INmagazine Sayı: 4 (Ekim - Kasım - Aralık) | Page 31

zuk alanın değerlenmesini sağlıyor, satışına rehberlik ediyordu. Devlet demir ve çimento kararını 20 yıl önce verseydi binalar yıkılmazdı”. SİÇUAN’IN KÂĞITTAN OKULLARI Ama eğer deprem ve yolsuzluk ilişkisinin ve bu yüzden giden canların sadece Türkiye’ye özgü bir felaket olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bu anlamda depremden zarar görme ve yolsuzluk ilişkisi de bir bakıma evrensel aslında. Öyleyse tarihte ve coğrafyada küçük bir yolculuğa çıkalım sizlerle… İlk durağımız Çin… Hatırlayanlar olacaktır, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Siçuan eyaletinde 12 Mayıs 2008 tarihinde meydana gelen 7,8 şiddetindeki deprem yaklaşık 70 bin kişinin ölümüne 375 bin kişinin de yaralanmasına sebep olmuştu. Deprem sonrası yıkılan binaların durumu ise bir başka skandalın ortaya çıkmasına sebep oldu. Depremde 10 bin okul binasının ciddi şekilde zarar gördüğü, 7000 okul binasının tamamen çöktüğü belirlendi. Yeni inşa edilmiş binlerce okul binası, içindeki öğrencilere ne yazık ki mezar oldu. Birçoğu kırsal bölgelerdeki okul binalarında olmak üzere, resmi kayıtlara göre 5000 öğrenci (aileler gerçek sayının, bunun iki katı olduğunu iddia ediyor) hayatını kaybederken, 15 bin öğrenci de yaralandı. Çin’de uygulanan tek ço- cuk politikası yüzünden birçok aile tek çocuklarını depremde kaybetti. Sonuç o kadar dramatikti ki, Çin hükümeti, Siçuan eyaletinde felakette çocukları ölen ya da yaralanan aileler için tek çocuk kısıtlamasını kaldırmak zorunda kaldı. Depremde yıkılan okul sayısının diğer binalara oranının bu kadar fazla olması, okul inşaatlarında düzenlemelerin yeterli uygulanmaması ve yolsuzluk nedeniyle felaketin büyüdüğü iddialarını da beraberinde getirdi doğal olarak. Yüzlerce yeni inşa edilmiş okul yerle bir olurken bütün eski okul binalarının tek sıyrık bile almadan ayakta kalmaları, tüm dikkatlerin son yıl \