INmagazine Sayı 6 (Nisan, Mayıs, Haziran) | Page 27

siyasi parti yetkilisi veya adayı , uluslararası örgütler veya bu örgütlerin yöneticilerine dünyanın herhangi bir yerinde ABD ile ilişkili bir şirket adına rüşvete ilişkin ceza vermesine imkan tanımaktadır . Bu cezalar şahıslar için , 20 yıla kadar hapis ve 5 milyon Dolara kadar para cezası ve şirketler için , 25 milyon Dolara kadar para cezasına ulaşabilmektedir . Bunu düzenlemeyi 33 yıl sonra bir adım ileri götüren Birleşik Krallık Rüşvet Yasası ( UKBA ) ( 2010 ): Yabancı kamu görevlileri ile beraber özel kişilerin kamu görevlilerine menfaat sağlamasını ve Özel kişilerin özel kişilere menfaat sağlamasını rüşvet suçu olarak değerlendirmektedir . Nihayet bu konuda kabul edilen en sert yasa olan Brezilya Temiz Şirket Yasası ’ nda ( 2014 ) FCPA ’ deki kolaylaştırıcı ödeme istisnasını kabul etmediği gibi , UK- BA ’ deki “ yeterli nitelikteki rüşvet önleme prosedürleri ” ni de bir savunma aracı olarak kabul etmemektedir . İlgili yasaya göre şirketler , kendi rızalarına aykırı gerçekleşmiş olsa bile , çalışanlarının kendi adına yaptıkları her türlü hareketten sorumlu kabul edilmiştir . Şirketlerin alabilecekleri ceza tutarının , bir önceki yılın brüt gelirinin % 20 ’ sine ya da rüşvetle elde edilen gelirin 3 katına kadar çıkabileceği düzenlenmiş olup ; savcıya şirketin yasa dışı bir amacı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü olmadan şirketin lağvedilmesi talep etme yetkisi verilmiştir . Türk hukukuna baktığımızda rüşvet ve diğer beyaz yaka suçları ile ilgili ayrı bir düzenleme olmadığını ve genel kanunlarda bu suçlara yer verildiğini görmekteyiz . Türk Ceza Kanunu anlamında rüşvet suçu , “ Görevinin ifasıyla ilgili bir işi yapması veya yapmaması için , doğrudan veya aracılar vasıtasıyla bir kamu görevlisine veya göstereceği bir başka kişiye menfaat sağlanması ”, olarak tanımlanmış olup failin dört yıldan oniki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması düzenlenmiştir . Türk Ceza Kanununda tüzel kişilerin cezai sorumluluğu ilkesi kabul edilmediğinden şirket adına işlenen rüşvet suçunda şirket adına ceza değil güvenlik tedbirleri uygulanması aynı kanunda düzenlenmiştir .
TÜRK HUKUKUNDA ŞIRKETIN HAREKET IMKANLARI Öncelikle beyaz yaka suçları Türk Ceza Kanunu ve benzer kanunlarda suç olarak düzenlendiği için suçtan zarar gören şirket , fail hakkında suç duyurusunda bulunabilir . Bu yolla hem failin ceza davasında yargılanması sağlanacak hem de suç nedeniyle elde edilen haksız kazanç da müsadere edilebilecektir .
BEYAZ YAKA SUÇLARINA ÖRNEKLER
Rüşvet İçeriden öğrenilenlerin ticareti ( insider trading ) Güveni kötüye kullanma Zimmete Para Geçirme Vergi Suçları Nitelikli Dolandırıcılık Evrakta Sahtecilik Kara para aklama Ticari sır hırsızlığı Rekabet hukuku ihlalleri Çevre hukuku ihlalleri Sermaye piyasası suçları ( bilgi suiistimali , piyasa dolandırıcılığı vb .)
Beyaz yaka suçları en temel anlamda çalışan ve işveren arasında güven ilişkisini zedelediğinden İş Hukuku ’ muzda meri olan feshin son çare olma ilkesi bu durumda uygulanmayacaktır . Beyaz yaka suçuna neden olan eylem sebebiyle iş ilişkisine devam etme işverenden beklenemeyeceğinden İş Kanunu madde 25 ’ de düzenlenen , ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri nedeniyle işveren şirket beyaz yaka suçu işleyen çalışanının iş akdini haklı nedenle ve tazminatsız feshedebilecektir . Burada yerleşik yargıtay kararlarında da yer verildiği üzere , işverenin suç teşkil edebilecek eylemi suç duyurusuna konu etmemesi , eylemin varlığını ortadan kaldırmamaktadır ve yapılan fesih haklı nedenle fesih sayılmaktadır . Bununla beraber son yıllarda Alman hukuk sisteminde hukukumuza entegre olan “ Şüphe Feshi ” kavramına göre , iş ilişkisinin devamı için gerekli olan güveni yıkmaya elverişli , objektif olay ve vakıalara dayanan güçlü bir şüphenin mevcut olmalı ve işverenin bu olayın aydınlanmasına yönelik kendisinden beklenebilecek bütün çabaları göstermelidir . Yargıtay bu koşulları içeren olaylarda , işveren tarafından yapılan feshi , haklı nedenle derhal fesih olarak değil , ancak “ işçinin yeterliliğinden kaynaklanan geçerli sebebe dayanan fesih ” olarak kabul etmektedir ve işverene açılabilecek işe iade davalarının da önünü kapatmaktadır . Özellikle şirket içi soruşturmalarda şirketin olayın aydınlanması için tüm çabayı gösterdiği ancak yeterli delil elde edemediği kuvvetli şüphe durumlarında bu fesih yolu uygulanabilecektir . Nihayet Türk Ticaret Kanunu ’ da şirket yöneticilerinin ve müdürlerinin şirketi zarara uğratan işlemlerine karşı şirket ortaklarının da zararın tazminine yönelik dava açabileceğini düzenlemiştir . Bu kapsamda yaptıkları usulsüz
25