INmagazine Sayı: 3 (Temmuz - Ağustos - Eylül) | Page 39

geliştirmek için değil, yolsuz sisteme giriş bileti olarak görülüyor. İngiliz sömürgecilik sisteminin mirası olan eğitim sisteminin her hücresine yolsuzluk işlemiş durumda. Hatta Boko Haram’ın isminin anlamının “Batı Tarzı Eğitim Haram” olması da aslında bir tesadüf değil. Bütçe Şeffaflığı konusunda çalışmalarda bulunan bir sivil toplum kuruluşunun yöneticisi olan Yanusa Zakari Ya’u, Boko Haram’ın ilk başlarda halk arasında “adalet için bir çığlık” olarak nitelendirildiğini anlatıyor. Laik kurumlar yolsuzluk yüzünden çalışamaz durumda olduğu için Boko Haram’ın alternatif vizyonu bir umut olarak görülmüş. 2009 yılında Boko Haram, uyguladığı metotlar yüzünden terör listesine girdiğinde, “bizi toplumu temizlemeye çalıştığımız için suçladılar” diye propaganda yapmaya devam ediyordu. Gerçek olmasa bile, örgüt halkı manipüle etmek için bu argümanı sonuna kadar kullandı. Güvenilir kaynaklar, Boko Haram’ın en güçlü olduğu eyalet olan Borno’da gençlerin birçoğunun bir şekilde örgütle iletişim halinde olduklarını ifade ediyorlar. Bahsedilen yolsuz kurumlar, Boko Haram’ın umutsuz ve gelecek kaygısı olan gençleri bünyesine katmak için en önemli sebeplerden biri olarak öne çıkıyor. RÜŞVET TARİFEYE BAĞLANMIŞ Afganistan Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün Yolsuzluk Algı Araştırması sonuçları hemen her zaman aynı çıkıyor: Bu konuda en kötü karneye sahip 5 ülkeden biri (http://www. transparency.org/country#AFG). Yine BM raporlarına göre Afganların yarısı bir sene içerisinde en az bir kez rüşvet ödemesi yapmak zorunda kalmış. Üstelik bu oran ülkenin bazı bölgelerinde %70’lere kadar çıkabiliyor (Corruption in Afghanistan: December 2012 Recent patterns and trends UNODEC). Afganistan rüşvetin neredeyse belli bir tarifeye bağlandığı yerlerden biri olarak biliniyor. Yine aynı araştırmada yolsuzluğun güvenlikten sonra halkın önem verdiği ikinci sorun olduğu görülüyor. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin yaptığı araştırmaya göre, her sektöre ve makama göre farklılık gösteren rüşvet talepleri Afgan halkını canından bezdiriyor. Şöyle ki hakim ve savcılara 300 dolardan fazla rüşvet verilirken yerel otoritere ve gümrük memurlarına 200 dolar civarında bir rakam yetiyor. Diğer resmi makamlara ise 100-150 dolarlık rüşvet ile her istediğinizi yaptırabiliyorsunuz. Rüşvetin bu kadar yaygın olması, özellikle fakirlik sınırının altındaki halk üzerinde büyük bir baskı ve adaletsizlik duygusu yaratıyor. Böyle bir hoşnutsuzluk ise elbette en çok bölgede isyancı toplamak isteyen örgütlerin işine yarıyor. Geleceğe dair hiçbir umudu kalmayan gençler, yolsuzluğun Batı kaynaklı olduğunu öne süren Taliban’ı bir seçenek olarak görüyorlar. Yolsuzluk üzerine çalışmaları ile bilinen Integrity Watch Afghanistan isimli sivil toplum örgütünden Sayed Ikram Afzali, “Halk, Taliban’ın yenilgisi sonrası bazı şeylerin değişeceğini, adalet ve eşitliğin toplum geneline yayılacağını düşünürken, bunun tam tersinin olmasından ve yolsuzluğun daha da artmasından son derece rahatsız” diyor. Yine Sarah Chayes’e göre Batılıların, Afganların yolsuzluğu bir hayat tarzı olarak gördüğü fikri bir yanılgıdan ibaret. Afganlar, Amerikalıların ve diğer yabancı yardım kuruluşlarının, kendi vatandaşları üzerinde INTEGRITY WATCH AFGHANISTAN ISIMLI SIVIL TOPLUM ÖRGÜTÜNDEN SAYED IKRAM AFZALI, “HALK, TALIBAN’IN YENILGISI SONRASI, ADALET VE EŞITLIĞIN TOPLUM GENELINE YAYILACAĞINI DÜŞÜNÜRKEN, BUNUN TAM TERSININ OLMASINDAN VE YOLSUZLUĞUN DAHA DA ARTMASINDAN SON DERECE RAHATSIZ” DIYOR. 37