INmagazine Sayı: 2 (Nisan - Mayıs - Haziran) | Page 22

SÖYLEŞİ aynı şekilde ilgileniyordur. L’Oréal’in stratejik amaçlarından biri, gelecek on yılda 1 milyar yeni müşteri kazanmak ve bu 1 milyar yeni tüketici, büyük ölçüde gelişmekte olan ekonomilerden ve gelişmekte olan ülkelerden gelecektir. Yüksek düzeyde dikkatli olmak ve doğru davranışları gösterdiğimizden emin olmak temel öneme sahip. Doğru bir kültürle, özellikle de doğru bir dürüstlük kültürüyle yapılan işin çok daha değerli olduğu kanısındayız. Bu türden şirketler daha sürdürülebilir durumdalar. 20 Yapılan son araştırmalar, etik iş yapan şirketlerin daha fazla kazandığını ortaya koyuyor. Etik iş yapmanın şirketinize ne tür katkılar sağladığını düşünüyorsunuz? Sanıyorum ki, benden etik şirketlerin daha az kazandığını söylememi beklemiyorsunuz! İlginç olan bir konudan bahsetmek gerekirse, BM Küresel İlkeler Sözleşmesi 2013’te Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi 100 adında yeni bir indeks açıkladı. L’Oréal geçtiğimiz senede, genel küresel menkul kıymetler borsasını geride bırakarak, toplamda %26,4’lük yatırım getirisini gösterir şekilde Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin on ilkesine bağlı kalan 100 şirketten oluşan bu menkul kıymet indeksine dahil edildi. Etik olmayan bir şirket -ki bu ifadeyle iş kültürü ya da dürüstlük kültürü kötü olan bir şirket demek istiyorum- yok olabilir. Bu, bir şirket için idam cezası gibidir. Son 20 yıldaki vakaların sayısı bunun bir gerçek olduğunu kanıtlamaya yeter, hem de her zamankinden daha fazla. Bir şirketin etkin bir dürüstlük kültürünün olması, işletme ruhsatına sahip olması gibidir ve dünya üzerindeki hiçbir şirket işletme ruhsatını kaybetmeyi göze alabilecek durumda değildir. Hayvanlar üzerinde yapılan kozmetik testler tüm dünyada büyük tartışmalara sebep oluyor. İş etiği  perspektifinden bakarsak L’Oréal bu konuda ne düşünüyor? L’Oréal, artık dünyanın hiçbir yerinde ürünlerinin ve ürün içeriklerinin hiçbirini hayvanlar üzerinde test etmiyor. Ayrıca L’Oréal bu işi başkalarına delege etmiyor ve bu iş için başkalarını da görevlendirmiyor. Yalnızca düzenleyici merciler (devlet otoriteleri) bunu güvenlik ya da mevzuatlar nedeniyle talep ederse istisna uygulanabilir. Araştırma ve geliştirme birimimiz bu istisnai testler için yeni alternatif yöntemler geliştirmek için çalışmaya devam ediyor. Bu birim, halihazırda günümüzde kozme- “BİZLER BİR GEÇİŞ DÖNEMİNİN HEM AKTÖRLERİ HEM DE İZLEYİCİLERİYİZ VE KİMSEYE HERHANGİ BİR DERS VERMEMİZ DE YERİNDE OLMAZ. YAPABİLECEĞİMİZ TEK ŞEY, KENDİMİZİN DOĞRU VE ETİK DAVRANDIĞINDAN EMİN OLMAKTIR” tik sektöründe kabul edilen alternatiflerin birçoğuna, özellikle de yeniden yapılandırılmış deri ve doku modellerinin kullanımına katkıda bulundu. Bu konuda size birkaç sayı verebilirim. L’Oréal son 30 yılda, alternatifler üzerine uluslararası araştırma, yeniden yapılandırılmış dokular ve doku modelleri için üretim sahaları alanlarında 900 milyon Euro’luk yatırım yaptı ve hayvan kullanılmayan güvenlik değerlendirmesi çalışması için 100 bilim insanını istihdam etti. Her yıl 6 milyarın üzerinde ürünümüz satılıyor ve L’Oréal, bunların hiçbiri için hayvanlar üzerinde test yapmıyor. Sizce etik iş uygulamalarının önemi neden giderek artıyor? Dünyada şeffaflığa yönelik talep her geçen gün artıyor. Bununla birlikte şirketlerin hissedar sayıları da artıyor. Şirketlerden her zamankinden daha sorumlu bir şekilde çalışmaları bekleniyor ve şirketler de eylemlerinin sonuçlarını göz önünde bulunduruyor. Bir kuruluşun başarısızlığı, ilgili kişiler ve ekonomi için sarsıcı olabilir. Yeni nesiller, önceki nesillerden daha fazla ya da daha az etik değiller ama daha talepkarlar. Şu anda çok sayıda kuruluşun yozlaşma, iş uygulamaları, şeffaflık ya da dürüstlük konularında sarsılmış durumda olduğunu görmek hayret verici. Bizler bir geçiş döneminin hem aktörleri hem de izleyicileriyiz ve kimseye herhangi bir ders vermemiz de yerinde olmaz. Yapabileceğimiz tek şey, kendimizin doğru ve etik davrandığından emin olmaktır. 4