şirketin çalışanlarının motivasyonu üzerin- deki etkileri yıkıcı olabilir. Çalışanlardan başka diğer paydaşlar, örneğin hissedarlar, müşteriler, teda- rikçiler ve toplum, şirket ile uyum- suzluk ve yabancılaşma yaşayabilir. Bu durum da büyük itibar kaybı ve paydaşların şirketle bağlarını kopar- maları ile sonuçlanabilir. TEPKİSEL ETİK YÖNTEMİ Şirketler etik dışı yöntem tarafından yaratılan güçlükler, sorunlar ve zo- runluluklar karşısında tepkisel bir etik yöntemine de başvurabilirler. Böyle şirketler iş etiğine uygun dav- ranmaya dönmeyi kabul eder ama bunun ötesine de geçemezler Tepkisel etik yöntemi, etik-dışı dav- ranışların tehlikeli ve zarar verici et- kilerinden kaçınmak için bir şeyler yapılması gerektiğinin farkındalığı ile ortaya çıkar. Fakat etik ilkelerin etkin olarak şirkette güç kazanması için herhangi bir eylem de yapmaz- lar. Etik dışı davranışlar karşısında “dil- siz şeytan” gibi gözler kapanır ve ses çıkmaz. Eğer etik-dışı uygulamalar ifşa olursa, bunlar cezasız kalır ama ayıplanırlar da. İlginç bir şekilde, tepkisel etik yönte- miyle yönetilen şirketler, aslında ken- dilerini etik-dışı davranışların tehli- kelerinden korumak isterler. Etik dışı davranışların potansiyel risklerinin farkındadırlar. Fakat paydaşlarının aynı duyarlılığı göstermek isteyecek- lerine dair tereddütleri vardır. Etik ilkeleri açıkça ortaya koyarak şirket itibarını kurtaracaklarını düşünürler. Bu da onlara yetecektir. İş etiğine yal- nızca kendilerini savunmak için ihti- yaç duyarlar. Etik-dışı davranışların sonuçlarını bilmelerine karşın, gene de kuralları kazanç için esnetmeye göz yumabilirler. Aslında genel olarak gösterdikleri çaba bir şovdan veya bir göz boyama- dan ibarettir. Bu tür şirketlerin mut- laka çok iyi bir etik ve uyum progra- mı, çok iyi hazırlanmış bir etik kodu ve her daim tekrarlanan etik ilkeleri vardır. Fakat buradaki odak devamlı olarak ürünler üzerindedir. Onun iş- lerliği için kapsayıcı bir sürece ihti- yaç duymazlar. Varsa vardır. Ötesine gerek yoktur. Tepkisel etik yöntemini uygulayan şirketlerde gerçekte olan ile hayaller- deki etik arasında devasa bir uçurum vardır. Bu da aslında o çok korkulan paydaşlar ile şirketin arasında bir gü- ven bunalımına yol açar. Hem iç hem de dış paydaşlar beklentilerinin boşa çıktığını görünce eylemleri ve sözleri tutarsız olan bir kuruma güvenmek istemezler. Özellikle çalışanlar, gü- venilirliği olmayan ve öngörülebilir 49