GÖ R Ü Ş
Dürüst
Olduğum İçin
Kaybetmek
İstemiyorum!
58
Y
olsuzlukla
mücadele dendiğinde akla ilk
gelen alan, genellikle
gümrük işlemleri olur.
Gerek OECD ve gerekse
BM nezdinde gerçekleşen etkinliklerde, Türkiye’de TEİD öncülüğünde İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği tarafından yürütülen
“Gümrük Müşavirleri Etik Beyannamesi” yaklaşımı bu nedenle büyük
ilgi gören başlıklar arasında yer alıyor.
Buradaki temel hedef; sektörün lokomotifi konumundaki Gümrük Müşavirliği şirketlerini etik yaklaşımları
konusunda bir adım ileriye götürmek, yolsuzlukla mücadele ve etik
prosedürlerini içeren Etik Yönetim
Sistemi’nin bu şirketler nezdinde kurulmasını sağlamak, böylece çok daha
şeffaf bir çalışma ortamı yaratarak nihayetinde etik konusunu sektörün tamamına yaymak olarak özetlenebilir.
Bu yaklaşım, ilk bakışta iş dünyasının
diğer alanlarında olduğu gibi sektör
öncüsü ve nispeten daha büyük firmaları hedefliyor gibi algılansa ve diğer
firmalarda alınganlık yaratma potansiyelini barındırdığı düşünülse de, iş
yapma kültürünün değişiminin uzun
bir süreç gerektirdiği göz önünde bulundurulduğunda etkin bir yöntem
olduğu kabul edilmelidir.
Basmakalıp bir cümle gibi görünüyor
ama küreselleşme gerçekten de iş
yapma kültürümüz üzerinde engellenmesi çok da mümkün olmayan etkiler yaratıyor. Yolsuzlukla mücadele
konusunda da durum farklı değil. Zira
FCPA ve UK Bribery Act gibi ülkelerin kendi sınırlarını da aşan etkileri
bulunan uygulamalar, bunun en güzel
örnekleri...
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da gerçekleşen G20 OECD 5. Yıllık Yüksek Düzey Yolsuzlukla Mücadele
Konferansı’nın açılış panelinde üzerinde önemle durulan konular, kayıt
dışı istihdam ve çalışan hakları (sigortalı işçi çalıştırma, ücretlerin reel
düzeyde gösterilmesi ve ödemelerin
banka aracılığı ile yapılması) gibi temel sorunlar üzerine kuruluydu. İş
yaşamı ile ilgili temel konuları halen
tam olarak çözememiş bir sistem içerisinde çalışmak durumunda kalan
şirketler, (özellikle de dolaylı temsil
gibi bağlayıcı bir etki altında çalışan
Adil ve etik davranarak
rekabet avantajımı
yitirirsem iş yapmaya nasıl
devam edebilirim ki? Son
derece haklı bir soru. Ama
işin bir de, etik olduğu
için rekabet avantajı
kazanma yönü var.
Özellikle de etik kodlara
sahip global şirketlerin
işbirliği yapmak istediği
kuruluşlar için önemli bir
avantaj sağlayabiliyor
bu durum. Bu noktada
karşımıza, ABD’deki
adı ile C-TPAT, Avrupa
Birliği’ndeki ismiyle
AEO ve ülkemizdeki
adıyla Yetkilendirilmiş
Yükümlülük Sistemi (YYS)
çıkıyor. YYS, barındırdığı
uygulamalar ve hem
devlet hem de özel sektör
tarafındaki geliştirmeler
ile sağlanacak bir tür
partnerlik yapısı ile
şeffaflığa bir adım daha
yaklaşılması noktasında
atılacak önemli bir adım
ve fırsat olarak beliriyor
karşımızda.
Yazı: Cüneyt YETGİN, AMiEX (CITA)
Etik ve Uyum Yöneticisi,
Güler Dinamik Gümrük Müşavirliği A.Ş.