INmagazine Sayı: 4 (Ekim - Kasım - Aralık) | Page 33

Endeksi’nde en az yolsuzluğun yaşandığı 2. ülke olmasının bu oranlar üzerinde etkisi olmadığını düşünmemek imkânsız. Bu anlamda depremlere dayanıklı binaların belki de en büyük düşmanı yolsuzluk tarafından sabote edilen deprem mevzuatı uygulamaları denilebilir. Yine 2015’te Nepal’de meydana gelen 7,8 şiddetindeki deprem 1934 yılından beri ülkede yaşanan en şiddetli deprem olarak kayıtlara geçti. Deprem sonrası ise en az 6000 kişi hayatını kaybederken 12 bin kişi de yaralandı. Aslında 1994 yılında Nepal yeni bir inşaat mevzuatını yürürlüğe koymuştu. Yasanın Yeni Zelandalı danışmanı, yaptığı açıklamada mevzuatı yazmanın kolay olduğu, zor olanın uygulanmasını sağlamak olduğunu belirtmişti. Yolsuzluğun yaygın olduğu ülkelerde müteahhitler inşaat mevzuatının etrafından dolaşabilecek birçok yol bulabilecekleri gibi denetim veya izin makamlarında bulunan kamu görevlileri de bu yollar için rehberlik edebiliyorlar. Nepal Depremi hakkında New York Times’tan Chris Buckley, “Deprem sadece yıkılan binalardaki lapa gibi beton veya çürük sütunları değil yolsuzluk veya kayıtsızlık tarafından çürütülmüş devlet sistemini de ortaya serdi” demişti. SOSYAL YAPINI SÖYLE, MİMARİ YAPINI SÖYLEYEYİM… Peki yolsuzluk ve deprem kaynaklı can kayıpları arasındaki ilişki üzerine matematiksel bir model kurulabilir mi? Evet, Monica Escaleras, Nejat A