INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Page 41

Ayrıca Türkiye ’ deki siyasetçiler , ekonominin tahminen % 60 ’ ını kontrol imkânı veren ( 4 ) bu kurumları ele geçirme konusunda başından beri istekli oldular ve iktidarlar bu kurumların yöneticilerinin atanmasında önemli rol oynadılar . Son 10 yılda birçok düzenleyici kurumun siyasi otoritenin siyasi projelerinin bir parçası olarak çalıştığına yönelik eleştiriler daha yüksek sesle dile getirilmeye başlandı . Bununla birlikte , Türkiye ’ deki düzenleyici otoritelerin hemen hemen tamamının kuruluş kanununda kamunun bilgilendirilmesinin önemi vurgulanıyor ancak , şeffaflığın ne şekilde sağlanacağı belirsiz bırakılıyor . Özellikle , şirketler açısından ağır yaptırımlar ile sonuçlanabilmesi sebebiyle , rekabet alanındaki soruşturma süreçleri bakımından şeffaflığın tam olarak sağlanması son derece önemli . Bu süreçlerin şeffaflığının iki kategoride incelenmesi mümkün : Genel olarak şeffaflık ve soruşturmalara özgü şeffaflık . Genel olarak şeffaflık , yasa ve yönetmelik , so- ruşturma süreçleri ve uygulamaları , soruşturma süreleri , kurum kararları gibi genel olarak rekabeti tesis etmek amacıyla oluşturulan kurallar ve politikaların ne kadar şeffaf olduğudur . Bir başka deyişle , genel olarak şeffaflık , teşebbüslerin yaptıkları veya yapmayı düşündükleri eylemlerin mevcut rekabet düzenlemelerine uygun olup olmadığına ; uygun değil ise , ne gibi sonuçlarla karşılaşabileceklerine ilişkin tüm bilgilerin açık , net ve kolay ulaşılabilir olup olmadığı ile ilgilidir . Soruşturmalara özgü şeffaflık ise , teşebbüsler hakkında rekabet otoritesi tarafından soruşturma başladıktan sonra sürecin ne kadar şeffaf işlediğiyle ilişkilidir . Soruşturma sürecinde ise şeffaflığın iki yönlü olması beklenir : Otoritenin soruşturmanın ilgili taraflarına soruşturma ile ilgili ne kadar bilgi sağladığı ve tarafların otoriteye bilgi iletme kanallarının ne kadar açık olduğu . Nitekim rekabet kuralları ve Rekabet Kurumu nezdinde yürütülen soruşturma süreçlerindeki şeffaflık bakımından
DÜZENLEMELERIN GENIŞLEMESINDE , TÜRKIYE ’ NIN BATI ILE ILIŞKILERI ÖNEMLI ÖLÇÜDE ETKILI OLDU VE DÜZENLEYICI YASALAR ILE KURUMLAR AVRUPA BIRLIĞI ’ NE ( AB ) ÜYELIK HEDEFI ILE UYUMLU OLARAK ÇOĞU ZAMAN AB UYGULAMALARI KOPYA EDILMEYE ÇALIŞILDI . bazı ciddi aksaklıkların bulunduğunun kabulü ile birlikte , Türkiye ’ de Merkez Bankası , Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu , Rekabet Kurumu ve Kamu İhale Kurumu kuruluş kanunlarında şeffaflık şartlarının diğer kurumlara göre daha kesin tanımlandığı açıktır . Sonuç olarak , tamamıyla devlet müdahalesinden arındırılmış piyasa yapılarının aksaklıklarını kendiliğinden düzeltemediğinden bahisle bağımsız düzenleyici otoriteler oluşturulduğunu biliyoruz . Nitekim bu otoritelerin artan yetki ve güçleri sebebiyle , toplumsal kaygılar ortaya çıkabiliyor ve kurulan bu sistemler ağır eleştirilere maruz kalabiliyor . Bu kaygıların giderilmesinde , otoritelerin her türlü iş ve işlemlerinde şeffaf olmasının temin edilmesi en önemli ve etkin role sahip unsurdur . Şeffaflık aracılığıyla keyfiyet ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması toplumda oluşan veya oluşabilecek endişeleri azaltır . Bu çerçevede , yapmış olduğumuz çalışma , rekabet mevzuatının ve Rekabet Kurumu uygulamalarının , diğer kurumlara nazaran yeterli seviyede şeffaf olduğunu ortaya koydu . Öte yandan , mevzuatın Rekabet Kurulu ’ na geniş takdir yetkisi tanıdığı alanlarda Rekabet Kurulu ’ nun şeffaf ve benzer yaklaşımlar sergilemesi ve soruşturmaya taraf şirketlerin dosyaya sunulan bilgilere erişimi konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesinin Rekabet Kurumu ’ nun şeffaflığını bir adım öteye taşıyacağı düşünülmektedir . Çalışma neticesinde ortaya çıkan nihai değerlendirmelerimiz ise şöyle özetlenebilir ( 5 ): 1 . Rekabet hukuku ile ilgilenen avukat , danışman ve akademisyenlerden oluşan bir grup ile yaptığımız çalıştayda katılımcılar , Türkiye ’ deki rekabet mevzuatının ve Rekabet Kurumu ’ nun , özellikle Türkiye ’ deki diğer hukuk alanları ve kurumları ile karşılaştırıldığında , oldukça yeterli ve şeffaf olduğunu ifade etmişlerdir . Anonim paydaşların cevapladığı ve soruşturma süreçlerine ilişkin birçok konunun değerlendirildiği ankette de katılımcıların her konudaki değerlendirmeleri ortalamanın üzerindedir . Türkiye ’ deki rekabet mevzuatı büyük ölçüde Avrupa Birliği ’ nden aynen alınmıştır . Büyük ölçüde , Avrupa ’ nın uzun
39