Yolsuzlukla mücadelenin en
etkin yollarından biri, bu-
radan elde edilen gelirlerin
gözetim altına alınmasıdır.
Bu açıdan 5549 sayılı Suç
Gelirlerinin Önlenmesi Hak-
kında Kanunu temel kaynak
niteliğindedir. Kanun, Hazine
ve Maliye Bakanlığı’na bağlı
bir idari birim olan MASAK
(Mali Suçları Araştırma Kuru-
lu Başkanlığı) üzerinden bu
alanda yoğun bir regülasyo-
na gitmektedir.
Ülkemizdeki Bazı Önemli Yasal
Düzenlemeler:
Yolsuzluğun, farklı şekillerde görüle-
bilen, birçok neden ve sonucu olan ka-
rışık ve çok yönlü bir olgu olması do-
layısıyla [2] farklı kanunlarda değişik
şekillerde düzenlenmektedir.
TCK kapsamında yolsuzluğa ilişkin
temel suç tiplerinin rüşvet (m.252),
zimmet (m.257), irtikap (m.250) ve
güveni kötüye kullanma (m.155) ol-
duğu söylenebilir. Bununla birlikte
anılan suç tiplerinin korudukları hu-
kuki menfaatin yukarıda izah edildiği
üzere ekonomik gelişme kapsamında
ele alınmadığı çok açıktır. Zira rüşvet,
zimmet ve irtikap suçları “Kamu İda-
resinin Güvenilirliğine ve İşleyişine
Karşı Suçlar” başlığı altında; güveni
kötüye kullanma suçu ise “Malvarlığı-
na Karşı Suçlar” başlığı altında düzen-
lenmektedir. Bu temelin günümüzde
yolsuzlukla mücadele felsefesiyle ye-
teri kadar bağdaşmadığı ve ihtiyaçları
tam olarak karşılamadığı açıktır.
TCK’da yer alan yolsuzluk ile ilgili di-
ğer suç tipleri (dolandırıcılık m.157,
hileli iflas m.161, muhtelif sahtecilik
suçları m.197 vd. hükümler, ihaleye
fesat karıştırma m.235, nüfuz ticareti
m.255, görevi kötüye kullanma m.257,
kamu görevlisinin ticareti m.259,
kamu görevine ait araç ve gereçleri
suçta kullanma m.266, suçtan kaynak-
lanan malvarlığı değerlerini aklama
m.282) açısından da aynı değerlendir-
me yapılabilir.
TCK’ya ek olarak bazı özel kanunlar
ile bir takım özel düzenlemeler geti-
rilmiştir. Örneğin 6362 sayılı Sermaye
Piyasası Kanunu hisseleri borsada işlem
gören şirketler açısından temel düzenle-
meleri içermektedir. İlgili kanun yolsuz-
lukla mücadele anlamında bir takım ce-
zai müeyyideleri (bilgi suistimali m.106,
piyasa dolandırıcılığı m.107, nitelikli
güveni kötüye kullanma ve sahtecilik
m.110, bilgi vermeme ve denetimin en-
gellenmesi m.111, yasal defter, muha-
sebe kayıtları ve raporlarda usulsüzlük
m.112) düzenlemiştir. Keza 5411 sayılı
Bankacılık Kanunu kapsamında getirilen
cezai müeyyideler (yemin ve mal beyanı
m.27, işlemlerin kayıt dışı bırakılması
ve gerçeğe aykırı muhasebeselleştirme
m.156, sistemi engelleme, bozma, verile-
ri değiştirme m.157, özel zimmet m.160)
de yolsuzlukla mücade açısından ülke-
mizdeki temellerdendir.
Yolsuzlukla mücadelenin en etkin yol-
larından biri, buradan elde edilen ge-
lirlerin gözetim altına alınmasıdır. Bu
açıdan 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Ön-
lenmesi Hakkında Kanunu temel kaynak
niteliğindedir. Kanun, Hazine ve Maliye
Bakanlığı’na bağlı bir idari birim olan
MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu
Başkanlığı) üzerinden bu alanda yo-
ğun bir regülasyona gitmektedir. Suç
Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün
Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yü-
kümlülüklere Uyum Programı Hakkın-
da Yönetmelik (mülga 16.09.2008 tarih
37