INmagazine Sayı: 3 (Temmuz - Ağustos - Eylül) | Page 38

A R A Ş T I RMA 36 DÜNYADAKI EN BÜYÜK PETROL ÜRETICILERINDEN OLAN NIJERYA, BU BÜYÜK ZENGINLIĞIN FAYDASINDAN ÇOK ZARARINI GÖRDÜ DENSE HATA OLMAZ. NIJERYA UZUN SÜREDIR BU SORUNLARIN PENÇESI ALTINDA INLIYOR ANCAK ÜLKEYI DÜNYANIN GÜNDEMINE GETIREN BOKO HARAM TERÖR ÖRGÜTÜ OLDU. Başkanı’nın eşi Michelle Obama’nın bile katıldığı, kız öğrencilerin serbest bırakılması için küresel ölçekte binlerce kişinin destek verdiği kampanyalar örgütlendi ama barışçıl bir sonuç alınması mümkün olmadı. Örgütün, 2007-2014 yılları arasında 5.000’den fazla insanın çatışmalarda yaşamını yitirdiği Nijerya’nın kronik hale gelmiş yolsuzluğunun bir yan etkisi olduğu düşünülüyor. Halkın her türlü hizmet için (eğitim, sağlık, güvenlik) rüşvet vermek zorunda olduğu Nijerya’da halk adalete inanmıyor. Ülkede güvenlik kuvvetlerinin yolsuzluk konusundaki yöntemleri ise halkı sisteme karşı daha da düşman ediyor. Yeteri kadar rüşvet toplayamadığı zamanlar, güvenlik güçleri sokaktan insan toplayıp kefalet parası altında rüşvet isteyecek kadar pervasızlaşmış durumdalar. Bu durumda ülkede devlete olan güven azalırken radikal eğilimler doğal olarak güçleniyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2010 yılında yazdığı rapor, yolsuzluğun nasıl kronik hale geldiğinin bir göstergesi olarak görülebilir (Everyone’s in on the Game: Corruption and Human Rights Abuses by the Nigeria Po- lice Force,Human Rights Watch). Nijerya’da günlük hayatta gerek ofis gerekse sokakta çalışan herkes her an güvenlik güçlerinin rüşvet talebi ile karşılaşabiliyor. Özellikle polis çevirmelerinde rüşvet açık bir şekilde istenirken, toplu tutuklamalar sonrası kefalet adı altında haraç alınması da yaygın bir uygulama. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunda, rüşvet vermeyi reddedenlerin keyfi tutuklamalar, taciz, yasa dışı alıkoyma ve tehditlerle karşılaşırken, sadece kendilerinin değil aile üyelerinin de bu tür tacizlere uğrayabileceği belirtiliyor. Bu tür gasp, haraç ve tacizler o kadar sık oluyor ki artık Nijeryalılar güvenlik güçleri ile tüm ilişkilerini kesiyorlar. Ülkenin önemli ticaret insanlarından biri, İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda aynen şöyle diyor: “Eğer bir sorununuz olursa polisin size yardımcı olmasını beklemiyorsunuz; bunun yerine kendinize başka bir yol bulmayı seçiyorsunuz. Polis değil sizi korumak, bir de cebinizdeki paraya göz dikmiş durumda”. İşin daha da garibi güvenlik güçlerinin bu tür rüşvetleri bir nevi tazminat, diğer bir deyişle işlerinin gereği olarak görmeleri. Çünkü Nijerya’da güvenlik güçleri “parlak makamlara veya görevlere” gelebilmek için de yüklü rüşvetler ödemek zorundalar. Yine raporda ifadeleri yayınlanan bir polis memuru “Eğer haftasonu paramız yoksa toplamak için hemen birkaç kişiyi tutukluyoruz” itirafında bulunuyor. Yolsuzluk sadece işlerin yürütülmesi aşamasında değil işe alınma aşamasında hatta eğitim sürecinde bile yaygın olarak görülüyor. İyi okullarda okumak, bu okullardan mezun olduktan sonra iyi bir iş bulmak, hatta sonrasında yükselebilmek de rüşvet verebilmenize bağlı olan Nijerya’da sistemin tamamen çürümüş durumda olduğunu söylemekte sakınca yok. BAZILARI PUSLU SEVER Halk bu durumda güvenlik güçlerine tüm inancını kaybederken Boko Haram veya başka radikal silahlı gruplara da propagandaları için nefis bir fırsat yaratılmış