menleri saptamanın ve hesaplamanın
olanaksızlığı karşısında indeterministik
görünüşlü gereç üzerine uygulanabilecek biricik araçlardır. Ama ekonomi
alanının determinizmi özgür determinizm, insan istencinin determinizmidir,
ve törel dünyada doğa yasalarına benzer belirlenimleri aramak anlamsızdır.
Orada her durum kendi tikel koşulları
içinde benzersizdir ve başka her durumdan ayrı olarak ele alınmalı, kendi
özgül belirlenimleri ile çözümlenmelidir.
Ekonomik tarihten alınacak biricik ders
ekonomik yinelemelerin olmadığıdır.
Ekonomik süreç salt gelişimsel karakterinden ötürü hiçbir zaman bir yinelemeler süreci olamaz. Olguculuk bu
sürecin bütünüyle özgül bir evresinin
olgularından türettiği yasalar nedeniyle,
onu karakterize eden bu tümevarımcılık nedeniyle, paradoksal olarak her
zaman olguların kendilerinden uzağa
düşer, nesnel olguları onlara uymayan
kendi öznel parametreleri ile ve boş dileklerinin terimlerinde tanımlar. Sonuç
nesnel çözümleme yerine sık sık bir
ideolojik propaganda tablosu sergileyen
bir öğütler söylemidir. Örneğin Ekonomik Bilimlerde Nobel Ödülü alan Milton
Friedman’da ekonomi bilimi yerine bir
liberteryanizm propagandası buluruz.
LİBERALİZM VE LİBERTERYANİZM
Liberteryanizm “seçme özgürlüğünü”
savunduğu için açıkça moral değil,
dolayısıyla özgür değil, ama bir keyfi istenç, kapris bildirgesidir. Seçilen şey iyi
olabilir, ve seçen için hiç kuşkusuz iyidir. Ama kendinde iyi olması gerekmez.
Pekala kötü de olabilir. Seçme özgürlüğü keyiften başka, kapristen başka bir
ölçüt tanımamak zorundadır. Öte yandan Liberalizm sözel olarak özgürlükçülük demektir ve ilk bakışta ussal, moral,
törel, yasal görünür. Ama “özgürlük”
kavramını soyutladığı ölçüde özgürlüğü tüm belirlenimden özgürlük olarak
anlar, her belirlenimi bir sınır olarak,
hükümet karışması olarak görür. Politik
alanda, özellikle John Locke’un öğretisinde, liberalizm soyut özgürlük öncülü
üzerine devletin bir sözleşme ilişkisi olduğu vargısını çıkarır. Buna göre yasa
egemenliği yurttaş ve devlet arasındaki
olumsal bir ilişkiye, seçme özgürlüğü-
Adam Smith
LIBERTERYANIZM “SEÇME
ÖZGÜRLÜĞÜNÜ” SAVUNDUĞU
IÇIN AÇIKÇA MORAL DEĞIL,
DOLAYISIYLA ÖZGÜR DEĞIL,
AMA BIR KEYFI ISTENÇ, KAPRIS
BILDIRGESIDIR. SEÇILEN
ŞEY IYI OLABILIR VE SEÇEN
IÇIN HIÇ KUŞKUSUZ IYIDIR.
AMA KENDINDE IYI OLMASI
GEREKMEZ.
nün terimlerine indirgenebilecek birşey
olur. Ve o zaman bir sözleşme ilişkisi
olarak devlette yasa egemenliğinin kendisi buharlaşır. Kişi sözleşme yapabilir, eş deyişle yapmayabilir. Ekonomik
boyutta, laissez-faire olarak liberalizm
kendini liber ѕ