A R A Ş T I RMA
36
DÜNYADAKI EN
BÜYÜK PETROL
ÜRETICILERINDEN
OLAN NIJERYA,
BU BÜYÜK
ZENGINLIĞIN
FAYDASINDAN ÇOK
ZARARINI GÖRDÜ
DENSE HATA
OLMAZ. NIJERYA
UZUN SÜREDIR
BU SORUNLARIN
PENÇESI ALTINDA
INLIYOR ANCAK
ÜLKEYI DÜNYANIN
GÜNDEMINE
GETIREN BOKO
HARAM TERÖR
ÖRGÜTÜ OLDU.
Başkanı’nın eşi Michelle Obama’nın bile
katıldığı, kız öğrencilerin serbest bırakılması için küresel ölçekte binlerce kişinin destek
verdiği kampanyalar örgütlendi ama barışçıl bir sonuç alınması mümkün olmadı. Örgütün, 2007-2014 yılları arasında 5.000’den
fazla insanın çatışmalarda yaşamını yitirdiği
Nijerya’nın kronik hale gelmiş yolsuzluğunun bir yan etkisi olduğu düşünülüyor.
Halkın her türlü hizmet için (eğitim, sağlık,
güvenlik) rüşvet vermek zorunda olduğu
Nijerya’da halk adalete inanmıyor. Ülkede
güvenlik kuvvetlerinin yolsuzluk konusundaki yöntemleri ise halkı sisteme karşı
daha da düşman ediyor. Yeteri kadar rüşvet
toplayamadığı zamanlar, güvenlik güçleri
sokaktan insan toplayıp kefalet parası altında rüşvet isteyecek kadar pervasızlaşmış
durumdalar. Bu durumda ülkede devlete
olan güven azalırken radikal eğilimler doğal
olarak güçleniyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2010 yılında yazdığı rapor, yolsuzluğun nasıl kronik
hale geldiğinin bir göstergesi olarak görülebilir (Everyone’s in on the Game: Corruption
and Human Rights Abuses by the Nigeria Po-
lice Force,Human Rights Watch). Nijerya’da
günlük hayatta gerek ofis gerekse sokakta
çalışan herkes her an güvenlik güçlerinin
rüşvet talebi ile karşılaşabiliyor. Özellikle
polis çevirmelerinde rüşvet açık bir şekilde
istenirken, toplu tutuklamalar sonrası kefalet adı altında haraç alınması da yaygın bir
uygulama. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün
raporunda, rüşvet vermeyi reddedenlerin
keyfi tutuklamalar, taciz, yasa dışı alıkoyma
ve tehditlerle karşılaşırken, sadece kendilerinin değil aile üyelerinin de bu tür tacizlere uğrayabileceği belirtiliyor.
Bu tür gasp, haraç ve tacizler o kadar sık
oluyor ki artık Nijeryalılar güvenlik güçleri ile tüm ilişkilerini kesiyorlar. Ülkenin
önemli ticaret insanlarından biri, İnsan
Hakları İzleme Örgütü raporunda aynen
şöyle diyor: “Eğer bir sorununuz olursa polisin size yardımcı olmasını beklemiyorsunuz;
bunun yerine kendinize başka bir yol bulmayı seçiyorsunuz. Polis değil sizi korumak, bir
de cebinizdeki paraya göz dikmiş durumda”.
İşin daha da garibi güvenlik güçlerinin bu
tür rüşvetleri bir nevi tazminat, diğer bir
deyişle işlerinin gereği olarak görmeleri.
Çünkü Nijerya’da güvenlik güçleri “parlak
makamlara veya görevlere” gelebilmek
için de yüklü rüşvetler ödemek zorundalar.
Yine raporda ifadeleri yayınlanan bir polis
memuru “Eğer haftasonu paramız yoksa
toplamak için hemen birkaç kişiyi tutukluyoruz” itirafında bulunuyor.
Yolsuzluk sadece işlerin yürütülmesi aşamasında değil işe alınma aşamasında hatta
eğitim sürecinde bile yaygın olarak görülüyor. İyi okullarda okumak, bu okullardan
mezun olduktan sonra iyi bir iş bulmak,
hatta sonrasında yükselebilmek de rüşvet
verebilmenize bağlı olan Nijerya’da sistemin tamamen çürümüş durumda olduğunu
söylemekte sakınca yok.
BAZILARI PUSLU SEVER
Halk bu durumda güvenlik güçlerine tüm
inancını kaybederken Boko Haram veya
başka radikal silahlı gruplara da propagandaları için nefis bir fırsat yaratılmış