INmagazine Sayı: 1 (Ocak - Şubat - Mart) | Page 42

YÖNETİM 40 IŞ ETIĞININ, BIR KURUM IÇIN OTOMATIK BIR KAZANÇ VE BÜYÜME MEKANIZMASI OLDUĞUNU SÖYLEMEK ABESLE IŞTIGAL OLABILIR; ANCAK BIR KURUMUN KÂRLILIK ARTIŞINI SAĞLAYAN TEMEL UNSURLARDAN BIRININ IŞ ETIĞI OLDUĞUNU GÖRMEMEK DE EŞIT ORANDA ZAYIF BIR BAKIŞ OLACAKTIR. la ortaklaşa sürdürdüğü soruşturma sonucunda firmalar, çalışma tarzlarında müşterileri koruyan değişiklikler yapmayı kabul ettiler. Kamuoyundaki algı ise resmi makamlarla borsa kuruluşları arasında varılan anlaşmanın önemli belirsizlikler taşıdığı ve firmaların yeteri kadar cezalandırılmadığını yönündeydi. Ancak yapılan bir araştırma, firmaların itibar zedelenmesi sonucu gördükleri zararın devletin verdiği cezadan çok daha fazla olduğunu ortaya çıkardı. Söz konusu etik dışı davranışları yapan firmalar piyasa değerlerinin %41’ini kaybettiler. Böylece hukuk sisteminin verdiği cezadan toplamda yedi kat daha fazla zarar etmiş oldular (The Cost to Firms of Cooking the Books; Jonathan M. Karpoff, D. Scott Lee, Gerald S. Martin). KAZANANLARA VE KAYBEDENLERE BAKMAK Elbette dünyada her zaman, etik iş ilkelerine uymamanın ortaya çıkmayacağını ve iş hayatlarına olumsuz bir etkisinin olmayacağına inanan şirketler her zaman olacaktır, ancak bu düşüncede olan şirketlerin bile itibarları konusunda endişe etmeleri gereken iki ana sebep bulunuyor: İlk olarak şirketlerin etik dışı iş uygulamaları ifşa olursa ve bunun sonucunda devlet müdahale ederse sonuçlar çok daha ağır hale gelecektir ve şirkete maliyeti, iş etiği ilkelerine önem vermesinden çok daha yüksek olacaktır. İkinci olarak da devlet müdahalesinden çok daha ciddi bir tehlike var aslında: Güven Kaybı. Yapılan araştırmalar, çalışanların, iş ortaklarının, müşterilerin, genel olarak tüm paydaşların güven kaybının uzun vadede şirketlere çok büyük finansal zararlara sebep olacağını net bir şekilde ortaya koyuyor (Business Ethics (2002/2003), 14th ed., John E. Richardson Editor, McGraw-Hill/Dushkin, Guilford, Connecticut). Sonuç olarak iş etiğinin, bir kurum için otomatik bir kazanç ve büyüme mekanizması olduğunu söylemek abesle iştigal olabilir; kârı yaratan mekanizmalar oldukça karmaşıktır ancak bir kurumun kârlılık artışını sağlayan temel unsurlardan birinin iş etiği olduğunu görmemek de eşit oranda zayıf bir bakış olacaktır. Herkesin her şeyi hem de büyük bir hızla gördüğü ve diğerleriyle paylaştığı 21. yüzyılda hem sürdürülebilir büyüme ve kazanç sağlayanların hem de itibarlarını ayaklar altında çiğnetenlerin listesine baktığımızda bunu açık ve seçik görmek için çok da büyük merceklere ihtiyacımız yok gibi… 4