INmagazine Sayı 13 | Page 52

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ... 50 İlk kayıtlarına Sümer tabletlerinde bile rastla- yabileceğimiz yolsuzluk; insanlığın yazılı tarihi kadar eski bir olgu. İş etiğinin uzun vadede kazandırdığının bilindiği günümüzde ise artık, yolsuzlukla mücadele kanunları daha güç- lü silahlarla donanıyor. Bunun en iyi örnekleri de yeni nesil yolsuzlukla mücadele kanunları olarak görülebilir. ABD’nin meşhur yolsuzlukla mücadele kanununun (FCPA, Foreign Corrupt Practices Act - Yurtdışındaki Yolsuzluk Uygulamaları Hakkında Kanun) 1977’de kabul edilmesinden bu yana İn- giltere, Brezilya gibi ülkeler de kendi yolsuzlukla mücadele kanunlarını oluşturarak bu belaya karşı savaşmaya çalışıyorlar. memurlarına, siyasi parti ile siyasi parti yetkilileri- ne ve uluslararası örgütler ile onların yöneticilerine çıkar gözetilerek menfaat sağlanması ile oluşur. Burada dikkat edilmesi gereken ABD’li devlet me- murları için rüşvet suçunun iç hukukta ayrı ola- rak düzenlenmiş olmasıdır. Fakat aynı zamanda kanunun uygulanma alanı oldukça geniştir: ABD borsalarına kote olan herhangi bir şirket, ABD’de yerleşik şirketler ile işletmeler, ABD’de yerleşik şir- ketlerin yurtdışındaki bağlı ortaklıkları ve iştirakleri, ABD vatandaşları veya ABD’de ikâmet eden kişiler ve daha da geniş olarak ABD’de faaliyet gösteren kişiler şeklinde detaylandırılmıştır. Bilindiği gibi suçların yargılanması sırasında hangi devlet yasasının uygulanacağı konusunda genel itibariyle üç sistem bulunuyor: Ülkesellik, kişisellik ve evrensellik. Yeni nesil yolsuzlukla mücadele ka- nunlarının amacı ise; yolsuzluk suçu bakımından ülkesellik kapsamını genişletme ve kendi ülkeleri ile bir vatandaşlık bağı nezdinde gerçek veya tü- zel kişilerin de yargılanmasına izin vermesi olarak görülebilir. Bu tür “extraterritorial jurisdiction” yani ülke sınırlarını aşan kanun ve düzenlemeler yol- suzluk gibi uluslararası bir sorun için ülkesellik ilke- sine istisna oluyorlar. Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ve Adalet Bakanlığı (DOJ), FCPA'nın uygulanma- sından sorumludur. 2008 yılından itibaren FCPA tarafından verilen cezaların giderek arttığı görül- mektedir ve aynı yıldan itibaren ALCOA, Biomet, Bizjet, Hewlett Packard Company, KBR, Marubeni Corporation, News Corporation, Siemens, Smith & Nephew ve Walmart de Mexico gibi büyük fir- malar FCPA’ye dayanan davalarda cezalar aldılar. Son zamanlarda verilen cezalardaki artış da dikkat çekiyor. Société Générale S.A. 4 Haziran 2018’de Libya’da işlediği FCPA suçları yüzünden 585 mil- yon dolar ceza verildi. Bunun yanı sıra Panasonic ve Panasonic Avionics şirketleri 137 milyon dolar ceza ödemek konusunda Amerikan Adalet Bakan- lığı ile anlaştılar. Credit Suisse Grup ise Güney As- ya’daki usulsüzlükleri yüzünden karşılaştığı FCPA soruşturması sonucunda 47 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti. Öncelikle bu kanunların ilk örneği olan FCPA’yi (FCPA, Foreign Corrupt Practices Act - Yurtdışın- daki Yolsuzluk Uygulamaları Hakkında Kanun) in- celemekte fayda var. Çünkü bilindiği gibi birçok yol- suzlukla mücadele kanunu, FCPA’nin açtığı yoldan ilerlemiştir. FCPA’de suç; ABD dışında bir devletin,